Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Bu fotoğraf, “rehinelerin serbest bırakılmasının haber alındığı an” olarak servis edildi.
IŞİD’in 11 Haziran’da Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda alıkoyduğu 49 rehinenin yeniden Türkiye’ye getirilmesi Erdoğan-Davutoğlu ikilisi tarafından farklı yorumlamalarla sunuldu. Tayyip Erdoğan “MİT’in başarılı kurtarma operasyonu” sözleriyle tek taraflı bir harekat mesajı verirken, Ahmet Davutoğlu “MİT’in kendi yöntemleriyle gerçekleştirdiği bir çalışma” sözleriyle egemen medyanın “diplomasi” diyerek parlattığı bir “pazarlığın” mesajını verdi.
REHİNELER OPERASYONLA MI, PAZARLIKLA MI SERBEST KALDI?
AKP cenahındaki ikiliğe karşın IŞİD cephesinden yapılan açıklamalar “pazarlık” yöntemini doğrular nitelikte oldu. IŞİD çetelerinin Türkiye’deki yayın organı konumundaki TakvaHaber, “Türk rehineler nasıl serbest bırakıldı?” başlıklı haberinde rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin bilgiler verdi.
‘İki devletin karşılıklı oturması’
“İslam Devleti’nin Türkiye devleriyle yaptığı müzakereler neticesinde serbest bırakılan Türk rehineler” ifadesiyle başlayan haberde IŞİD’in, tüm ülkelerin kaçmayan konsolosluk çalışanlarına yapıldığı gibi, Türk Konsolosluğu’ndaki çalışanları gözaltına aldığı, “iyi niyet göstergesi” olarak TIR şoförlerini serbest bıraktığı belirtildi.
TakvaHaber’in iddiasına göre pazarlık İslam Devleti Dışişleri Bakanlığı ile MİT Dış Operasyonlar Başkanlığı arasında yapıldı. Pazarlıkların devam ettiği 3 ay boyunca rehinelerin adresi 8 defa değiştirildi ve esirlerin görüntü akışı sağlanarak bir zarar durumunun olmadığı bildirildi.
Haberde İslam Devleti medya kaynaklarının kesinlikle hiçbir fidye alınmadığı ve “iki devletin karşılıklı masaya oturmasıyla” mutabakata varıldığı ifadesi de yer aldı.
‘Türkiye koalisyona katılmadı, İslam Devleti’ni tanıdı’
Takvahaber, pazarlığın IŞİD cephesi açısından gerekçesine de haberde yer verdi. Türk esirlerin ABD’nin koalisyon girişiminden 5 gün sonra serbest bırakıldığına dikkat çeken site şu ifadeleri kullandı:
Hatırlanacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti devleti ABD’nin işgal koalisyonuna katılmayı reddederek yeni bir işgale karşı niyetini ortaya koymuştu.
Böylece Türk devleti, İslam Devleti’nin dolaylı yollardan da olsa tanımış oldu.