29 Eylül 2025 - 17:10
Filistin Kilise İşleri Yüksek Cumhurbaşkanlığı Komitesi, İsrail’in Filistin’deki Hristiyan varlığını sistematik olarak yok ettiğini, Gazze ve Batı Şer

Filistin Kilise İşleri Yüksek Cumhurbaşkanlığı Komitesi, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da Filistinli Hristiyan topluluklarını hedef alan sistematik yok etme politikası yürüttüğünü açıkladı. Netanyahu’nun BM’de “Hristiyanları koruyan tek ülke İsrail” sözlerini kesinlikle yalanlayan komite, uluslararası toplumu işgale karşı sorumluluk almaya çağırdı.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Filistin’deki Hristiyan azınlık, İsrail işgali ve yerleşim politikaları altında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Filistin Kilise İşleri Yüksek Cumhurbaşkanlığı Komitesi’nin yaptığı açıklamada, İsrail’in özellikle Gazze ve Batı Şeria bölgelerinde kiliseleri, Hristiyan köylerini ve dini sembolleri sistematik şekilde hedef aldığı vurgulandı. Bu uygulamalar, Filistinli Hristiyanların yaşam alanlarını daraltırken, kültürel ve dini kimliklerinin erozyona uğramasına yol açıyor.

Komite, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler’de yaptığı, “Hristiyanları koruyan tek ülke İsrail” şeklindeki açıklamasını çarpıcı biçimde yalanladı. İsrail’in gerçek tutumunun, Filistinli Hristiyanların varlığına yönelik ağır baskı ve tehdit politikalarından oluştuğunu belirtti. Bu söylemin, işgalin görünürlüğünü ve sertliğini gizlemek için uluslararası kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu ifade etti.

Filistinli Hristiyan kurumları, özellikle son yıllarda artan yıkımlar, kiliselerin tahribi, mülklerin zorla el konulması ve dinî liderlere yönelik baskıların iyice yoğunlaştığını söylüyor. Bu durum, sadece toplulukların değil, Filistin halkının tümü için sosyal ve kültürel bir erozyon anlamına geliyor.

Bu tablonun uluslararası toplumda yeterince karşılık bulmadığını kaydeden Filistin Kilise Komitesi, uluslararası aktörleri işgale karşı daha güçlü sorumluluk almaya çağırdı. Komiteye göre, hak ihlallerine sessiz kalmak, İsrail’in işgal ve yok etme politikalarını cesaretlendirmeye devam ediyor. Filistinli Hristiyanların korunması için somut adımların atılması, işgalin sonlandırılması ve Filistin halkının temel haklarının güvence altına alınması gerekliliği öncelikli talep olarak öne çıkıyor.

Bu değerlendirme, bölgedeki direniş cephesinin İsrail’in yalnızca Filistin Müslümanlarına değil, aynı zamanda Hristiyan topluluklarına da yönelik kapsamlı saldırılarını ortaya koyması bakımından kritik bir ışık tutuyor. İsrail’in tarihsel olarak dillendirilen “demokratik ve koruyucu ülke” imajı ciddi biçimde sorgulanıyor.

Filistin Kilise İşleri Yüksek Cumhurbaşkanlığı Komitesi’nin bu sert açıklamaları, Gazze ve Batı Şeria’daki işgal politikalarının çok boyutlu etkilerini gözler önüne sererken, direnişin önemli bir sesi olarak uluslararası kamuoyunun dikkatini bir kez daha Filistin davasına çekiyor.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha