Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: ABD Başkanı Donald Trump'ın, Budapeşte'de yapılacağını açıkladığı ancak daha sonra tek taraflı olarak iptal ettiği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikinci zirve, Washington yönetiminin çelişkili ve güvenilmez politikalarını bir kez daha gözler önüne serdi. İptalin ardından gelen açıklamalar, emperyalist diplomasinin doğasında bulunan tutarsızlığı teşhir etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bir YouTube kanalına yaptığı açıklamalarla süreci tüm şeffaflığıyla kamuoyuna değerlendirdi. Lavrov, zirve teklifinin bizzat Amerikan tarafından geldiğini ve Rusya'nın bu daveti nezaketle kabul ettiğini belirtti. Lavrov, "Bir teklif var. Biz de nazik insanlarız. Davet edildiğimizde kabul ettiğimizi söylüyor ve görüşme formatı, yeri ve zamanı konusunda anlaşmayı teklif ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Ancak Washington yönetimi, kendi başlattığı bu diplomatik süreçte daha en baştan kararsız ve karmaşık bir tutum sergiledi. Lavrov, Trump'ın 23 Ekim'de zirveyi iptal ettiğini açıkladığını, ancak Amerikalı yetkililerin daha sonra bunun bir "erteleme" olduğunu iddia ettiğini aktararak, "Bu nedenle her şey davet edene bağlı" diyerek sorumluluğun Washington'da olduğunun altını çizdi.
Lavrov, hafta başında Amerikan tarafının inisiyatifiyle ABD'li Senatör Marco Rubio ile bir telefon görüşmesi yaptığını da hatırlattı. Görüşmede yeni bir müzakerenin gündeme dahi gelmediğini vurgulayan Lavrov, "Amerikalıların rahat edeceği bir tempoda ilerlemeye hazırız" dedi. Bu sözler, Rusya'nın diyalog kapısını açık tutan makul duruşunu gösterirken, ABD'nin kendi oyun kurallarıyla bile istikrarlı bir şekilde oynayamadığını gösteriyor.
Öte yandan, Trump'ın "Putin ile görüşme fikri doğru gelmedi ve iptal ettim" şeklindeki açıklaması, küresel meseleleri kişisel ve gelgeç hislerle yönetmeye kalkmanın tehlikeli bir örneği olarak kayıtlara geçti. Emperyalist merkezlerin dünya siyasetine yaklaşımındaki ciddiyetsizlik, bu açıklamayla bir kez daha tescillenmiş oldu.
yorumunuz