Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Dünya, Donald Trump’ın Tel Aviv ziyareti ve İsrail parlamentosunda gerçekleştirdiği konuşma ile Amerikan aşırı sağ ile Siyonist Hıristiyan hareketinin stratejik bağını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu ittifak, “insanlığı kurtarma” gibi idealist sloganların ardında, fiilen savaş yanlısı politikaları meşrulaştırmayı amaçlıyor.
Tasnim Haber Ajansı’na konuşan uzmanlara göre, Trump, İsrail’de sıcak bir karşılama ile karşılanırken ABD’nin “eşi benzeri görülmemiş” askeri yardımlarını övüp, kızının Yahudiliğe geçişini de sembolik olarak ilan etti. Bu adımlar, Siyonist Hıristiyan inançlarının pratiğe dökülmüş göstergesi olarak yorumlanıyor.
Siyonist Hıristiyanlık, özellikle Amerikan Evanjelistleri arasında ortaya çıkan teolojik-politik bir harekettir. Bu düşüncenin merkezinde, İsrail devletinin sınırsız desteklenmesi ve kutsal kitap kehanetlerinin gerçekleşmesi amacıyla dünyanın yönetiminde aktif rol oynama fikri bulunuyor. Trump, bu bağlamda kendisini ilahi bir iradenin temsilcisi ve küresel bir misyonun seçilmiş lideri olarak sunuyor.
Ancak uygulamada, bu ideoloji ile gerçekler arasında derin bir çelişki var. Barış ve kurtuluş sloganları, İsrail’in savaş ve işgal politikalarını desteklemek için araçsallaştırılıyor. Evanjelistlerin iddia ettiği adalet ve merhamet değerleri, İsrail’in Filistin’e yönelik sistematik saldırıları ve insan hakları ihlalleriyle çelişiyor.
Bazı çarpıcı çelişkiler şöyle sıralanabilir:
-
Barış iddiası ile savaşın tırmandırılması: Trump ve İsrail yetkilileri barışı savunduklarını söyleseler de, Gazze’de en yoğun askeri saldırılar yaşandı.
-
Demokrasi iddiası ile Apartheid uygulamaları: İsrail kendisini demokrasi olarak tanıtırken, Filistinlilere karşı sistematik ayrımcılık ve baskı uygulamaktadır.
-
Meşru savunmaya saldırı: Filistin halkının kendini savunma hakkı “terörizm” olarak damgalanıyor.
Rakamlar ve belgeler, ABD ve İsrail’in hedefinin gerçek anlamda barış değil, katliam, yıkım ve işgal olduğunu ortaya koyuyor:
-
On binlerce sivilin, kadın ve çocukların öldürülmesi
-
Evlerin, okulların ve hastanelerin yok edilmesi
-
Ekonomik abluka ve insani kriz yaratılması
-
Yasaklı silahların sivillere karşı kullanılması
-
Basın ve gazetecilerin hedef alınması
-
İran’da nükleer bilim insanlarının suikast edilmesi
-
Terörist grupların desteklenmesi ve siber/ekonomik sabotaj operasyonları
Uzmanlar, Trump ve Siyonist Hıristiyan hareketi arasındaki bu ittifakın, teolojik yorumlar ve jeopolitik çıkarlar üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. “İlahi irade” söylemiyle maskelenmiş bu bağ, pratikte Filistinliler başta olmak üzere mazlum halkların öldürülmesi ve yerlerinden edilmesinin meşrulaştırıcısı haline gelmiş durumda. Bu durum, hem ideolojik hem de etik meşruiyeti tartışmalı hâle getirdi ve dünyaya direniş ve adalet mücadelesinde haklı duruş alanı açtı.
yorumunuz