Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Kendilerine “Yeni Osmanlılar” dediler. 2002 yılında iktidara geldiklerinde ilk yaptıkları iş TBMM lojmanlarını ve makam arabalarını satmaktı. Aslında araçlar da lojmanlar da gayet mütevazıydı ama halka bunu son derece lüksmüş gibi anlattılar. “Böyle ayrıcalık mı olur, halkın içinde yaşasın” dediler. Tevazuya bak. İnandı halkımız. Alkışladı.
Ama…
Kanun değişiklikleriyle bir milletvekili hem görev maaşı hem de emekli maaşı almaya başladı. Şu anda 20 bin lira maaş alıyorlar. Aldıkları maaş, dolar bazında 10 bin dolar görünen milli gelirin yüzde 56’sına tekabül ediyor ki, dünyada eşi benzeri yok. Danışmanları ve şoförleri oldu. Trafik cezası bile yazılamıyor.
Bir de sarayları oldu. Abdullah Gül Çankaya Köşkü'nü tadilatı bahane ederek kullanmadı. Dışişleri konutuna trilyonlar harcanarak yenilendi. Sırf mobilya alımı için Cumhurbaşkanlığı bütçesi 30.7 milyon TL arttırıldı.
Bu arada Dışişleri Bakanı derseniz, 39 bin TL kirayla tutulan yeni konutu kullandı. Meclis Başkanı yeniden yapılan Başbakanlık konutunu beğenmeyince 8 milyonluk yeni Köşk yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir de Huber Köşkü'nü kullanıyordu. Cumhurbaşkanlığı bitince Demirel gibi Güniz Sokak’a taşınmadı. Huber Köşkündeki Cumhurbaşkanlığı armasını yolladı. Orada oturmaya devam ediyor. Emrine tahsisli 95 personel ve 12 makam arabasıyla birlikte.
Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca buralarda oturur muydu? Yeni bir saray yapıldı hepiniz biliyorsunuz, dünyada eşi yok. 1000 odalı, 1 milyar 370 milyon TL’ye mal oldu, bu sarayın giderleri için Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin 1,1 milyar TL’ye çıkarılması planlanıyor... Değirmenin suyu nereden derseniz, yine Bakan açıkladı, memur ve emekliye yüzde 3 zam yapılacak, enflasyon oranları ise yansıtılmayacak, yani senden benden, güzel kardeşim.
Gerçek Osmanlılara gelince. Topkapı Sarayı’nda oturdular. Bakın, taştan bir çadır gibidir. Sade, güngörmüş, sonradan görmeliğin izini bulamazsınız.
Aklıma Dolmabahçe Sarayı geliyor. Sultan Abdülmecid, 3 milyon kese altın borç alarak yaptırmıştı. Şatafat abidesiydi. Sadece 6 ay oturabildi. Çünkü Osmanlı’nın mirasını yiyordu.
Bakalım bu kaç ay oturabilecek…
Oktay Yıldırım
oktayyildirim@aydinlikgazete.com