Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Lübnan siyasetinin önemli isimlerinden eski milletvekili Hasan Yakub, Hizbullah ve müttefiklerinin Orta Doğu’daki mevcut jeopolitik durumu ustalıkla değerlendirdiğine dikkat çekti. Yakub, Hizbullah’ın dış tedarike ihtiyaç duymadan askeri kapasitesini sürdürdüğünü İsrail’in de çok iyi bildiğini iddia etti. Bu durumun, taraflar arasındaki güç dinamiklerini derinden etkilediği ve yaklaşan çatışmalarda önemli bir avantaj sağladığı görüşünü savundu.
Yakub’a göre, Hizbullah’ın müttefikleri bölgedeki karmaşık koşulları bir fırsat olarak görerek kendi konumlarını güçlendiriyor. Bu stratejik hamleler, sadece Lübnan’daki siyasi dengeleri değil, bölgesel ilişkileri ve güvenlik ortamını da doğrudan etkiliyor. Hizbullah’ın artan askeri yetenekleri ve dışa bağımlılığının zayıflaması, İsrail’in saldırganlığını öne çıkarmaya çalıştığı pek çok alanda onları zor durumda bırakıyor.
Eski milletvekili, İsrail’in bölgedeki hamlelerine karşı kesin ve güçlü bir misillemenin çok yakın olduğunu kaydetti. Yakub, bu misillemenin sadece askeri karşılık olmayacağını, aynı zamanda bölgesel güç dengelerini kökten değiştirecek kapsamlı bir reaksiyon olacağını öngörüyor. Buradaki mesaj, çatışmanın sadece anlık bir olay olmayacağı, uzun soluklu ve derin etkileri olacağı şeklinde yorumlanabilir.
Yakub’ın açıklamaları, Hizbullah’ın askeri ve siyasi dinamizmi ile bölgede İsrail karşısındaki konumunu anlamak adına önemli ipuçları sunuyor. Hizbullah’ın dış tedarik bağımlılığından kurtulması, grubun operasyonel esnekliğini artırırken, İsrail’in stratejik hesaplarında yeni zorluklar doğuruyor. Bu da, taraflar arasında olası çatışmaların daha karmaşık ve zor kontrol edilebilir bir hâl alacağı anlamına geliyor.
Hasan Yakub’un değerlendirmeleri, Hizbullah’ın ve müttefiklerinin Orta Doğu’daki krizden nasıl güçlenerek çıkabileceğine dair önemli bir perspektif ortaya koyuyor. İsrail’in yaklaşan misillemesine dair uyarılar ise bölgesel aktörlerin politikalarını ve güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Orta Doğu’daki dengeler, bu gelişmelerle birlikte önümüzdeki dönemde belirgin şekilde değişmeye hazırlanıyor.
yorumunuz