Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Tahran yönetimi, Fars Körfezi’nden Hazar’a, Umman Denizi’nden Kafkasya’ya uzanan geniş etki alanıyla Asya’nın enerji ve ticaret akışında stratejik bir kavşak konumunda bulunuyor. Bu coğrafi gerçeklik, İran’ı yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de vazgeçilmez bir transit merkezine dönüştürüyor.
Washington’ın desteklediği “Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru” projesi, yüzyılın yeni jeoekonomik hesaplaşmasının merkezinde yer alıyor. Projenin amacı, İran’ı dışarıda bırakarak Batı’nın bölgedeki etkisini güçlendirmek. Ancak Tahran, karşı hamle olarak Asya, Rusya ve Çin’le işbirliğini derinleştiriyor.
İran’ın direniş ekseniyle kurduğu güçlü siyasi ve askeri bağlar, bu planların sahada karşılık bulmasını zorlaştırıyor. Bölgedeki halk hareketleri ve müttefik yapılar, Batı eksenli koridorun “neo-sömürgeci” karakterine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, İran’ın jeopolitik dayanıklılığı ve alternatif ittifaklarındaki dinamizm, bölgesel dengenin korunmasında belirleyici rol oynayacak.
yorumunuz