24 Haziran 2025 - 16:38
Katar’daki ABD üssüne yapılan saldırıya ilişkin Devrim Muhafızları'ndan açıklama

ran Devrim Muhafızları Ordusu, ABD'nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik askeri saldırısına karşılık olarak, "Beşaret-ül Feth" adlı füze operasyonuyla Katar’daki stratejik El-Udeyd Üssü’nü hedef aldı.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Katar’daki ABD üssüne yönelik saldırı sonrası yayımladığı açıklama metni: 

İran’ın Şerefli ve Direnişçi Halkı!

ABD’nin cani rejimi tarafından, İran İslam Cumhuriyeti'nin barışçıl nükleer tesislerine yönelik açık bir askeri saldırı ve uluslararası hukukun açık ihlali sonrasında, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin kararı ve Hatemü’l-Enbiya (s.a) Merkezi Karargâhı'nın komutasıyla, İslam Devrim Muhafızları Ordusu, "Ya Ebu Abdullah el-Hüseyin (a.s)" kutsal parolasıyla "Beşaret-ül Feth" operasyonu kapsamında Katar’daki El-Udeyd Üssü’nü güçlü ve yıkıcı bir füze saldırısıyla hedef almıştır.

Bu üs, ABD terör ordusunun Batı Asya’daki en büyük stratejik varlığı ve hava kuvvetleri karargâhıdır.

Silahlı Kuvvetlerdeki millet evlatlarının bu kararlı eyleminin Beyaz Saray’a ve müttefiklerine mesajı açıktır:

"İran İslam Cumhuriyeti, yüce Allah’a tevekkül ederek ve imanlı, asil halkına dayanarak, hiçbir koşulda toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve ulusal güvenliğine yönelik saldırıları yanıtsız bırakmayacaktır."

Amerikan düşmanının saldırısıyla, Siyonistlerin fitnesinin ABD'nin planlarının bir uzantısı olduğu artık herkes için açıktır. Bu bağlamda hatırlatırız ki, bu ulusal savunma sürecinde, bölgede bulunan ABD’ye ait askeri üsler ve mobil hedefler, birer güç noktası değil, bu savaş yanlısı rejimin en zayıf noktaları ve "Aşil topuğudur".

Muharrem ayının, yani şehitlerin efendisi Hz. Ebu Abdullah el-Hüseyin’in (a.s) yas ayının arefesinde, İran İslam düşmanlarına bir kez daha uyarıda bulunuyoruz:

"Vur-kaç dönemi sona ermiştir ve halk temelli güçlü silahlı kuvvetlerimizin kararlılığı, her türlü yeni fitne girişimini ABD'nin bölgedeki askeri varlığının hızla çöküşü, utanç verici bir şekilde Batı Asya’dan çekilişi ve İslam ümmeti ile özgürlükçü milletlerin ortak hedefi olan Siyonist kanser tümörünün yok oluşuyla sonuçlandıracaktır."

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha