3 Eylül 2025 - 18:05
İmam Humeyni’nin Düşünceleri | Bağımsızlık, Yabancılara Boyun Eğmemenin Adıdır

İslam Devrimi’nin büyük lideri İmam Humeyni (ra), bağımsızlığı; başka güçlere bağlı olmamak, yabancıların takipçisi olmaktan kaçınmak, yabancıların müdahale ve nüfuzunu reddetmek, kendi kaderini eline almak ve ülkeyi bağımsız şekilde yönetmek olarak tanımlamıştır.

Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Bu yazıda İmam Humeyni’nin bağımsızlık konusundaki görüşlerine ışık tutulmaktadır.

Bağımsızlık

İmam Humeyni’ye göre, bir toplumun ilerlemesinin ve medeniyetinin ilk göstergesi o toplumun bağımsızlığıdır. Bağımsızlık, insanın temel haklarından ve hayat değerinden biridir. O, ülkenin bağımsızlığı için ölümü en büyük onur sayardı ve İslam ile anayasanın da toplumun bağımsızlığını güvence altına aldığını savunurdu.

Bağımsızlık, yabancı müdahalesi ve nüfuzunun reddidir

İslam Devrimi’nin büyük lideri bağımsızlığı; başka güçlere bağlı olmamak, yabancılara boyun eğmemek, yabancıların müdahale ve nüfuzunu reddetmek, kendi kaderini tayin etmek ve ülkeyi bağımsız olarak yönetmek olarak kullanırdı. Bağımsızlığı siyasi, kültürel ve ekonomik boyutları olan kapsamlı bir kavram olarak görür, ancak bunun ancak tüm bağımlılık bağlarının tamamen koparılmasıyla mümkün olabileceğini ifade ederdi.

İmam Humeyni’nin İran’ın bağımsızlığını korumaya özel önemi

İmam Humeyni, İran’ın bağımsızlığını korumaya büyük önem vermiştir. İslam Devrimi’nin zaferinden sonra, ulusal gücün artmasının bağımsızlığın kazanılmasındaki etkisini gözardı etmemiştir. Ulusal azmin bağımlılıktan kurtuluş için yeterli olduğunu, silahlı kuvvetlerin, halk ve yetkililerin birliğinin, “Ne Doğulu Ne Batılı” prensibinin her alanda uygulanmasının ülkenin bağımsızlığını garanti edeceğini savunmuştur.

İslam ümmetinin birinci önceliği Filistin meselesinin çözümüdür

İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu, İslam toplumunun bağımsızlığının temel ilkelerinden biri olduğunu belirtmiş ve Müslümanların hiçbir şekilde kafirlerin hakimiyetini kabul etmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu bağlamda Filistin meselesini İslam dünyasında çok önemli görmüş, siyonist İsrail rejimini sömürgeci güçlerin İslam milletlerini sömürme amacıyla yaptıkları bir işbirliği olarak nitelendirmiştir. İsrail’in amacı, tüm İslam ülkelerini egemenliği altına almak ve Müslümanları bağımsızlıktan yoksun bırakmaktır. Bu yüzden İslam ümmetinin birinci önceliği Filistin meselesinin çözümüdür.

İran İslam Cumhuriyeti’nin dış politikası, hiçbir türden hakimiyet ve boyun eğmeyi reddetmektir

Bununla birlikte İmam Humeyni’nin mantığında, hakimiyet kabul etmemek yabancı devletlerle ilişkileri reddetmek anlamına gelmez. Diğer ülkelerle ticaret ve alışveriş bağımsızlık korunarak yapılabilir. İslam Cumhuriyeti’nin tüm dünya ülkeleriyle barış içinde yaşamak istediğine inanırdı. Bu nedenle, dış politika yetkililerine ülkenin birliği, bağımsızlığı ve çıkarlarını korumayı, İslam ülkeleri ve İran işlerine karışmayan devletlerle iyi ilişkiler kurmayı, büyük güçlere bağlı olmamayı öğütlerdi. İran İslam Cumhuriyeti’nin dış politikasının prensipleri arasında; hiçbir türden hakimiyet ve boyun eğmenin reddi, hakkın çağrısı, zulme karşı mücadele ve mazlumların desteklenmesi, karşılıklı saygı ve barış içinde bir arada yaşama, ne Doğu ne Batı’ya bağlı olmama ve Müslümanların İslami kimliğinin canlandırılması yer almaktadır.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha