26 Kasım 2013 - 20:30
Namazda ‘Besmele’yi Sesli Okumak Farzdır (2)

A– Ebu Hurere’den şöyle rivayet edilmiştir: Allah Resulü (s.a.a) buyurdu ki: Cebrail bana namazı öğrettikten sonra ayağa kalkarak bizim için tekbir getirdi. Sonra ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i her rekatta sesli okunanlar arasında sesli olarak okudu.[1] B– Aişe’den şöyle rivayet edilir: Allah Resulü (s.a.a) ‘Bismillahirrahmanirrahîm’i sesli söylüyordu.[2] C– Ali b. Ebutalip’ten (a.s) şöyle aktarılır: Allah Resulü (s.a.a) –namazın– her iki suresinde ‘Bismillahirrahmanirrahîm’i sesli okuyordu.[3]

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA-

D– Ebu Tufeyl şöyle diyor: Ali b. Ebutalip ve Ammar’dan, Allah Resulü’nün (s.a.a) farz namazlarda Fatiha Suresinde sesli okuduğunu duydum.[4]

E– Ebu Hureyre’den şöyle aktarılıyor: Allah Resulü (s.a.a) namazda ‘Bismillahirrahmanirrahîm’i sesli okuyordu. Ama sonra insanlar bunu terk ettiler.[5]

F– Enes’ten şöyle rivayet edilmektedir: Allah Resulü’nün (s.a.a) ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okuduğunu duydum.[6]

G– Enes b. Malik diyor ki: Resul–i Ekrem’in (s.a.a) ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i Sesli okuduğunu duydum.[7]

H– İbn Ömer’den şöyle rivayet ediliyor: Allah Resulü’nün (s.a.a), Ebubekir ve Ömer’in arkasında namaz kıldım. Hepsi ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okuyorlardı.[8]

I– Muhammed b. Ebi Serî el–Askalanî’den şöyle aktarılıyor: Mu’tamer b. Süleyman’ın arkasında sayısız miktarda sabah ve akşam namazı kıldım. O, Fatiha Suresinden önce ve sonra ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okuyordu. Mu’tamer’in şöyle dediğini duydum: ‘Babamın namazına uymaktan vazgeçmem. Babam da, Enes b. Malik’in namazına uymaktan vazgeçmem dedi. Enes b. Malik de, Allah Resulü’nün namazına uymaktan vazgeçmem, demiştir.’[9]

J– Hakim, Enes’ten şöyle rivayet etmiştir: Allah Resulü’nün (s.a.a), Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’nin arkasında namaz kıldım. Hepsi ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okuyorlardı.

Hakim diyor ki: Ben bu hadisi önceki rivayetler için tanık olsun diye getirdim. Bu zikrettiğimiz rivayetlerle mühaddislerin önde gelenlerinin Katade’den naklettikleri rivayetin arasında çelişki vardır. Bu konuda geriye Osman’dan nakledilen rivayetler kalmıştır.

Daha sonra rivayetlerini zikretmediği bir grup sahabenin isimlerini kaydedip rivayetlerine değinmeyerek ‘bu rivayetlerin tümü benim açımdan muteberdir ve sözün uzamaması için onları kaydetmedim…’ diyor.[10]

Allah Resulü’nün (s.a.a) arkasında namaz kılanlardan ve halifelerden rivayet edilen yukarıdaki rivayetlerin dışında bir takım rivayetler de namazda bazı halifelere iktida edip onların ‘besmele’yi sesli söylediklerini görenlerden naklediyoruz:

1– Ömer b. Hattab:

Said b. Abdurrahman b. Ebzî, babasından şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Hattab’ın arkasında namaz kıldım. ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okudu.[11]

2– İmam Ali b. Ebutalib:

Şa’bî şöyle rivayet etmiştir: Ali b. Ebutalib’i gördüm ve arkasında namaz kıldım. ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okuduğunu duydum.

Tefsir–i Razî’de kendi senediyle şöyle naklediyor: İmam Ali’nin namazda sureye ‘Bismillahirrehmanir–rehîm’i okuyarak başlıyor ve “Kim ‘besmele’yi okumazsa eksik bir iş yapmış olur” buyuruyordu.[12]

3– Abdullah b. Zübeyr:

Erzak b. Kays şöyle rivayet etmiştir: İbn Zübeyr’in arkasında namaz kıldım; kıraat yaptı ve ‘Bismillahir–rehmanirrehîm’i sesli okudu.

Beyhakî şöyle diyor: Ebu Hureyre’den bize sahih bir senetle rivayet edilmiştir.[13]

Bu babı İbn Kesir tefsirinden rivayet edilen şey izlemektedir; diyor ki: Nesaî kendi Sünen’inde, İbn Huzeyme ve İbn Habban kendi Sahih’lerinde, Hakim Müsted–rek’inde Ebu Hureyre’nin namazda ‘besmele’yi sesli okuduğunu ve namaz bittikten sonra, “Ben sizin aranızda namazı Allah Resulü’nün namazına en fazla benzeyenim” dediği rivayet etmişlerdir. Darkutnî, Hatib, Beyhakî ve diğerleri bunu sahih bilmişlerdir.[14]

Darkutnî kendi Sünen’inde Yahya b. Hamza’dan şöyle rivayet etmiştir: Akşam namazını Mehdi ile birlikte kıldık. ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okudu. Bunun üzerine, “Ey Emirulmüminin! Neden sesli okudunuz?” diye sorduğum zaman şöyle cevap verdi: Babam babasından, o da dedesinden ve o da İbn Abbas’tan Allah Resulü’nün (s.a.a) ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okuduğunu rivayet etmiştir.”

Bunun üzerine, “Biz de seni izleyerek bunu senden nakledelim mi?” dedim.

“Evet” dedi.[15]

Ayrıca, Beyhakî de İbn Abbas’tan şöyle rivayet etmiştir: Allah Resulü (s.a.a) namazda kıraate ‘Bismillahir–rehmanirrehîm’ ile başladı ve ‘Bismillahirrehmanir–rehîm’i sesli okurdu.

İbn Abbas’tan nakledilen bir takım rivayetler bunu teyit etmektedir. Biz onları “el–Hilafiyat” kitabında kaydettik.[16]

Beyhakî’nin “Namazda kıraate ‘Bismillahirreh–manirrehîm’ ile başladı ve ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli okudu” şeklindeki sözünü onun ve Zehebî’nin İbn Şehab’dan naklettikleri şu rivayet teyit etmektedir: Namazın sünneti (kılının şekli) şöyledir: ‘Bismillahirrehmanir–rehîm’ okunur. Sonra Fatiha Suresi, peşinden ‘Bismilla–hirrehmanirrehîm’ ve sonra da Kur’an’dan bir sure okunur.

İbn Şahab bazen Fatiha suresiyle birlikte bir sure okur, her birine ‘Bismillahirrehmanirrehîm’ ile başlar ve Medine’de ilk olarak ‘besmele’yi utangaç bir kişi olması nedeniyle Amr b. Said b. As’ın sessiz okuduğunu söylerdi.[17]

İbn Şehab, “Namazdaki her sureye ‘Bismillahirrehmanirrehîm’ ile başlardı… Medine’de ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i ilk olarak Amr b. As sessiz okudu” sözünün karşısında söylemiştir. Dolayısıyla, hadislerde geçen şu tabir: Kıraate besmele ile başlıyordu; yani besmeleyi sesli okuyordu. Tıpkı şu rivayet gibi:

Bekr b. Abdullah’tan şöyle rivayet ediliyor: İbn Zübeyr namazda kıraate ‘Bismillahirrehmanirrehîm’ ile bağlıyor ve diyordu ki: Onlar ancak kibirleri nedeniyle besmeleyi söylemiyorlar.[18]

Bu Olayda İhtilaf Kaynağı Muaviye’dir

Allah Resulü (s.a.a), halifeler, sahabe ve tabiinin önemli bir grubunun namazda ‘besmele’yi sesli okuduklarına, “besmele Fatiha Suresinin bir cüzüdür” söylediklerine ve Mekke ve Medine fakihlerinin dönemlerine kadar insanlara onu okumalarını emrettiklerine delalet eden bütün bu sahih, güvenilir ve apaçık rivayetlere rağmen sihahlarda yukarıda geçen mütevatir rivayetlerle çelişki içerisinde olan rivayetlere rastlamaktayız. Örneğin Müslim’in kendi Sahih’inde, Nesaî’nin Sünen’inde, Ahmed’in Müsned’inde Katade’den ve onun da Enes b. Malik’ten naklettiği rivayet gibi: “Allah Resulü (s.a.a), Ebubekir, Ömer ve Osman ile birlikte namaz kıldım ve hiç birinin ‘Bismillahirrehmanirrehîm’iokuduğunu duymadım.”[19]

Ve yine yukarıda geçen üç kişinin Enes’ten naklettikleri rivayetleri gibi: Allah Resulü’nün, Ebubekir, Ömer ve Osman’ın arkasında namaz kıldım; onlar kıraatlerinin başında ve sonunda‘Bismillahirrehmanirrehîm’i demeden “Elhamdulillahi Rabbil Alemin” diye başlıyorlardı.[20]

Ve yine Tirmizî’nin Kendi Sünen’inde ve Ahmed’in kendi Müsned’inde Yezid b. Abdullah’tan naklettikleri rivayet gibi: Babam benim ‘Bismillahirrehmanirrehîm’ söylediğimi duyunca, “Oğlum! Yeni bir şey çıkarmaktan sakın. Ben Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabından birinin İslam dininde yeni bir şey çıkarmaktan daha fazla öfkelendiği bir şeye rastlamadım. Ben Allah Resulü (s.a.a), Ebubekir, Ömer ve Osman ile birlikte namaz kıldım ve onların hiç birinin ‘besmele’yi okuduklarını duymadım. Sen de ‘besmele’yi söyleme. Kıraate ‘Elhamdulillahi Rabbil Alemin’ söyleyerek başla.[21]

Burada geçen Abdullah, sahabe Abdullah b. Muğaffil el–Mezenî’dir. Medine’de oturuyordu. Sonra halife Ömer onu halka fıkıh öğretmesi için İbn Ziyad’ın valiliği döneminde Basra’ya gönderdi (ö: hk.59 veya 60). Biyografisi el–İstiab, Usdu’l–Gabe, el–İsabe’de geçmektedir. Ondan rivayet eden oğlunun durumu meçhuldür.

Doğal olarak ‘besmele’nin okunması konusunda yukarıda geçen rivayetler arasındaki ihtilaf Ehl–i Sünnet ekolünde ‘besmele’yi okumanın farz olup olmadığı ve onu sesli mi yoksa sessiz mi okumanın gerekliliği konusunda ihtilaf çıkmasına neden oluştur.

Dolayısıyla İmam Şafiî demiştir ki: ‘Besmele’ Fatiha Suresinin ilk ayetidir ve Fatiha ile birlikte okunması farzdır.

Malik ve Evzaî şöyle demişlerdir: ‘Besmele’ Kur’an’dan değildir. Ne sesli ve ne de sessiz olarak okunmaz; ancak Ramazan ayının namazlarında okunur.

Ebu Hanife, “–‘Besmele– sessiz olarak okunur” demiş, ama onun surenin bir cüzü olup olmadığına değinmemiştir.

Ye’la diyor ki: Muhammed b. Hasan’dan ‘Bismillah…’ hakkında sorduğum zaman, “–Kur’an’ın– iki cildi arasında yer alan her şey Kur’an’dır.” dedi. “O halde neden sessiz okuyorsun?” diye sorduğum zaman bana cevap vermedi.[22]

‘Bismillahirrehmanirrehîm’in okunmasının farz olduğunu bildiren rivayetlerle çelişen bu hadislerin, sahih olmadıklarını ortaya koyan bir çok deliller vardır.

Beyhakî Sünen’de, Hakim Nişaburî Müstedrek’te, Razî kendi Tefsir’inde özel bir metotla ‘besmele’ ile ilgili hadisleri incelemişlerdir. Zehebî de Talhisu’l–Müstedrek’inde buna işaret etmiştir. İmam Şafiî “el–Umm” adlı eserinde kendi görüşü için delil getirmiştir.

‘Besmele’yi okuma konusunda rivayetler arasındaki ihtilafın kaynağını inceleyecek olursak, ‘besmele’yi okuma hususunda bazı yanlışlıkları araştırdıktan sonra bu ihtilafın ‘besmele’yi okumanın farz olduğunu bildiren mütevatir rivayetlere muhalif olan rivayetlerden kaynaklandığı anlaşılacaktır.

‘Besmele’ Konusundaki Rivayetlerin Arasındaki Çelişkinin Kaynağı

A– İmam Şafiî “el–Umm” adlı eserinde, Hakim kendi Müstedrek’inde iki senetle ve Beyhakî kendi Sünen’inde üç senetle, Razî ve Siyutî de onları izleyerek kendi Tefsir’lerinde Enes b. Malik’ten şöyle rivayet etmişlerdir; (biz Hakim’den rivayet ediyoruz):

Enes b. Malik şöyle diyor: Muaviye Medine’de namazı yüksek sesle kıraat etti. Fatiha Suresinde‘Bismillahirrehmanirrehîm’i okudu; ama ondan sonraki sure için ‘besmele’ okumadı. Selam verip namazı bitirince bunu duyan muhacir ve ensardan olan bazı kişiler dört bir taraftan: “Ey Muaviye! Namazdan çaldın mı yoksa unuttun mu?” diye bağırdılar. Muaviye ondan sonra namaz kılınca Fatiha’dan sonraki sure için de ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i okudu ve secdeye gitmek için eğilince tekbir getirdi.

Hakim diyor ki: Bu hadis Müslim’in ölçülerine göre sahihtir…

Hakim yine şöyle diyor: İşte bu Şu’be’nin ve büyük bir dereceye sahip olmasına rağmen tedlis eden ve herkesten rivayet eden Katade gibi diğerlerinin hadisinin zayıf olmasına neden olmuştur; her ne kadar Katade’nin hadisini Sahih’e alınmışsa da onun aksine bir çok şahitler vardır; onlardan bir yukarıda ‘besmele’nin kıtaatinde zikrettiğimiz hadistir.

Zehebî, Hakim’in Katade ile ilgili sözünü onaylayarak şöyle demiştir: Katade tedlis etmektedir:

Fahr–i Razî bu hadisi zikrettikten sonra şöyle diyor:

Bu rivayet sahabenin (r.a) ‘besmele’nin Kur’an’ın ve Fatiha Suresinin bir cüzü olduğu ve onu sesli okumanın daha iyi olduğu konusunda icma ettiklerine delalet etmektedir.[23]

B– Beyhakî üç senetle ve Şafiî de iki senetle Abdullah b. Osman b. Haysem’den, o da İsmail b. Ubeyd b. Rufae’den ve o da babasından şöyle rivayet etmiştir: Muaviye Medine’ye gelerek Medine halkıyla birlikte namaz kıldı, ama ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i okumadı. Eğilip doğrulduğu zaman tekbir getirmiyordu. Muhacir ve ensar namazdan sonra, “Ey Muaviye! Namazdan çaldın mı?‘Bismillahirrehmanirrehîm’ ve eğilip kalktığın zaman tekbir nerede?” diye bağırdılar. Bunun üzerine Muaviye onlarla başka bir namaz kıldı…[24]

Muaviye’nin Beslemesiz Namazı

Abdullah b. Ebubekir b. Hafs b. Ömer b. Sad şöyle demiştir: Muaviye ‘Bismillahirrehmanirrehîm’söylemeden ve insanların getirdiği bazı tekbirleri getirmeden Medine’de halka akşam namazı kıldırdı. Namaz bittikten sonra bunu duyan bazı muhacirler ve ensar yüksek bir sesle ona şöyle bağırdılar: “Ey Muaviye! Namazdan çaldın mı yoksa unuttun mu? Nerede kaldı Bismillahirrehma–nirrehîm’…[25]

Bu rivayet, yukarıda geçen bazı rivayetlerdeki müphemliği açığa çıkarmaktadır: Gerçekte besmeleyi söylememesinin nedeni İbn Zübeyr’in de dediği gibi sadece kibirleridir.

Yine İbn Şehab’ın, “Medine’de Bismillahirrehma–nirrehîm’i ilk sessiz söyleyen utangaç bir adam olan Amr b. Said b. As’tı” şeklindeki sözü de bunu apaçık bir şekilde ortaya koymaktadır.[26]

Gerçekten, Fatiha ve surenin yüksek sesli okunması gereken sesli namazlarda kimden utanarak‘Bismillahir–rehmanirrehîm’i sessiz okuduğunu bilemiyoruz. (Eğer gerçekten onu utandığı için sessiz okuyorduysa o zaman sadece besmeleyi değil Fatiha ve surenin tümünü sessiz okuması gerekirdi.) Belki de Muaviye ve Emevilerden utanarak sesli okumuyordu; çünkü Muaviye besmeleyi okumamıştı. Diğer taraftan da onu okumamak konusunda muhacir ve ensardan utanmış, böylece besmeleyi sesli okumamıştı!

Yine Siyutî el–İtkan’da şöyle nakletmiştir: İbn Huzeyme ve Beyhakî el–Marifet adlı kitapta sahih bir senetle Said b. Cübeyr kanalıyla İbn Abbas’tan şöyle rivayet etmişlerdir: “Şeytan Kur’an–ı Kerim’in en büyük ayeti olan ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i insanlardan çalmıştır.”[27]

Beyhakî Sünen’de şöyle demiştir: “Şeytan Kur’an ehlinden Kur’an’ın en büyük ayeti olan ‘Bismilla–hirrehmanirrehîm’i çalmıştır.”[28]

Yahya b. Cu’de şöyle demiştir: “Şeytan ümmetin imamlarından hile ile ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i çalmıştır.”[29]

Zuhrî ‘Bismillahirrehmanirrehîm’ ile başlıyor ve “Bu, Allah’ın kitabının bir ayetidir; ama insanlar onu terk etmişlerdir” diyordu.[30]

Şeytan ‘besmele’yi hile ile çalmıştır sözlerinden maksat, insanların onu namazda terk etmelerini vurgulamaktır.

‘Besmele’ ile ilgili hadis ve rivayetleri topladığımız zaman İbn Abbas’ın söylediği şu sonuca varmaktayız:

Müslümanlar Allah Resulü’nün (s.a.a) döneminden Muaviye’nin hilafetine kadar Mekke ve Medine’de surelerle birlikte ‘besmele’yi de okuyorlardı. Nitekim onu Mushaflara da yazıyorlardı; fakat Muaviye Şam’da Müslümanların halifesi konumundayken namazda sureyle birlikte ‘besmele’yi okumuyordu. Medine’ye gelip Mescid–i Nebi’de (s.a.a) muhacir ve ensara cemaat namazı kıldırdığı zaman alışkanlığı gereğinde ‘besmele’yi terk edince onu duyan muhacir ve esnan dört bir taraftan, “Namazdan çaldın mı yoksa unuttun mu?” diye bağırdılar. Bunun üzerine daha sonra namaz kılınca sure ile birlikte ‘besmele’yi de okudu. Bu olay Medine’de gerçekleşiyor. Rivayetlerden onun Şam’a döndüğü zaman ‘besmele’yi okumama alışkanlığını sürdürdüğü ve ondan sonraki Emevî halifelerinin de onu izledikleri anlaşılmaktadır.

İbn Zübeyr Muaviye ve izleyicilerini şöyle vasfetmek–tedir: “Onların besmeleyi okumalarına engel olan şey kibirdir.”

İbn Ömer de onlara karşı şöyle delil getirmektedir: “Okunmayacak ise neden yazılmıştır?!”

Mekke ve Medine halkı, Emevîlerden olan Amr b. Said b. As Mekke ve Medine valisi oluncaya kadar ‘besmele’yi okuyorlardı. O, bir taraftan Muaviye’nin saygınlığını koruyarak ve diğer taraftan da muahcir, ensarın ve tabiinlerin görüşünü gözeterek Medine’de ‘besmele’yi sessiz okuyan ilk kişidir. Rakipleri olan İbn Zübeyr Mekke’de öldürüldükten sonra Emevîlerin konumu güçlendi ve Muaviye’nin bu davranışını onaylamak için bazı rivayetler uyduruldu.

Böylece; Ehl–i Sünnet mektebinde ihtilaf meydana geldi. Bir grup ‘besmele’yi okurken diğer bir grup da Muaviye’nin hareketini izleyerek ister Mekke ve Medine’de olsun ister diğer yerlerde onu okumuyorlardı. Ve bu ihtilaf günümüze kadar devam etti.

KONUNUN ÖZETİ

Ve böylece ‘besmele’nin bütün surelerin bir ayeti ve cüzü olduğunu, onu namazda Fatiha Suresinin ve diğer surelerin başında okumanın farz olduğu ve sesli namazlarda sesli okunması gerektiği; Allah Resulü (s.a.a) ve sahabenin sünnetinin de böyle olduğu, bu konudaki ihtilafın kaynağının ise Muaviye b. Ebusüfyan olduğu anlaşıldı. Muaviye Şam’da ‘besmele’siz okumuş, Medine’de de bir defa ‘besmelesiz namaz kılmış, buna Müslümanlar, “Namazdan çaldın mı yoksa unuttun mu?” diye itiraz etmişlerdir.

Onların bu itirazı, sadr–ı İslam Müslümanlarının kuşkusuz ‘besmele’yi Fatiha ve her surenin bir cüzü bildiklerini ve bu konudaki ihtilafın Muaviye’den kaynaklandığını ortaya koyan en büyük delildir.

ABNA24.COM

............................................................................................................

İLGİLİ MAKALE

Besmele’nin Kur’an’ın Bir Parçası Oluşu Ve Namazdaki Hükmü (1)

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı

[1]– ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.7. Diyor ki bunu Darkutnî rivayet etmiştir. Darkutnî’nin Nu’man b. Beşir’den naklettiği şey de bu rivayete yüklenmektedir; diyor ki: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: Cebrail Ka’be’nin yanında bana imamlık yaptı ve ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i sesli söyledi.

[2]– ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8. Diyor ki Darkutnî bunu Aişe’den ve ikincisini ise Ali’den rivayet etmiştir.

[3]– ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8. Demiştir ki: Bu rivayeti Darkutnî Aişe’den, ikincisini ise Ali’den (a.s) rivayet etmiştir.

[4]– ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8. Diyor ki: Bunu Bezzaz ve Darkutnî rivayet etmiştir. Ve Beyhakî bunu Şuabu’l-İman’da Ebu Tufeyl kanalıyla rivayet etmiştir.

[5]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.37; Müstedreku’l-Hakim, c.1, s.232; ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8’de o ikisinden ve Darkutnî’den.

[6]– ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8. Diyor ki: Taberanî, Darkutnî rivayet etmiştir. Ve Beyhakî bunu Şu’ebu’l-İman’da Ebu Tufeyl, Darkutnî ve Hakim kanalıyla rivayet etmiştir.

[7]– Müstedreku’l-Hakim, c.1, s.233. Diyor ki: Bu hadisi diğerlerinden rivayet eden kişiler sıka ve güvenilirdirler. Zehebî de Talhis’inde bunu onaylamıştır. Bunu ed-Dürrü’l-Mensur’de Darkutnî’den de rivayet etmiştir.

[8]– ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8, Darkutnî’den.

[9]– Müstedreku’l-Hakim, ve Talhis’i, c.1, s.234. Hakim demiştir ki: Bu hadisi diğerlerinden nakleden ravilerin tümü sıka ve güvenilirdir; Zehebî de onu onaylamıştır.

[10]– Müstedreku’l-Hakim, c.1, s.234. Zehebî Talhis’inde bu rivayeti senedinin zayıf olması gibi herhangi bir delil getirmeden yalanlamıştır.

Bu babda Hekem b. Umeyr veya Bedir ashabından olan Amr b. es-Sumali’den Peygamber Efendimizin (s.a.a) arkasında gece, sabah ve Cuma namaz kıldığı ve Efendimizin bu namazlarda besmeleyi sesli olarak söylediği rivayet edilmiştir. Hekem’in biyografisinde Usdu’l-Gabe’de c.2, s.37’de ondan rivayet etmiştir. Siyutî onu Darkutni’den ed-Dürrü’l-Mensur’da, c.1, s.8’de nakletmiştir. Bu rivayeti yine İbn Hacer, Musa b. Ebi Habib’in biyografisinde Lisanu’l-Mizan’da, c.6, s.115’te rivayet etmiştir. Onlar Musa b. Ebi Habib’in rivayetini eleştirdikleri için biz bunu terk ettik. Yine sahabeden olan Bureyde’nin Ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.7’de Ebu Hatem’den, Taberanî, Darkutnî ve Beyhakî’nin kendi Sünen’inde geçen şu hadisini terk ettik: Peygamber ona namazda Kur’an’ı neyin açtığını sorunca dedi ki: Bismillahirrahmanirrahim. Bunun üzerine Peygamber ona dedi ki: Bu, bu. Çünkü Siyuti bunun senedini zayıf bilmiştir.

[11]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.48.

[12]– Önceki kaynak, c.2, s.49; Tefsir-i Razi’de, c.1, s.196.

[13]– Ae. c.2, s.49.

[14]– Tefsir-i İbn Kesir, c.1, s.16.

[15]– Sünen-i Darkutnî, c.1, s.203 ve 204.

[16]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.47; Keşfu’z-Zunun’da da böyle demiştir, s.721. Beyhakî’nin “Hilafiyat” adlı eserinde İmam Şafii ile Ebu Hanife’nin arasındaki ihtilaf konuları bir araya toplanmıştır. İmam Şafii bunu “el-Umm” kitabında, c.1, s.107’de “Yeftetihu’l-kıraatu” cümlesine kadar kaydetmiştir.

[17]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.50; Tezkiretu’l-Huffaz, c.1, s.110; ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8. İbn Şehab’ın namaz sünneti, yani Allah Resulü’nün (s.a.a) namazdaki sünneti.

[18]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.49.

[19]– Sahih-i Müslim, “Salat” kitabı, “Hüccet-u Men Kale La Yecher-u Bi’l-Besmele” babı, hadis: 50 ve 52; Sünen-i Nesaî, “Terku’l-Cehr-i Bi’l-Besmele” babı, “İftitahu’s-Salat” kitabı, c.1, s.144; Müsned-i Ahmed, c.3, s.273 ve 278.

[20]– Sahih-i Müslim, “Salat” kitabı, “Hüccet-u Men Kale La Yecher-u Bi’l-BNesmele”, hadis: 52; Sünen-i Nesaî, “İftitahu’s-Salat” kitabı, 20. bab, Müsned-i Ahmed, c.3, s.203, 205, 223, 255, 273, 278, 286 ve 289.

[21]– Bk. Sünen-i Tirmizî, c.2, s.43; Müsned-i Ahmed, c.4, s.85; Abdurrazzak’ın Munsannef’i, c.2, s.88.

[22]– Bu konuda ulemanın görüşleri için bk. Tefsir-i Razi, c.1, s.194. Şafiî’nin “el-Umm” kitabı, c.1, s.107; Muhtasaru’l-Mezenî, s.14; Sen’anî’nin el-Udde’si, c.2, s.410; el-İtkan Fi Ulumi’l-Kur’an, -Beyrut baskısı-, c.1, s.78-79; Ayetullah Hoî’nin el-Beyan’ı, 3. baskı, s.467-468 ve 552; el-Muntaka, c.1, s.151; Subulu’l-İslam Fi Şerh-i Buluği’l-Meram, -Kehlanî’nin eseri-, c.1, s.172.

[23]– Şafiî, el-Umm, c.1, s.108; Müstedreku’l-Hakim ve Tahlisi, Zehebi, c.1, s.233; Sünen-i Beyhakî, c.2, s.49-50; Tefsir-i Razî, c.1, s.198-199; ed-Dürrü’l-Mensur, c.1, s.8.

[24]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.49-50; İmam Şafiî, el-Umm, c.1, s.108.

[25]– Abdurrazzak’ın Musannef’i, c.2, s.92; bk. Kenzu’l-Ummal, c.4, hadis: 4494. Akşam namazı sesli kılınır. Muaviye akşam namazında besmele okumamıştır.

[26]– Sünen-i Kübra, c.2, s.50; Tezkiretu’l-Huffaz, c.1, s.110. Zehebî ondan: “Utangaç bir adamdı” cümlesini silmiştir.

[27]– el-İtkan, c.1, s.80 ve ed-Dürrü’l-Mensur’da c.1, s.7’de şöyle demiştir: Said b. Mensur kendi Sünen’inde, İbn Huzeyme “Besmele” kitabında ve Beyhakî İbn Abbas’tan rivayet etmiştir…

[28]– Sünenu’l-Beyhakî, c.2, s.50; bk. Mucahid’in Abdurrazzak’ın Musannef’indeki sözü, c.2, s.92.

[29]– Abdurrazzak’ın Musannef’i, c.2, s.91.

[30]– O diyordu ki: Namazın sünnetinden biri de ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i, Sonra Fatiha Suresini, sonra sureyi ve daha sonra da ‘Bismillahirrehmanirrehîm’i okumaktır. Tezkiretu’l-Huffaz, c.1, s.10; Musannef-u Abdurrazzak, c.2, s.91.

Ekler