Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- ABD Başkanı Donald Trump tarafından Ankara Büyükelçiliğine aday gösterilen Thomas Barrack, geçen hafta ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonunda düzenlenen onay oturumunda konuştu.
Barrack, göreve gelmesi durumunda Türkiye'ye yönelik izleyeceği politikaları anlattı ve senatörlerin sorularını yanıtladı.
77 yaşındaki milyarder emlak yatırımcısı Barrack, konuşmasında NATO üyesi Türkiye'yi "tekrar hizaya sokmaya" çalışacağını ifade etti.
'Türkiye, İran'a karşı ABD'nin önemli ortağı'
Aynı zamanda Trump’ın yakın arkadaşı olan Barrack'ın tartışma yaratan açıklamaları şöyle devam etti:
Barrack, Suriye konusunda, "Hepimizin hemfikir olduğu şey, Suriye'deki Esed rejiminin devrilmesinin, İsrail adına, Amerika adına, Türkiye adına Şii hilalinden kurtulma ve İslam Devleti'ni (IŞİD) ortadan kaldırma fırsatı sağladığıdır," dedi.
Aday büyükelçi, "Türkiye, Başkan Trump'ın İran'ın Orta Doğu'daki nüfuzuna karşı yürüttüğü azami baskı kampanyasında önemli bir ortak," ifadelerini kullandı.
'Rusya'ya karşı kalkan'
Öte yandan Barrack, Türkiye'nin Rusya ile ilişkisine de değinerek, "Türkiye aynı zamanda Rusya'nın saldırganlığının yarattığı potansiyel tehdidin tarihsel olarak farkındadır ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlangıcından itibaren Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını desteklemiştir," diye konuştu.
Barrack, Türkiye'nin enerji alanındaki rolüne işaret ederek, "Türkiye, Avrupa’ya daha fazla gaz için bir merkez olarak gaz dağıtım terminalleri aracılığıyla sevkiyat terminali olabilir, bu da Avrupa’ya Rus müdahalesine karşı başka bir kalkan sağlar," dedi.
'Çin'i uzak tutmada stratejik arayüz'
Barrack, Çin'in bölgedeki etkisine karşı Türkiye'nin konumunu şöyle değerlendirdi: "Türkiye, savunma, havacılık ve Amerikan şirketleriyle ortaklıklar konusunda, ayrıca Çin’i, Kuşak ve Yol Girişimi'ni bir süreliğine uzak tutmak için stratejik bir uluslararası arayüzdür."
Barrack ayrıca, "Türkiye, gelişmekte olan pazarlarda, özellikle de Türk şirketlerinin önemli altyapı geliştirme projeleri için Çinli meslektaşlarına meydan okuduğu Afrika'da Çin'e alternatif olarak ortaya çıkmıştır,” şeklinde konuştu.
Oturum sırasında Florida Senatörü Rick Scott, Barrack'a Türkiye'yi “büyük bir NATO müttefiki” olarak tekrar “hizaya getirmenin” mümkün olup olmadığını sordu.
Barrack, bu soruya kendini engelleri yontmaya adamış “küçük bir çekiç” olarak tanımlayarak “evet” yanıtını verdi.
Senatör Ted Cruz ise Türkiye'nin, İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) verdiği desteği gündeme getirdi.
Barrack, bu konuda Türkiye'yi, tutuklama emirlerini kınayan Başkan Trump ile çatışmaya girmemeye çağıracağını ve ABD'nin tutumunu net bir şekilde ileteceğini belirtti.
Muaviye'den alıntı yaptı
Bunun yanı sıra Barrack, komisyonda yaptığı konuşmada, atalarının 19. yüzyıl başında o dönem Osmanlı İmparatorluğu kontrolündeki Lübnan’dan ABD’ye göç ettiğini ve Suudi Arabistan ile 1973'ten beri iş ilişkileri yürüttüğünü anlattı.
Konuşmasının sonunda, büyükelçilik görevinin onaylanması hâlinde misyonunun temel ilkesini Muaviye'ye atfedilen şu sözlerle açıkladı: “Kırbaç yeterli olduğunda asla kılıca başvurmam, dilim yeterli olduğunda da kırbaç kullanmam. Beni diğer insanlara bağlayan tek bir iplik bile varsa, kopmasına izin vermem. O çekerse, ben gevşetirim. O gevşetirse, ben çekerim.”
yorumunuz