Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Lübnan, pazar günü gerçekleşen saldırı ve suikastın ardından bir kez daha güvenlik tartışmalarının odağına yerleşti. Ülke içindeki siyasi belirsizlik sürerken, suikastın zamanlaması ve hedefi, farklı aktörlerin de dahil olduğu geniş çaplı bir gerilim hattına işaret ediyor.
Parlamento Başkanı Nebih Berri, saldırının ardından yaptığı açıklamada ülkenin “çok hassas bir eşiğe geldiğini” belirterek, tüm siyasi tarafları sorumluluk almaya çağırdı. Berri, suikastın yalnızca iç güvenliği değil, bölgesel dengeleri de etkileme potansiyeli taşıdığına dikkat çekti.
Birleşmiş Milletler temsilcileri ile bazı Batılı diplomatlar da benzer bir tonla, Lübnan’daki güvenlik tablosunun kırılgan hale geldiğini vurguladı. Diplomatik çevreler, son suikastın “kontrolsüz bir tırmanmaya kapı aralayabileceği” uyarısında bulunurken, tüm tarafların itidal çağrılarını yineledi.
Direniş eksenine yakın çevrelerde ise suikastın, ülkedeki mevcut siyasi boşluk ve dış baskıların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan “geniş bir güvenlik açığının sonucu” olduğu yorumları öne çıkıyor. Bu çevreler, saldırının arkasındaki motivasyonun yalnızca iç hesaplaşmalarla açıklanamayacağını savunuyor.
Başkent Beyrut ve güney bölgelerde güvenlik önlemleri artırılırken, soruşturma sürüyor. Yetkililer, olayın arka planına ilişkin ayrıntıların ortaya çıkmasının siyasi denklemi ve diplomatik temasları etkileyeceğini belirtiyor. Mevcut tablo, Lübnan’ın önümüzdeki dönemde hem iç güvenlik hem de bölgesel baskılar açısından zorlu bir sürece gireceğine işaret ediyor.
yorumunuz