7 Ocak 2015 - 11:32
Sayın Cumhurbaşkanı

AKP ve onun görünen yüzü Recep Tayyip Erdoğan'ın Fetullah Gülen'le ilişkisini eleştirdiğimiz günlerde söylenenler nasıl ki anlam ifade etmiyorduysa buda öyle olacaktır ama "kayıt" anlamında söylemekte fayda var:

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- AKP ve onun görünen yüzü Recep Tayyip Erdoğan'ın Fetullah Gülen'le ilişkisini eleştirdiğimiz günlerde söylenenler nasıl ki anlam ifade etmiyorduysa buda öyle olacaktır ama "kayıt" anlamında söylemekte fayda var:

Sayın Cumhurbaşkanı;

1- Paralel örgütten kaçarken sığındığın bir başka liman olan "Mahmut Efendi muhiti" seni İslam dünyasından uzaklaştıracağı gibi hayatı anlayacak/çözecek anlayıştan da uzaklaştıracak.

2- Bu muhitin "ekran yüzü" Cübbeli Ahmet denen şahsın boy gösterdiği gazete ve televizyonlarda ele alınan konular senin toplumu yönetme argümanlarına pozitif destek sunma kapasitesinden fersah fersah uzakta. Yanlış yere oynuyorsun.

3- Şia İslamın gerçeği ve sen zaman zaman onlara hakaret sayılacak cümleler kurarken bu muhitten esinlendiğin belli. Yanlış yerdesin, tıpkı Fetullah Gülen muhitinde gezindiğin gibi.

4- Yeni kurulan ve adını "Vahdet" koydukları gazete "yandaş" profil çizgisinde Şia düşmanlığıyla işe başladı. Bunun Şia'ya bir tesiri olmaz ancak "elemanların" bağnazlığı da seni geriletecek!

5- Şu alttaki yazı Cübbeli Ahmet'in 22-12-2014 nüshalı Vahdet gazetesinden.

Yalan ve iftira üzere olan bu yazıdan bir kesit:

Teh­li­ke­ler­den bir di­ğe­ri de Şi­a teh­li­ke­si. Hat­ta en teh­li­ke­li ola­nı. Çün­kü ze­mi­ni faz­la. Veh­ha­bi­’nin ze­mi­ni az, di­ya­log­cu­la­rın ze­mi­ni çok az. Bir­bir­le­ri­ni kan­dı­rı­yor­lar. Şi­a’­nın teh­li­ke­si ise ko­lay ze­min bu­lur. Çün­kü Hal­ka­lı­’nın or­ta­sın­da Ca­fe­ri­yiz di­ye­rek­ten on bin­ler­ce in­san top­la­nı­yor. Bun­lar Ebu Be­kir (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ı sev­mez­ler, Ömer (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ı sev­mez­ler. Ku­lak­la­rım­la duy­dum Ca­fe­ri­le­rin li­de­ri Hi­lal Tv’­de Mu­avi­ye (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) efen­di­mi­ze res­men kâ­fir de­di. “Sev­mi­yo­ru­m” da de­me­di res­men “e­zan düş­ma­nı kâ­fi­r” de­di. Bu ka­dar ze­min var­ken Tür­ki­ye­’de en bü­yük teh­li­ke Şi­a teh­li­ke­si­dir. Alt ya­pı­dan Ra­di­kal grup­lar­la da bir­le­şe­bi­li­yor­lar. Ar­ka­la­rın­da dev­let­le­ri de var. Eh­li-i Sün­ne­t’­in dev­le­ti yok dün­ya­da şu an ama on­la­rın var. Dev­let olun­ca mad­di ma­ne­vi güç olu­yor ar­ka­la­rın­da. Ajan ve ca­sus­la­rı mil­le­te mu­sal­lat et­miş­ler. 

Tür­ki­ye­’de bir de 12 imam Ehl-i Beyt eko­lü­nü se­ven çok in­san var. Bun­la­rın ço­ğu me­se­le­nin ger­çe­ği­ni bil­mez. Şi­a on­la­ra “12 imam bi­zim de ima­mı­mız, Mu­avi­ye­’ye biz de sö­vü­yo­ruz, Ebu Be­kir yan­lış yol­da, Ömer bo­zuk, Ay­şe bo­zuk.” di­ye­rek ya­na­şı­yor. Ha­şa! Bu müş­te­rek nok­ta. Tür­ki­ye­’de yüz­de 20 fa­lan ze­mi­ni var. Ha Ye­zi­d’­e ben de sö­ve­rim ona la­fım yok. Ama sa­ha­be­nin ır­zı­nı ko­ru­mak zo­run­da­yım. Din bi­ze sa­ha­be­den gel­di.

Muhammed Ak

Ekler