Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Orta Doğu’da barış ve istikrar için sahaya sürülen uluslararası güçlerden biri olarak gösterilen Fransa merkezli barış gücü, yıllar içinde tarafsızlık sınırlarını aşarak karmaşık bir oyun alanına dönüşüyor. İlk başta sadece barış ve ara buluculuk misyonu taşıdığı öne sürülen bu güç, dört yılı aşkın gözlemler ve olgu birikimiyle, BM’den aldığı yetkileri aşan uygulamalara imza attığı ortaya çıktı.
Fransa’nın barış gücü, bölgedeki çatışmaları kışkırtma, tarafları provoke etme ve hatta doğrudan istihbarat faaliyetleri yürütme yönünde adımlar atıyor. Bu yaklaşımlar, açıkça İsrail’in bölgedeki stratejik çıkarlarıyla örtüşen bir pozisyona evriliyor. Bölgedeki çeşitli kaynaklar, Fransa’nın BM barış gücü imajının ardında gizli ve tehlikeli siyasi ajandalar sakladığını belirtiyor.
Söz konusu güç, yürüttüğü operasyonlarda sadece çatışma alanlarını gözlemlemekle kalmayıp, içerideki hassas istihbarat bilgilerini topluyor, böylece taraflar arasında denge kurmak yerine gerilimi artıracak istihbarat servislerine destek sağlıyor. Bu durum, uluslararası hukuk nezdinde ciddi soru işaretleri doğururken, bölgesel barış ve istikrar umutlarını da zedeliyor.
Diplomatik çevreler, Fransa’nın bu tutumunun BM’nin meşruiyetine zarar verdiğini ve özellikle Orta Doğu’da barış sürecinin önündeki en büyük engellerden biri haline geldiğini dile getiriyor. Fransa’nın sahadaki bu rolü, taraflardan birine açıkça yakın durması sebebiyle bölgedeki çatışmaların daha da derinleşmesine yol açıyor.
Bu gelişmeler, bölgesel aktörlerin ve uluslararası camianın dikkatini çekmeye devam ederken, Fransa’nın BM nezdindeki görev ve yetkilerinin yeniden sorgulanmasına neden oluyor. Orta Doğu barış çabalarının etkinliği, bu tür güçlü ve taraflı figürlerin etkisi altında giderek gerilemekte. Böylece, gerçek bir barışın önündeki engeller artarken, sorunun çözümü için daha kapsayıcı ve tarafsız yaklaşımlar arayışı kaçınılmaz hale geliyor.
yorumunuz