Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Tarihsel olarak Hagana’nın 1940’larda İngiliz mandası döneminde kurduğu gizli silah atölyeleri, bugün modern direnişin ilham kaynaklarından biri olarak görülüyor. Benzer bir yaklaşımı benimseyen Filistin direniş örgütü Hamas, abluka altındaki Gazze’de tünel sistemlerini yalnızca geçiş güzergâhı değil, aynı zamanda mühimmat ve savunma sanayii merkezi haline getirdi.
Direnişin “görünmeyen ekonomisi” olarak anılan bu sistem, dış yardımların kesildiği dönemlerde bile hareketin kendi imkânlarıyla ayakta kalmasını sağlıyor. Aynı çizgide Hizbullah da yıllar içinde Güney Lübnan’da müstahkem depolar, sığınaklar ve yeraltı ikmal hatları kurarak kendi bölgesel savunma doktrinini şekillendirdi.
Askerî analistler, bu yapının klasik orduların karşısında asimetrik bir denge kurduğunu, direnişin topyekûn savunma anlayışını sivil inisiyatifle bütünleştirdiğini belirtiyor. Bu model, yalnızca silah değil; irade, örgütlenme ve halk desteğinin bir araya geldiği yeni bir direniş biçiminin sembolü olarak görülüyor.
Ortadoğu’daki gözlemciler, bu yapının “modern savaşın halk temelli versiyonu” haline geldiğini ve her geçen gün daha sofistike bir yapıya dönüştüğünü vurguluyor.
yorumunuz