27 Nisan 2014 - 11:10
Batının Suriye krizi karşısında terörizmle oyunu

Cenevre'de Siyasi ve sosyal araştırmalar merkezi başkanı Riyaz es'Seydavi, batılı ülkelerin gerçekte Suriye'deki teröristlerin asıl hamisi olduklarını söyledi.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Riyaz es-Seydavi, Rusya el-Yovm televizyon kanalına verdiği demeçte, batılı ülkelerin terörizmle mücadelelerinde samimi olmadıklarını ve bölge müttefiki ülkelerin Suriye'ye terörist göndermelerine hala destek verdiklerini söyledi.

Seydavi, Katar, Arabistan ve Türkiye'yi, batılı ülkelerin Suriye'de teröristlere destek veren ülkelerin müttefikleri olarak açıklarken, batılı ülkelerin terörizmle mücadele konusunda samimi olmaları halinde bu ülkelere baskı uygulayarak teröristlere Suriye'yi dar edebileceklerini söyledi.

Elbette bundan önce de Suriye'deki teröristlerin varlığı konusunda Fransa gibi bir çok ülke itiraflarda bulunmuş ve Suriye'de teröristlerin varlığını ve batılı ülkelerden bu ülkeye teröristlerin gittiğini itiraf etmişler ve hatta onların Avrupa ülkelerine dönmeleri halinde söz konusu ülkeler için güvenlik tehdidini olacağı kaygısını dile getirmişlerdir.

Suriye'de buhranın başlamasının ardından batılı ülkelerin yeşil ışık yakmasıyla Türkiye, Katar ve Arabistan kanalıyla Suriye'de teröristler desteklenmiş ve bizzat 80 ülkeden Suriye'ye teröristler gönderilmiştir.

Arabistan ve Katar, Suriye buhranında ve teröristlerin mali açıdan desteklenmesinde çok önemli rol oynarken, Türkiye ise sınırlarını teröristlere açarak adeta bu sınırların açmıştır. Öte yandan başta Amerika olmak üzere bazı batılı ülkeler de, Arabistan ve Katar'ın mali finansını karşılamaları sonucu Türkiye ve diğer sınırlar üzerinden teröristlere silah sevkiyatında önemli rol oynamışlar ve silahlarını satmışlardır.

Bu arada Ürdün toprakları da teröristlerin Suriye'de savaşmaları ve Suriye yönetimini devirmeye yönelik isyancı faaliyetlerde bulunmaları için Amerikalı subayların kanalıyla teröristlerin askeri açıdan eğitim merkezine dönüşmesine neden olmuştur. Diğer yandan terör rejimi İsrailli subaylar da bizzat Suriye topraklarında teröristlerin safında yer alarak, onları askeri alanda ve Suriye yönetimi aleyhinde kışkırtmış ve birçok askeri operasyonların sorumluluğunu üstlenmişlerdir.

Suriye'de yaşanan bu gelişmeler gerçekte Batılı ülkelerin terörizmle mücadelelerine samimi olmadığı gerçeğini açık bir şekilde gösterirken, Suriye örneği batılı ülkelerin her halükarda terörü kendilerine göre nasıl da değişik şekilde yorumladıklarının görülmesine vesile olmuştur.

Aslında Suriye'de yaşanan buhran ve gerçekler, batılı devletlerin kendi çıkarları olunca terörü bile kendileri için ne kadar haklı yorumladıkları tezadını bir daha göstermiş oldu. Zira onlar, Suriye’de sivilleri öldüren ve kentleri yerle bir eden terörist gruplara destek verirken, sözde insan haklarından, demokrasinin yerleşmesinden dem vurmuşlardır. Fakat bütün iddiaların gerçekte Suriye meselesiyle açık bir yalan olduğu görülmüş ve dünya kamuoyu artık batılıların yalanlarına da kolay kolay inanmamaktadır.

Batılılar, Suriye'de teröristlere destek vermekle, aslında direniş cephesine darbe indirmeye çalışıyorlar. Bu hedefe ulaşmak için de her yolu kendilerine mubah görmüşlerdir. Zira Amerika’nın emperyalist siyasetlerine karşı duran herkes teröristtir ve onun için de Amerika açısından düşmandır. Ama aynı kişiler Amerika'nın düşmanları karşısında yer almaları halinde aynı Amerika, onlara her türlü desteği vermektedir.

Bunun içindir ki, Suriye meselesinin başından beri Amerika, bu bölgeyi yakın takibine almış ve Siyonist İsrail ile ortak planlar ve hedefler doğrultusunda ve aynı zamanda bölge ülkelerini birbirlerine düşürecek, mezhep ve etnik çatışmalar çıkartacak şekilde terörist gruplara sınırsız destek vermiştir. Bu doğrultuda isyancı grupların son zamanlarda Amerika'dan tanksavar, roket ve benzeri silahları da teslim aldıkları bildiriliyor.

Başta Amerika olmak üzere batılı ülkelerin terörizmle ilgili olarak tezat dolu siyasetleri, onları hedeflerine ulaştırmazken öte yandan bizzat destek verdikleri teröristler hamisi olan ülkeler için de ciddi bir tehdide dönüşmüştür.

irib

Ekler