1 Ekim 2024 - 10:36
News ID: 1490307

Ya zamanın firavun ve tağutlarının ayaklarını öpeceğiz (belki de bizleri buna bile layık görmezler) ya da Hüseyin b. Ali’nin (a.s) ölümsüz çağrısına lebbeyk diyerek izzetli ve haysiyetli bir yaşam veya bir ölümü seçeceğiz.
Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- İslam
Ümmetinin akıbeti, Zamanın İslam Ümmetinin İmamı ve Liderinin emrine lebbeyk
demezse Seyyidü’ş-Şuheda Ali b. Ebi Talib Hüseyin’in (a.s) o ölümsüz çağrısı “Hel
min nasırin yensurni” nidasına lebbeyk demeyen, diyemeyen ve çeşitli
bahanelerle lebbeyk demekten kaçınanların akıbetine duçar olacaktır. Yani
zamanın firavunları, Yezitleri, Karunları ve tağutlarını gecenin bir yarısı uyandırıp
biat talebinde bulunacağız, ama tarafı mukabil hatta elini bile uzatmaktan
üşenecek ve biat için ayağını uzatacaktır. Her kesin malumu olduğu için tarihin
bu kesitini uzun uzadıya şerhetmeye hacet yok. Dolayısıyla seçim tamamen
bizlerin elinde; ya zamanın firavun ve tağutlarının ayaklarını öpeceğiz (belki
de bizleri buna bile layık görmezler) ya da Hüseyin b. Ali’nin (a.s) ölümsüz
çağrısına lebbeyk diyerek izzetli ve haysiyetli bir yaşam veya bir ölümü seçeceğiz.
Nitekim Yüce Yaratıcı Kur’an’da şöyle buyurmuştur: “İnna hedeynahus sebile imma
şakiren ve imma kefura.” İnsan, 3