18 Ağustos 2025 - 16:45
İslam Dünyasının Birliği, Filistin Meselesinin Çözümü İçin Tek Yol Olarak Vurgulandı

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA’da düzenlenen “İslam Dünyasında Vahdet ve Filistin Meselesi” başlıklı toplantıda, Türkiye’den üç akademisyen konuştu. Konuşmacılar, ümmetin birliği olmadan Gazze’deki katliamların durdurulamayacağını, Batı dünyasının birlikteliğinin İslam ülkelerine örnek olması gerektiğini belirttiler.

Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı İBNA’nın konferans salonunda düzenlenen “İslam Dünyasında Vahdet ve Filistin Meselesi” konulu bilimsel toplantıya Türkiye’den üç akademisyen katıldı. Adıyaman Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Gündoğar, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Selim Gül Verdi ve Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rahmet Yıldız, İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı en temel sorunları değerlendirdi ve çözüm önerilerini paylaştı.

“Müslümanların Vahdeti Hayati Bir Zorunluluktur”

İlk konuşmayı yapan Prof. Dr. Hamdi Gündoğar, İslam dünyasının sahip olduğu potansiyelin, birlik olmadığı sürece etkisiz kaldığını vurguladı.
“Bugün dünya üzerinde 2 milyara yaklaşan bir Müslüman nüfusu var. Enerji kaynaklarının, genç nüfusun ve stratejik bölgelerin büyük kısmı Müslümanların elinde. Ancak vahdet sağlanmadığı için Müslümanlar güçsüz kalıyor. Avrupa ülkeleri farklı mezheplere ve siyasi görüşlere sahip olsalar da Avrupa Birliği çatısı altında birleşiyorlar. ABD’de 50 eyalet tek merkezden yönetilebiliyor. Biz Müslümanlar ise, küçük farklılıklarımızı aşamadığımız için dünya siyasetinde etkisiz hale geliyoruz.” dedi.

İslam Dünyasının Birliği, Filistin Meselesinin Çözümü İçin Tek Yol Olarak Vurgulandı

Gündoğar, Gazze ve Filistin meselesinin bunun en açık örneği olduğunu belirtti:
“Bugün Gazze’de 60 binden fazla masum insan şehit edildi. İsrail bu cesareti Amerika ve Avrupa’dan alıyor. Eğer İslam ülkeleri ortak bir tutum sergileseydi, İsrail bu kadar pervasız olamazdı. Filistin meselesi sadece Filistinlilerin değil, tüm ümmetin meselesidir. Biz birlik olmadıkça, yeni Gazze’ler, yeni Bosna’lar yaşanacaktır.”

“Sahih Kaynaklara Dayalı Ortak Bir Yol Bulmalıyız”

Ardından söz alan Dr. Selim Gül Verdi, İslam dünyasında birliğin sağlanması için öncelikle metodolojik bir çerçeveye ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Birlik için sağlam bir zemine ihtiyaç var. Bu zemin Kur’an-ı Kerim ve sahih sünnettir. Ümmetin üzerinde ittifak ettiği kaynaklara dayanarak ortak bir yöntem geliştirmeliyiz. Ancak biz tarih boyunca yaşanmış siyasi olayları tekrar tekrar gündeme getirerek, onları itikat konusu haline getirerek birbirimizi suçladık. Bu geçmişi bugüne taşımak ümmete fayda sağlamaz, sadece bizi zayıflatır.”

Gül Verdi, ırkçılığın ve mezhepçiliğin vahdetin en büyük engeli olduğunu da hatırlattı:
“Türk, Arap, Kürt ya da Fars olmak Allah’ın takdiridir. Bu farklılıklar üstünlük sebebi değil, Rabbimizin yarattığı çeşitliliktir. Ulusçuluk veya mezhepçilik üzerine siyaset inşa etmek, ümmetin gücünü parçalamaktan başka bir işe yaramaz. Bizim birbirimizi bu kimliklerle değil, Müslüman kimliğiyle tanımamız gerekiyor.”

İslam Dünyasının Birliği, Filistin Meselesinin Çözümü İçin Tek Yol Olarak Vurgulandı

Dr. Gül Verdi ayrıca Müslüman ülkeler arasında iletişim kanallarının güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Avrupa’da insanlar sınır kapılarını aşmadan rahatça seyahat edebiliyor. İslam ülkeleri de kendi aralarında benzer kolaylıklar sağlamalı. İnsanlar birbirini ziyaret etmeli, yüz yüze tanışmalı ve yanlış bilgilerin önüne geçilmelidir.” dedi.

“Vahdet Sözle Değil, Fiili Adımlarla Olur”

Son konuşmacı Prof. Dr. Rahmet Yıldız, İslam dünyasında vahdetin sadece teorik söylemlerle değil, somut adımlarla gerçekleşeceğini söyledi.
“Bugün İslam İşbirliği Teşkilatı var ama maalesef etkili değil. Gerçek bir birliktelik, yaptırım gücü olan, aldığı kararların arkasında duran bir yapı gerektirir. Müslüman ülkeler arasında ekonomik işbirliği, ortak güvenlik mekanizmaları, kültürel projeler ve medya alanında dayanışma sağlanmalıdır. Eğer Avrupa Birliği bunu yapabiliyorsa, İslam ülkeleri de yapabilir.” ifadelerini kullandı.

Prof. Yıldız, Gazze’de yaşananların İslam dünyasının dağınıklığının acı bir sonucu olduğunu belirterek şunları ekledi:
“İsrail’in zulmüne karşı gerçek bir müdahale göremiyoruz. Protestolar var ama fiili adım yok. Eğer İslam ülkeleri İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmiş olsaydı, ekonomik ambargo uygulamış olsaydı, İsrail bugünkü soykırımı gerçekleştiremezdi. İsrail’i durduracak tek güç, güçlü bir İslam birliğidir.”

İslam Dünyasının Birliği, Filistin Meselesinin Çözümü İçin Tek Yol Olarak Vurgulandı

Ziyaret ve Değerlendirme

Toplantının ardından üç akademisyen, ABNA haber merkezini ziyaret ederek ajansın faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Akademisyenler, doğru ve tarafsız bilginin ümmet birliğinin inşasında büyük rol oynayacağını vurguladılar. Prof. Dr. Gündoğar, “Medya, ümmetin sesi olmalıdır.” derken, Dr. Gül Verdi, “Yanlış algılarla birbirimizi tanımak yerine, doğru bilgilerle bağ kurmalıyız.” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Yıldız ise, “Medya alanındaki dayanışma, siyasi ve ekonomik işbirliği kadar önemlidir.” diye konuştu.

Üç akademisyen, konuşmalarında ortak bir noktada buluştular: Müslümanlar arasındaki farklılıklar ayrılık sebebi değil, zenginlik kaynağıdır; ancak bu farklılıklar tefrikaya dönüştürüldüğünde ümmetin felaketi olur.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha