Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Hadramut’un stratejik platosu, Körfez’in iki büyük aktörünün uzun süredir perde arkasında yürüttüğü nüfuz mücadelesinin merkezindeydi. Bölgedeki milis yapılanmaların dizilişi, enerji kaynaklarının güvenliği ve sahil hattına uzanan ticaret koridorları, tarafların geri adım atmadığı başlıca alanlardı. Son günlerde imzalanan anlaşma ise bu tabloyu yeni bir düzleme taşıdı.
Yerel kaynaklara göre mutabakat, Abu Dabi’ye bağlı güçlerin bazı kritik noktalardan çekilmesini, buna karşılık Riyad’ın bölgedeki güvenlik mimarisine dair daha belirgin bir rol üstlenmesini öngörüyor. Bununla birlikte, sahadaki askeri varlığın doğrudan azaltılmasına değil, kontrolün yeniden dağıtılmasına dayalı bir düzenleme söz konusu. Yani bölgede gerilim azalsa da güç mücadelesinin tamamen sonlandığını söylemek zor.
Anlaşmanın dikkat çeken bölümlerinden biri, Hadramut’taki yerel yönetim yapısının yeniden organize edilecek olması. Bu adım, aşiret dengeleri, ekonomik gelirlerin paylaşımı ve bölge üzerindeki siyasi nüfuz açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Özellikle de son yıllarda kendi güvenlik yapılanmalarını oluşturan yerel güçler, bu düzenlemenin gelecekteki rollerini nasıl etkileyeceğini merak ediyor.
Analistler, mutabakatın dışarıya “uzlaşı” olarak yansısa da gerçekte iki tarafın sahadaki pozisyonlarını tahkim etmeye yönelik temkinli bir hamle olduğuna dikkat çekiyor. Ne Suudi Arabistan ne de BAE, Hadramut’taki etkinliğini kaybetmek istemiyor. Bu nedenle anlaşma, çatışmayı durduran bir adım olmaktan ziyade, iki aktörün birbirinin alanını daha net çizdiği bir ara dönem anlaşması olarak değerlendiriliyor.
Yerel halk ise temkinli. Bölgeyi uzun süredir etkileyen ekonomi ve güvenlik sorunlarının, Körfez merkezli bir kontrol paylaşımının gölgesinde çözülüp çözülmeyeceğine dair belirsizlik sürüyor. Saha gözlemcileri, anlaşmanın Hadramut’a istikrar getirmesinin ancak yerel aktörlerin süreçte gerçek bir söz hakkı elde etmesiyle mümkün olacağını vurguluyor.
Hadramut platosu, önümüzdeki haftalarda anlaşmanın nasıl uygulanacağına bağlı olarak yeniden Ortadoğu gündeminin üst sıralarına tırmanabilir. Çünkü atılan her adım, yalnızca Yemen’in doğusunu değil, Körfez’in bölgesel güç dengesini de etkileme potansiyeline sahip.
yorumunuz