20 Aralık 2014 - 07:13
Yeni 'Yeşil Kuşak' Projesi ve Türkiye

BOP projesiyle Türkiye'ye verilen rol , 1979'da başlayan Afgan-Rus savaşında Pakistan'a verilen rolün aynısı. Bu basiretsiz poltika tıpkı Pakistan'ı parçaladığı gibi Türkiye'yi de parçalanmaya götürüyor

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA-Pakistan'daki Taliban faktörü verilebilecek en iyi  örnek  ve yakın  bir zamanda Türkiye’nin de aynı duruma düşme olasılığını gözler önüne seriyor. Çünkü 1979 Rus-Afgan savaşıyla beraber batı tarafından desteklenen mücahidlerin ! geldiği en son noktayı Taliban bize gösteriyor.

Soğuk savaş döneminden sonra ABD bölgede Sovyetlerden boşalan Afganistan-Pakistan sahasında kendine bağlı etkin bir güç bulunmasını istedi. Desteklenen mücahid gruplar zamanla Taliban'ı doğurdu ve bugünkü istikrarsız Peştun bölgesini oluşturdu. Bu parça o zaman rol model olan Pakistan'dan kopardığı Veziristan gibi devasa bir bölgede istikrarsız bir bölge oluşturdu.
Talibanın oluşmasında Pakistan kilit ülkeydi. Pakistan Taliban'ın Afgan sınırında yapılanmasına müsaade etmesinin yanı sıra istihbarat ve lojistik destek vererek Taliban’ın bölgede etkin olmasını sağladı. Fakat Pakistan'ın istihbarat desteği vererek topraklarında yapılanmasına göz yumduğu Taliban şuanda kendisi için büyük tehdit. Yeşil Kuşak projesinin bir tezahürü olan ve Pakistan'ın desteklediği Taliban bugün Pakistan'ın başına bela oldu ve önüne geçilmesi zor bir problem olmaya başladı. 
Bugün Suriye’de, İsrail karşıtı direniş hattının ön cephesinin düşürülmesi ve Ortadoğu’da İsrail'in güvenliği ve enerji koridorlarının kontrol edilmesi, siyasi hegemonya kurmak adına ABD’nin bir dönem Pakistan’a biçtiği rol bugün Türkiye’ye verildi. Tıpkı Pakistan gibi Türkiye’de emperyal-hegemonik hayallerin uğruna mezhebi hassasiyetleri kullanarak selefi/vahhabi tekfici oluşumlara siyasi/askeri her türlü lojistik desteğinin yanı sıra sınır bölgelerini çok uluslu vahşi terör örgütlerinin karargâhı ve yerleşkesi olarak kullanımına açmıştır. Bu durum doğal olarak Türkiye’ninde "acaba Pakistan'ın durumuna düşer mi" sorusunu akıllara getiriyor. Pakistan bu hatasının bedelini yıllar sonra ağır bir şekilde öderken, Pakistan gibi çok net bir örneğin karşında Akp iktidarı ısrarla radikal oluşumlara desteğini sürdürüyor. Dün Pakistan destekledi bugün başına bela etti, aynı son Türkiye’yi de bekliyor!
 
1979 işgaliyle beraber Yeşil Kuşak projesinde kullanılan '''mücahid gruplar'' Beyaz Saray'da Başkan Reagan ile toplantıda
 
Türkiye Pakistanlaşma sürecine girerken öteden beri tartışmalı bir coğrafya olan ve bölgesel savaştan, hem fiili hem inanç ve etnisite düzleminde ortak paydaya sahip olmasından dolayı Hatay-Gaziantep ve Şanlıurfa'yı içine alan Suriye ve Irak sınırları   bölgenin yeni Veziristan'ı  duruna gelmeye hazırdır. 
ABD ve İsrail’in BOP projesi doğrultusunda Körfez Şeyhlerinin finanse ettiği ve Türkiye’nin sınırsız lojistik desteği ile organize edilen Suudi Siyonist çeteleri aynı zamanda  Müslümanların samimi inançlarını karikatürize ediyor. 
Kendine çizdiği yapay sınırlarda kendi hastalıklı ruh hallerine uymayan kim-hangi güç olursa aynı vahşeti uygulayan bu terör oluşumları sadece bölge halklarına karşı değil birbirlerini karşı aynı vahşeti uygulamaktan çekinmiyor. ABD ve İsrail'in yeni projesi kapsamında yeni bir ''düşman kutup olarak İSLAM'' algısını zihinlere nakşediyor.
Akp düzeninin desteklediği sözde İslam adına hareket ettiğini iddia eden aslında İslamı karikatürize eden vahşi terör oluşumları şimdi ABD nin gazıyla Türkiye'nin basiretsiz yöneticileri sayesinde  , Eğit-Donat projesiyle bölgede uzun yıllar devam edecek kalıcı bir sorun haline getiriliyor ve dolayısıyla başta söylediğim gibi yeni bir Veziristan doğurma yolunda ilerliyor.
Batı projesi oldukları yaratıcıları tarafından da dillendirilen bu tekfirci çetelerin bölgeye serpiştirdiği kin-vahşet tohumları meyvelerini fazlasıyla vermeye başlamış ve tüm coğrafyaya metastaz yaparak bölgeyi tümden saracak bir tümör olarak kuluçka dönemine girmiştir. 
Türkiye   bu emperyal cürümleri kendi halkına   Osmanlıcılık ve sahte hilafet  kılıfı altında pazarlayarak siyasi ve politik bir intiharı körüklemiş oluyor. BOP'un bir ilizyonu olan sahte siyasi başarılarla narkozlanan seçmen kitlesi ise büyülenmiş gözlerle bu Pakistanlaşma sürecini hipnotize edilmiş bir şekilde izliyor.

Ekler