17 Ocak 2012 - 20:30

Namazın kısımları öyle bir şekildedir ki ya bilerek veya bilmeyerek azaltılması veya çoğaltılmasıyla namaz batıl olur. Namazın bu kısımları namazın payesi hükmündedir ve onlarsız namaz, namaz sayılmaz. Veya eğer bilerek yapılmazsa namaz batıl olur, ama bilmeyerek ve sehven yapılırsa namazın namaz olmasına darbe vurmaz ve has bir amelle sehven yapılan ameller telafi edilebilir. Birinci kısma namazın rüknü denir, yani eğer insan onlardan birini yapmaz veya fazla yaparsa, ister kasten olsun ister sehven olsun, namaz batıl olur. İkinci kısım ise rükün değildir. yani eğer kasten fazla veya eksik olursa, namaz batıl olur. Yanlışlıkla eksik veya fazla yapılırlarsa, namaz batıl olmaz.

Namazın farzları 11 tanedir:

1. Niyet

2. Kıyam

3. Tekbiretü’l İhram (İftitah tekbiri)

4. Ruku

5. Secde

6. Kıraat

7. Teşehhüt

8. Selam

9. Zikr

10. Tertip

11. Müvalat (Namazın fiil ve zikirleri arasında fasıla vermeyip peş peşe okuyup kılmak).

Namazın rükünleri beş tanedir:

1- Niyet.

2- Tekbiretü’l İhram (İftitah tekbiri).

3- İftitah tekbiri alındığı zamanki kıyam ve rükuya bitişik olan kıyam, yani rükudan önce ayakta durma.

4- Rüku.

5- İki secde birlikte.

Namazın Farzlarının Kısaca Açıklaması

Niyet

İnsan namazını kurbet kastıyla yani, Allah (c.c)’ın emrini yerine getirmek kastıyla kılmalıdır. Niyeti kalbinden geçirmesi veya meselâ "dört rekât öğle namazı kılıyorum kurbeten ilallah" sözünü diliyle söylemesi gerekmez. Ondan ne yapıyorsun diye sorulduğu anda, namaz kılıyorum cevabını verebilmesi yeterlidir.

Tekbiretü’l İhram (İftitah tekbiri)

Ezan ve ikameden sonra niyet edip ‘Allah-u Ekber’ diyerek namaza başlanılır. Bu tekbirle namaza başlandığı için artık yemek yemek, içmek, gülmek, kıbleden dönmek… gibi şeyler haram olur. Bu tekbire ‘Tekbiretü’l İhram’ yani iftitah tekbiri denir. İftitah tekbirini ve namaz arasındaki tekbirleri alırken elleri kulakların hizasına kadar kaldırmak müstehaptır.    

Kıyam (Ayakta Durmak)

İftitah tekbiri alındığı zamanki kıyam ile rüku’ya bitişik olan kıyam, yani rükudan önceki kıyam rükündür. Ama Fatiha ve sure okunduğu zamandaki kıyam ile rükudan sonraki kıyam rükün değildir. Eğer insan rüku’yu unutur ve secdeye varmadan rüku’yu unuttuğu aklına gelirse tekrar ayağa kalkarak kıyam etmeli ve sonra rüku’ya gitmelidir. Eğer tam kıyam etmeden rükuya eğilirse namazı rüku’ya bitişik kıyam olmadığı için namazı batıl olur.  

Kıraat

Günlük farz namazların birinci ve ikinci rekâtlarında, insan önce Fatiha, sonra da tam bir sure okumalıdır. Bir suresinin bazı ayetlerini okumak yeterli değildir.

Rüku

Her rekâtta, kıraatten sonra eller diz kapaklarına kavuşacak şekilde eğilmek gerekir; buna “rükû” denir. Rükuda ya bir defa: سُبحانَ رَبّي العَظيمِ و بِحَمدِهِ"Subhane rabbiyel azimi ve bi hemdihi" zikrini demeli veya üç defa:  سُبْحان الله"Subhanellah" zikrini söylemelidir. Rüku yaptıktan sonra tam olarak kalkılmalı ve ayakta durulmalı sonra secdeye gidilmelidir.   

Secdeler

Namaz kılan kimse, farz ve müstehap namazların her rekâtında rükûdan sonra iki secde yapılmalıdır. Secde; huzu kastıyla alnın yere konmasına denir; ayrıca secdede her iki elin içinin, her iki dizkapağının ve her iki ayağın başparmaklarının ucunun yere konması da farzdır. Yani yedi uzvun yerle teması gerekir. Secdede bir kere: الأعْلى و بِحَمْدِه   سُبْحانَ رَبّي"Subhane rabbiyel e’la ve bihemdih" zikrini veya üç kere: سُبْحانَ الله "Subhanellah" zikrini söylemek gerekir. Birinci secdenin zikri tamamlandıktan sonra, oturup vücut sakinleştikten sonra tekrar secdeye gitmek gerekir. Toprak, taş, ağaç, yaprak türü şeylere secde edilmelidir. Yenilecek, giyilecek ve madeni şeyler dışında yerden biten ağaç ve ağaç yaprağı gibi şeyler üzerine secde edilmelidir.  

Teşehhüd

Bütün farz namazların ikinci rekâtında, akşam namazı-nın üçüncü rekâtında ve öğle, ikindi ve yatsı namazlarının dördüncü rekâtında, ikinci secdeden sonra oturulup vücut istikrar bulunca teşehhüdün okunması gerekir. Yani şöyle denmelidir:

أشْهَدُ أنْ لا إلهَ إلّا اللهُ وَحْدَهُ لا شَريكَ لَهُ وَ أشْهَدُ أنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَ رَسولُهُ اللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّد 

“Eşhedu en la ilahe illallahu vehdehu la şerike lehu ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluhu. Allahumme salli ala Muhammedin ve âl-i Muhammed” İhtiyaten farz olarak bu şekilde söylenmelidir. Bundan az okunması yeterli değildir.

Selam

Namazın son rekâtında okunan teşehhüdden sonra, oturduğu yerde vücudun sükunet halinde:

ألسّلامُ عَلَيكَ أيّها النبيّ و رَحْمَةُ اللهِ و بَرَكاتُه 

“Es-selamu aleyke eyyuhen-nebiyyu ve rehmetullahi ve berakatuh” demek, müstehaptır. Ve ondan sonra:

السَّلام عَلَيْنا و على عِبادِاللهِ الصّالِحين 

“Es-selamu aleyna ve ela ibâdillahissalihin” selamını söylemek gerekir. Ondan sonra:

السَّلامُ عَلَيْكُم و رَحْمَةُ اللهِ و بَرَكاتُه 

“Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh” selamını da eklemesi müstehap ihtiyattır.

Tertip

Bilerek namaz fiilleri arasındaki tertip ve sıra gözetilmezse, örneğin sure Fatihadan önce okunur veya secdeler rükudan önce yapılırsa, namaz batıl olur.

Muvalat

Namaz, muvalat gözetilerek yapılmalıdır. Yani, rüku, secde ve teşehhüd gibi namazın fiilleri ara verilmeksizin peş peşe yapılmalı ve namazda okunan şeyler de normal bir şekilde peş peşe okunmalıdır. Eğer onların arasında “namaz kılıyor” denmeyecek kadar ara verilirse, namaz batıl olur.

ABNA.İR