12 Nisan 2014 - 10:28
Suriye ordusunun başarılılarının Lübnan milli güvenliği ve bütünlüğüne katkıları

Suriye ordusunun Kalemun bölgesindeki stratejik Rankus köyünü ele geçirip, tekfirci teröristleri bölgeden temizlemesiyle birlikte Lübnan ordusunun güvenlik önlemlerini arttırması, Lübnan milli güvenliğinin sağlanmasına büyük bir katkı yapmaktadır.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Lübnan ordusunun Trablus'taki yeni güvenlik tedbirlerinin başarılı bir şekilde uygulanması bir taraftan bu planların 2. aşamasının Beka bölgesinde Perşembe günü yürürlüğe konulması diğer taraftan Lübnan güvenliğinin sağlanmasına özel bir katkısı olmaktadır. Lübnan güvenliği Suriye odaklı tekfirci terör örgütlerinin bombalı saldırılar ile sarsılmaktadır. Lübnan ordusu Lübnan'ın kuzeyindeki Brital yerleşim sitesinde 2 aşamalı güvenlik tedbirlerini uygulamaya başladı.

Bu operasyonlar, adam kaçırma, insan kaçakçılığı, tekfirci selefi Vahhabi teröristlere yardım ve yataklık yapmakla suçlanan kimselerin tutuklanıp yargılanması amacıyla başlatıldı. Elbette bu suçlara karışanların çoğu bölgeden kaçmış bulunuyorlar. Lübnan İslami direniş hareketi ve müttefik guruplar, Lübnan milli güvenliğini korumak ve halkının barış ve güvenlik içinde yaşamasını sağlamak için, Lübnan güvenlik güçleriyle ordusunun desteklenmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Buna karşılık Suriye hükümetine muhalif olan ve Lübnan'daki selefi tekfirci hareketin kurucularından Şeyh Dai-ülislam Eşşehal, Lübnan ordusunun Trablus'daki güvenlik tedbirlerini uygulaması halinde Lübnan'ın bütün bölgelerinde yeni saldırılar gerçekleştirecekleri tehdidinde bulundu.

Lübnan Milli Vifak partisinin genel başkanı Bilal Takiyeddin ise Cuma günü yaptığı açıklamada, tekfirci selefi vahhabi terörist gurupların Lübnan milli güvenliğini ve birliğini hedef aldıklarını söyledi. Bilal Takiyeddin tekfirci teröristlere karşı Lübnan ordusu ve güvenlik güçlerinin kararlı bir şekilde mücadelelerini sürdürmeleri gerektiğini, teröristlerle tekfirci gurupları etkisiz hale getirmeleri, suçluların yargılanıp cezalandırılmaları gerektiğini, aksi takdirde Lübnan milli birliği ve güvenliğinin bozulabileceğini vurguladı. Lübnan Milli Vifak partisinin genel başkanı Bilal Takiyeddin ayrıca, Lübnan ordusuna karşı saldırıları ve karalama kampanyalarını kınayıp, bu tür saldırıların Lübnan ordusunun Trablus'daki anti terör güvenlik tedbirlerini kararlı bir şekilde uygulamasını önleyemediğini, terörizmle mücadelede büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

Lübnan Hizbullah’ı genel sekreteri yardımcısı şeyh Naim Kasım ise Perşembe günü Beyrut'ta katıldığı bir konferansta yaptığı açıklamada, Lübnan'da milli barış ve dayanışmanın sağlanması için tek yolun, bütün siyasi gurup ve partilerle toplumsal kesimlerin işbirliği içinde hareket etmeleri ve Lübnan ordusunu desteklemelerinden ibaret olduğunu söyledi. Şeyh Naim Kasım, ayrıca Lübnan Hizbullah'ıyla müttefiklerinden oluşan 8 Mart ittifakıyla Sa'd Hariri liderliğindeki el-Mustakbel partisi olmak üzere 14 Mart ittifakı ekseninde Lübnan'daki siyasi gurup ve partiler arasında ince ayarlı bir denge kurulduğunu, Lübnan'da yeniden kanlı çatışmaların başlaması halinde, bu dengelerin bozulacağını söyledi.

Lübnan cumhurbaşkanlığı seçimleri eşiğinde Lübnan milli güvenliğini etkileyen ülke içindeki güç dengelerine gelince; Lübnan iç savaşına son veren Taif anlaşması doğrultusunda cumhurbaşkanlığına bir Maruni Hıristiyan seçilebiliyor. Bu bağlamda Lübnan milli hürriyet Hareketi Lideri general Mişel Aun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığı söz konusudur. Mişel Aun, Hizbullah öncülüğündeki 8 Mart koalisyonu tarafından destekleniyor. Ancak Mişel Aun, başta Sa'd Hariri liderliğindeki el-Mustakbel partisi olmak üzere 14 Martçı gruplara da kapı aralıyor. Aun'un bu uzlaşmayı başarması durumunda hem Lübnan içinde ve hem de bölge ülkeleri başta olmak üzere, küresel güçlerin de dikkatlerini üzerine çekiyor. Bu nedenle Lübnan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en şanslı aday sayılır.

Lübnan iç dengelerine göre, Mişel Aun, başta Lübnan İslami direniş hareketi Hizbullah olmak üzere 8 Mart ittifakıyla muhalefette yine başta el-Mustakbel Partisi olmak üzere 14 Martçıların uzlaşması olmadan cumhurbaşkanlığına seçilemeyeceğini biliyor. Suriye'deki gelişmeler ve anti terör operasyonları da Lübnan'daki Bu güç dengelerini derinden etkiliyor. Örneğin Suriye'nin Kalemun'daki stratejik Rankos kasabasını kontrol altına alan Suriye ordusu, Suriye-Lübnan sınırının yüzde 90'ını da denetim altına aldı. Bu bölgeler daha önce tekfirci selefi Vahhabi teröristlerce işgal edilmişti. Tekfirci teröristler bu bölgelerden Lübnan'a da sızarak, terör saldırıları düzenliyorlardı.

Rankus bölgesinin Suriye ordusunun denetimine geçmesiyle Lübnan'ın doğu bölgesiyle Arsal bölgesi arasındaki irtibat da kesildi. Böylece Lübnan'daki tekfirci teröristlerin lojistik kaynakları da kurutulmuş olacak. Suriye ordusunun Şam kırsalındaki Doğu Guta'da yer alan Maliha bölgesinde sürdürdüğü operasyonlarında başarılar elde ettiği bildiriliyor. Şam bölgesindeki teröristlerin de temizlenmesi, Lübnan güvenliğine de büyük katkı yapmakta ve 8 Mart ittifakının da Lübnan'daki siyasi konumunu ve cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki etkinliğini takviye etmektedir.

Seyid Rezi İmadi / irib

Ekler