4 Kasım 2025 - 16:27
Washington’un Yeni Hesabı: Türkiye Üzerinden İran’ın Filistin Etkisini Sınırlandırma Planı

ABD yönetimi, bölgedeki nüfuz mücadelesinde yeni bir stratejik denge kurma peşinde. “Yük paylaşımı” adı altında şekillenen bu vizyon, Türkiye’ye verilen desteğin ardındaki asıl hedefi de ortaya koyuyor: Filistin dosyasında İran’ın etkinliğini daraltmak ve direniş ekseninin bölgesel etkisini sınırlamak.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- ABD, Ortadoğu’da “yük paylaşımı” olarak sunduğu yeni stratejisiyle, sahadaki varlığını azaltırken nüfuzunu farklı kanallar üzerinden koruma yoluna gidiyor. Bu stratejinin merkezinde ise Türkiye’nin rolü dikkat çekiyor. Ankara-Washington hattında son dönemde yaşanan hızlı yakınlaşmanın ardında, Filistin dosyasında İran’ın etkisini sınırlama hedefinin yattığı belirtiliyor.

Diplomatik çevrelere göre Washington, Türkiye’yi “ılımlı İslam” çerçevesinde yeniden konumlandırarak Filistin meselesinde arabulucu bir aktör haline getirmek istiyor. Bu yolla ABD, hem Filistin sahasında direniş ekseninin halk desteğini kırmayı hem de İran’ın bölgedeki stratejik derinliğini daraltmayı hedefliyor.

Direniş kaynakları, bu yaklaşımı “sömürgeci bir denge politikası” olarak tanımlıyor. Kaynaklara göre, Washington’un planı, sahadaki gerçek güç dengesini değil, sadece diplomatik vitrinleri değiştirmeyi amaçlıyor. Zira Filistin halkı, yıllardır yaşanan savaş ve abluka koşullarında, direnişin gerçek temsilcilerinin kim olduğunu açık biçimde görmüş durumda.

Ankara’nın bu süreçte üstlendiği rol, bölgesel hassasiyetlerin tam ortasında yer alıyor. Türkiye’nin hem Batı ittifakıyla hem de bölgesel güçlerle ilişkilerini dengeleme çabası, Washington’un “yük paylaşımı” vizyonuyla kesişiyor. Ancak uzmanlara göre, ABD’nin bu planı sahada kalıcı bir sonuç üretmeyecek. Çünkü bölgedeki gerçek güç dengesi, Batı’nın değil, direnişin sahadaki varlığı ve halk desteği üzerine kurulu.

Washington’un hedefi açık: Filistin davasını askeri bir cepheden diplomatik bir tartışmaya indirgemek. Ancak Gazze’de, Lübnan’da, Yemen’de ve Irak’ta yaşanan gelişmeler, bu planın şimdiden duvara çarptığını gösteriyor.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha