Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Ketaib Seyyidüşşüheda Genel Sekreteri Hacı Ebu Ala el-Velai, Şehit Komutan Seyyid Haydar Musavi’nin arife töreninde yaptığı konuşmada, Haşdi Şabi’nin Irak’ın temel direği, direnişin ise milletin vazgeçilmez şerefi olduğunu ifade etti. Velai, Musavi’nin kaybının 40 gününün, 40 yıl kadar ağır ve acı verici olduğunu belirterek, “Ey kardeşim, destekçim ve sırdaşım!” diyerek duygularını dile getirdi. Şehidin arife töreninin Arbaeen yürüyüşüyle aynı zamana denk gelmesini ilahi bir lütuf olarak nitelendirdi ve bu durumun “cihad bahçesini yeniden yeşerttiğini” söyledi.
Şehit Musavi: Ketaib Seyyidüşşüheda’nın Can Damarı
Velai, Şehit Seyyid Haydar Musavi’nin sayısız fedakârlığını överek, onun hayatını ve çabalarını hiçbir konuşma ya da kitabın tam anlamıyla yansıtamayacağını belirtti. Musavi’yi kararlı, samimi ve Allah yolunda canını feda eden bir komutan olarak tanımlayan Velai, “Seyyid Haydar Musavi, Ketaib Seyyidüşşüheda’nın can damarıydı ve Hz. Zeyneb’in (s.a.) haremini savunmak için ön saflarda yer aldı” dedi. Musavi’nin, DEAŞ’ın Irak’ta ortaya çıkmasıyla silahlanan ilk kişilerden olduğunu ve Aksa Tufanı operasyonunda önemli bir rol oynadığını vurguladı. Velai, Musavi’nin iman dolu ruhunun, onu ilahi görevinden hiçbir şeyin alıkoyamadığını ve Hz. Ali (a.s.) ile Hz. Hüseyin’e (a.s.) olan sevgisinin yolunu aydınlattığını ifade etti.
Şehitlerin Kanı Düşmanın İlerleyişini Durdurdu
Velai, Iraklı şehitlerin kanının, İsrail’in Bağdat sınırlarına kadar ilerlemesini engellediğini belirtti ve “Eğer senin ve Iraklı kardeşlerinin kanı olmasaydı, İsrail bugün Şam sınırlarında olduğu gibi Bağdat’a ulaşırdı” dedi. Bu kanların, Gazze’deki felaketin Irak şehirlerinde ve vilayetlerinde tekrarlanmasını önlediğini vurguladı. Düşmanın, Haşdi Şabi ve direniş silahlarının devlet aleyhine olduğu yönündeki yanlış algıyı yaymaya çalıştığını ifade eden Velai, “Irak’ın üçte biri DEAŞ’ın eline geçtiğinde, Haşdi Şabi ve direniş savaşçıları denklemi değiştirdi; Irak’ı, halkını, kutsal değerlerini ve geleceğini kurtardı” dedi.
Direniş: Irak’ın Direği ve Milletin Şerefi
Konuşmasının sonunda Velai, direnişin Irak ve bölgedeki önemini vurguladı. Amerikan ve Siyonist düşmanların, Haşdi Şabi ve direnişin yeni Ortadoğu projesine karşı bir set oluşturduğunu çok iyi bildiğini söyledi. Dini mercilere bağlı BBS’nin Irak’ın güvenliğinin garantisi olduğunu belirten Velai, “Mercilere itaat ederiz ve saygı duyarız, çünkü onlar Irak’ın ve halkımızın güvenliğinin teminatıdır” dedi. Haşdi Şabi’yi “Irak’ın direği”, direnişi ise “milletin asla vazgeçmeyeceği şerefi” olarak tanımladı.
Velai, işgalcilerle uzlaşmayacaklarını ve onlarla ilişkileri normalleştirmeyeceklerini vurgulayarak, direniş silahını “onur ve şerefin sırrı” olarak nitelendirdi. Gazze halkıyla dayanışma çağrısında bulunan Velai, “Gazze’yi kalplerimizde yaşatıyoruz ve halkına yardım için her zaman hazırız” dedi. Ayrıca, İran İslam Cumhuriyeti’nin zaferlerini “göz aydınlığı” olarak nitelendirirken, Lübnan’daki kardeşlerini zaferin örneği olarak gördü ve Kur’an’ın vadettiği zaferin gerçekleşeceğine olan inancını dile getirdi.
yorumunuz