Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Ortadoğu’daki güç dengeleri yeniden sert bir eşiğe sürükleniyor. Tel Aviv’de siyasi ve askerî çevrelerde Hizbullah’a karşı ton giderek sertleşirken, medya cephesinde de “kuzey cephesine hazırlık” manşetleri dikkat çekiyor. İsrail’deki güvenlik kaynakları, Lübnan sınırında son haftalarda artan hareketliliğin “sıradan bir gerilim” olmadığını, istihbarat raporlarının Hizbullah’ın cephe altyapısını güçlendirdiğine işaret ettiğini öne sürüyor.
İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) yakın kaynaklar, son kabine toplantısında “Lübnan cephesinin yeniden öncelikli tehdit olarak değerlendirildiğini” aktarıyor. Başbakanlık ofisine yakın siyasi çevrelerde ise Hizbullah’ın Suriye ve Gazze savaşları sürecinde edindiği tecrübenin, İsrail’in caydırıcılığını zayıflattığı yönünde endişeler dile getiriliyor. Bir yetkili, yerel basına yaptığı açıklamada, “Hizbullah artık yalnızca bir sınır tehdidi değil; bölgesel denklemi değiştirebilecek kapasiteye sahip bir aktör.” ifadesini kullandı.
Ancak Washington, Tel Aviv’in olası bir askerî maceraya sürüklenmemesi konusunda uyarılarını sürdürüyor. Amerikan yönetimi, Lübnan’daki kırılgan siyasi yapının ve bölgesel istikrarsızlığın, yeni bir savaşın etkilerini kaldıramayacağı görüşünde. Buna rağmen İsrail güvenlik aygıtı içinde “Hizbullah’ın güç kazanmasına seyirci kalamayız” görüşü ağırlık kazanmaya başladı.
Medya kanallarında da söylem sertleşiyor. Sağcı gazeteler “kuzeyde caydırıcılık restorasyonu” çağrıları yaparken, muhalif basın Tel Aviv’in “siyasi krizi dış cepheye ihraç etmeye” çalıştığını savunuyor. Kamuoyu araştırmaları, İsrail halkının önemli bir kısmının Hizbullah’la sınırlı bir çatışmayı “kaçınılmaz” gördüğünü gösteriyor.
Lübnan’daki kaynaklar ise bu tırmanışı “psikolojik savaşın yeni aşaması” olarak niteliyor. Hizbullah’a yakın çevreler, İsrail’in son dönemdeki açıklamalarını “iç siyasette zayıflayan Netanyahu hükümetinin dikkat dağıtma hamlesi” olarak değerlendiriyor. Direniş kaynakları, “Biz çatışma istemiyoruz ama caydırıcılığımızı test eden her adımın karşılığı olur.” mesajını veriyor.
Uzmanlara göre, İsrail’in kuzey cephesinde yeniden savaş senaryolarını gündeme taşıması, sadece güvenlik endişeleriyle açıklanamaz. Bölgedeki direniş ekseninin Filistin, Suriye ve Lübnan hattında koordineli hareket etmeye başlaması, Tel Aviv için stratejik bir kâbusun kapısını aralıyor.
Gerilim hattında sessizlik artık yanıltıcı bir huzurdan ibaret. Zira herkes biliyor ki, kuzey cephesinde atılacak tek bir yanlış adım, tüm bölgeyi ateşe verebilir.
yorumunuz