Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- ABD istedi: AKP 2008’de bölgeyi PKK’ya terk etti
İslamî Kürt aydını ile konuşmaya devam.
“İslamcı”lığı reddettiğinden “İslamî” diyorum.
***
Önce çerçeve çizelim: Kaynağım ciddidir.
AKP üst düzeyiyle bağlantılıdır.
Açılım sürecini “içeriden” izler. AKP’nin Arap politikasını da.
Elbette: Her söylediğine katılmıyorum.
Fakat iddiaları önemli. Düşünülmeli.
***
Bölgede “savaş” hazırlıklarını konuşuyoruz.
Temel tespiti: “ABD IŞİD için değil, ‘Kürdistan’ için geliyor.”
“Hedefi, ‘Büyük Kürdistan’ı kurmak. Hem de denize açmak.”
***
İtiraz ediyorum. Fakat, ABD yönetimi bile kararsız.
“Karaya inmeyeceğim” diye neredeyse sızlanıyor.
“Kürdistan”ı en kuvvetli olduğu dönemde ilan edemedi.
Şimdi nasıl olacak?
***
Cevabı elbette bir yorum: “Başarıp başaramıyacağı ayrı. Fakat deneyecek.”
“Bu, Obama ekibinin projesi değil. Zaten kara harekatı olmayacak diye kendini geride tutuyor.”
“Fakat Joe Biden’lar ağır basmış görünüyor.”
***
Önceki yazıda da kaydettim.
Muhatabıma göre: IŞİD bir “fırsatçılığa” yol açtı.
“Kürt örgütleri bağımsızlık hesaplarını öne çekti. Özellikle PKK.”
Fakat uyarıyor: “Bölgeyi kitlesel boğazlaşmalara götürür bu hesap.”
Durduğu yeri tarif ediyor: “Ben de Kürtlükten istifa ederim.”
***
Geçerken kaydedeyim: Muhatabım, medrese tarzı bir Kürt milliyetçisi.
Seyyid Kutup ve Ebu’l Âlâ Mevdûdî: Beslendiği kaynaklar değil.
Tercüme İslamcısı hiç olmadı.
***
“Kürt açılımı” için iddialarını aktarayım. İnanılır mı, siz karar verin.
Dedikleri:
“Biliyorsunuz, 2008’de AKP’ye kapatma davası açıldı.”
“ABD, kapatılmamaya karşılık AKP ile Kürt pazarlığı yaptı.”
Sonuç: “ABD istedi. AKP Güneydoğudan ricat etti. Bölgeyi PKK’ya terketti.”
Soru: Bugünkü bölge manzarası başka nazıl izah edilebilir?
***
(Sonuç ne mi oldu?
Şöyle bir hafızanızı yoklayın.
AKP 2009 sonrası seçimlerde hep eleştirildi.
Güneydoğu’da niye özellikle “zayıf” adaylar gösterdi diye.)
***
Muhatabım dikkat çekiyor: PKK ile pazalıkta Cemaat da masaya konuyor.
Oysa: Cemaat bölgeye abanmış durumda. PKK ısrat etmiş: “Cemaat’i bölgeden çek.” AKP kabul etmiş.
***
Bilgi veriyor: “2008 Abant toplantısına katıldım.” “Cemaat’teki Kürt rahatsızlığını açıkça gördüm.” Ekliyor: “Cemaat, evet ABD ile iş tutuyor.” “Fakat, AKP’ye göre Kürt meselesinde daha yerlidir.”
***
(Ara not: Burada 2008 tarihi önemli. Bir başka İslamcı kaynağım da altını çizmişti: “AKP-Cemaat kavgasının başlangıcı 2008.
Nasıl: Cemaat bakıyor. PKK ile gizli görüşmeler var. Kendisi özellikle dışta tutuluyor. Çıkardığı anlam: Beni iktidar ortaklığından tasfiye etmek istiyorlar. Karşı hamlelere başlıyor: Oslo müzakerelerinin sızdırılması.
KCK operasyonları. MİT yöneticilerinin ifadeye çağırılması.)
***
Geliyoruz bugüne. Muhatabımın iddiaları daha da şaşırtıcı.
“Tayyip Bey, Başkanlık karşılığı Kürdistan pazarlığına girdi.”
“Tehdit edildi. Yukarı (Cumhurbaşkanlığı) çık ama geri dur dediler.”
“Boyun eğdi.”
***
AKP-Batı ilişkileri tarihinin özetini veriyorum.
Başlangıçta: Havuç ve sopa.
Şimdi: Sadece sopa.
***
Son söz.
Şantaj, Tayyip Bey’in meselesi. Milletin değil. Gereği yapılır.
Devam edeceğim...
Rafet Ballı