Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: El-Cezire’nin aktardığına göre Guardian gazetesi, Sudan’ın Faşer kentinde modern Sudan savaş tarihinin en korkunç insanlık felaketlerinden birinin yaşandığını bildirdi. Raporda, şehrin Hızlı Destek Kuvvetleri adlı Batı destekli paramiliter yapı tarafından ele geçirilmesinden bu yana en az 60 bin insanın katledildiği, yaklaşık 150 bin sivilin ise hiçbir iz bırakmadan kaybolduğu ifade ediliyor.
Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Faşer’i 6 haftadır elinde tutmasına ve bölgenin yaklaşık 500 gün boyunca kuşatma altında tutulmasına rağmen, milislerin büyük çaplı katliamları gizlemeye çalıştığı belirtiliyor. Guardian’ın uydu görüntülerine dayandırdığı analizlerde, Kuzey Darfur’un başkentinde sokakların onlarca ceset yığınıyla dolu olduğu, bu görüntülerin Faşer’i bir insan mezbahasına dönüştüren vahşetin boyutunu ortaya koyduğu vurgulanıyor. Uydu görüntülerinde cesetlerin toplu mezarlara gömülmek üzere kümelendiği ya da devasa çukurlarda topluca yakıldığı tespit edildi.
Kesin kayıp sayıları henüz netleşmemiş olsa da, en az 60 bin kişinin öldürüldüğü, yaklaşık 150 bin kişinin ise şehirden çıkışına dair hiçbir kaydın bulunmadığı bildiriliyor. Yale Üniversitesi’nin uydu izleme analizleri, kentin pazarlarının tamamen boşaldığını, hayvan varlığının dahi şehirden kaybolduğunu ortaya koyuyor. Hızlı Destek Kuvvetleri’nin sözde taahhütlerine rağmen Faşer hâlâ BM ve uluslararası yardım kuruluşlarına kapalı; yardım konvoyları güvenlik garantisi verilmediği için kente giriş yapamıyor.
Kentten kaçmayı başaran siviller ağır derecede yetersiz beslenme ve açlıkla karşı karşıya. Uluslararası uzmanlar, Faşer’deki durumu “gerçek kıtlık bölgesi” olarak tanımlıyor.
İnsan hakları uzmanları, Faşer’de yaşananların Sudan’daki 32 aylık çatışmaların en korkunç savaş suçu niteliğine ulaşmış olabileceğini belirtiyor. Bu süreçte yaklaşık 400 bin kişi hayatını kaybetti, 13 milyon insan ise yerinden edildi. Batı tarafından silah, para ve siyasi koruma sağlanan milis grupların işlediği bu katliamlar, uluslararası toplumun sessizliği altında büyüyor.
yorumunuz