Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- 2025 Türkiye’sinde siyasi arena, CHP'nin güçlü yükselişi ve AKP'nin eskisi kadar dominant olamamasıyla hareketlenirken, Abdullah Öcalan’ın siyasi etkisi ve PKK ile HDP bağlamındaki tartışmalar, ülkenin siyasi istikrarını etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor. Öcalan’ın, Kandil ve siyasi partiler üzerindeki etkisinin azaldığı ancak siyasi müzakerelerde hala dolaylı bir aktör olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.
Son dönemde güvenlik politikalarında ve Kürt meselesindeki yaklaşımlarda sıkılaştırmalar görülürken, Öcalan’ın cezaevinde olması ve kendisiyle yapılan zaman zaman görüşmeler, çözüm umutlarını canlı tutuyor ancak daha çok gerginlik ve siyasi çatışmalara zemin hazırlıyor. Öcalan’ın durumunun, hem Kürt seçmen kitlesi hem de uluslararası aktörler nezdinde Türkiye’nin iç ve dış politikasını şekillendiren bir unsur olduğu belirtiliyor.
Bununla birlikte, 2025 yerel seçimleri sonrası Kürt siyasi hareketinin aldığı oy artışı, Öcalan’ın siyasi mirasının toplumda hala karşılık bulduğunu gösteriyor. HDP gibi partiler, Öcalan’ın “Barış ve demokrasi” mesajını baz alarak siyasi varlıklarını sürdürüyor. Ancak hükümetin bu duruma yaklaşımında baskı ve tutuklamalar artarken, Öcalan’ın serbest bırakılması veya durumu üzerine tartışmalar siyasi gerilimi yükseltiyor.
Bu bağlamda, siyasi iktidarın yeni anayasa çalışmaları, Abdullah Öcalan faktörü ve Kürt meselesi etrafında şekilleniyor. Öcalan’ın siyasi mirası, Türkiye'nin bölgesel politikalarında da önem taşıyor; özellikle Suriye ve Irak’taki Kürt hareketleriyle ilişkilerde kritik bir referans noktasını oluşturuyor.
Sonuç olarak, 2025 Türkiyesi’nde siyasi rekabetin keskinleştiği bir ortamda Abdullah Öcalan’ın siyasi etkisi, doğrudan olmasa da dolaylı biçimde Türk siyasetinin ve bölgesel dengelerin ayrılmaz bir parçası olmaya devam ediyor. Bu durum, hem içerideki barış süreçleri hem de dış politikadaki stratejiler açısından belirleyici olmaya devam edecek.
yorumunuz