Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Alfred Nobel, kendi adı ve servetiyle beş farklı bilim dalında ödül tesis ettiğinde, bir gün bu ödüllerden birinin Barış Ödülü’nün barışı değil, savaş ve düşmanlığı teşvik eden kişilere verileceğini asla hayal etmemişti.
Nobel’in vasiyetine göre Barış Ödülü, “bir önceki yıl uluslar arasında kardeşliği geliştirmek, daimi orduları kaldırmak veya azaltmak, barışı korumak ve ilerletmek adına en fazla veya en iyi çalışmayı yapan kişiye” verilmeliydi. Ve bu ödül, Norveç Parlamentosu tarafından seçilen beş kişilik bir komite tarafından, siyasi etkilerden uzak şekilde verilmeliydi.
Ancak zamanla, Barış Ödülü amacından saparak Batılı ülkelerin siyasi çıkarlarını ilerletmek için bir araç haline geldi. Artık bu ödül, batılı savaş suçlularına ya da doğuda Batı’nın piyonu olmayı kabul eden iş birlikçilere verilir oldu. Ödül artık “Siyasi Nobel” olarak anılmalıdır.
Trump Aday Listesinde
Donald Trump’ın adı ilk kez 2018 yılında, Kuzey Kore lideriyle yaptığı görüşme ve Asya’daki gerginliği azalttığı iddiasıyla Nobel Barış Ödülü için gündeme geldi. Fakat bu görüşme gerçekten barış mı getirdi? Uzmanlar bunun tam aksini düşünüyor: Gerçek ve kalıcı hiçbir anlaşma sağlanmadı; bölgedeki gerginlik ve silahlanma yarışı devam etti.
Trump, sonrasında nükleer anlaşmadan çekildi, İran’a yönelik yaptırımları artırdı, İsrail’i koşulsuz destekledi ve hatta askeri saldırı tehditlerinde bulundu. Bu adımlar, barış değil, daha fazla istikrarsızlık getirdi.
İkinci başkanlık döneminde Trump, yine barış ve güvenlik vaatleriyle seçim kampanyasına başladı. Ancak vaat ettiği hiçbir barış adımı gerçekleşmedi. Ukrayna savaşını bitirme vaadi de boş çıktı. Uzmanlara göre, Gazze savaşında İsrail’e destek vererek Filistin halkına karşı işlenen suçların ortağı oldu.
yorumunuz