Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Görünüşe göre Erbil ve Bağdat arasında çok yakın zamanda Konfederasyon devleti kurulması yönünde bir mutabakat sağlanacak gibi, yani; Kürdistan Bölgesel yönetimi elde etmiş olduğu kendi petrol gelirleri üzerinde istediği gibi tasarruf etme hakkına sahip olacak.
Irak Kürdistan bölgesinin yüzölçümü yaklaşık olarak 40 bin km karedir. Nüfusu ise dört büyük şehri olan Erbil, Süleymaniye, Dahok ve Halepçe’de yaklaşık olarak 5.2 milyon kişiden oluşmaktadır.
Irak Kürdistan bölgesi, Batıdan Suriye ile ortak sınıra sahiptir. Kuzeyden Türkiye ile ortak sınıra sahip olan Irak Kürdistan’ı, güney ve kuzeyden ise İran ile ortak sınıra sahiptir.
Irak Kürdistan bölgesi, zengin petrol yataklarına sahiptir, ortalama petrol rezervi 60 milyar varildir.
Irak Kürdistan bölgesinde birçok siyasi parti bulunmaktadır ve bunların birçoğu parlamentoda yer almak için rekabet eden ve 1992 yılında kurulan siyasi partilerdir. Mesut Barzani’nin liderliğinde ki Irak Demokratik Kürdistan Partisi hâlihazırda 38 sandalyeyle Irak parlamentosunda en fazla milletvekiline sahip Kürt parti olma özelliğini taşımaktadır.
Ömer Seyit Ali liderliğinde ki Değişim Partisi 24 sandalyeyle Irak parlamentosunda ikinci büyük Kürt partidir. Celal Talabani liderliğinde ki Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisiyse 18 sandalyeyle Irak parlamentosunda üçüncü Kürt parti olma özelliğini taşımaktadır.
Selahattin Bahaddin liderliğinde ki Kürdistan İslami Birlik Partisi, 10 sandalyeyle dördüncü ve İslami Cemaat Partisi ise 6 sandalyeyle beşinci Kürt parti sıralamasındadır.
Yine bunlardan başka bazı Kürt partiler, sayısal olarak az olsalar da Irak parlamentosunda birkaç sandalyeyle söz sahibidirler.
Irak Kürdistan bölgesi pratikte iki büyük rakip siyasi partinin nüfuzu altında olduğundan, ikiye ayrılmış durumdadır.
Kürdistan Ulusal Birlik Partisi Süleymaniye ve Halepçe de bulunmaktadır. Kürdistan Demokratik Partisiyse Erbil ve Dahok’ta yerleşmiş bulunmaktadır.
He iki siyasi partide kendi bölgelerinde ekonomik ve askeri olarak kendilerine has müstakil bir yönetim sistemine sahiptir.
Irak Kürdistan Bölgesi genelde ekonomik olarak gelir kaynağı bakımından büyük oranda petrole bağımlıdır, bundan dolayı dönüşüm endüstrileri, sanayi ve tarım alanlarında yatırım yapamamaktadır.
İşte bundan dolayı birçok ihtiyacını, İran ve Türkiye’den temin etmektedir.
Petrol gelirinden elde edilen kaynak, daha çok devlet çalışanlarının maaşlarını ödeme de kullanılmaktadır.
Irak Kürdistan Bölgesinin borcu yaklaşık olarak 20 milyar dolardır. Irak Kürdistan bölgesinin bütçesiyse dünya petrol fiyatlarına bağlıdır zira Irak Kürdistan Bölgesinin bütçesinin %90’ı petrol gelirlerinden elde edilmektedir.
Irak Kürdistan Bölgesi 2005 yılında yapılan bir referandum sonucunda yüzde 98,9 bağımsızlık için evet oyu kullandı.
Irak Kürdistan’ında yapılan yeni referandum, Kuzey Irak’ın ayrılması için yapılan bir referandumdur, bunda hiç şek ve şüphe yoktur.
Irak Kürdistan Demokratik Partisi ve taraftarları halkın büyük bir bölümünün evet oyu kullandığı referandum sayesinde, Irak’tan ayrılmayı başaramazlar zira Irak Kürdistan bölgesinde içte yaşanan krizler ve Irak Kürdistan Demokratik Partisinin izlemiş olduğu siyasetlere karşı muhalefetler gözlemlenmektedir.
Irak Kürdistan’ında düzenlenen referanduma karşı çıkan partilerden en önemlisi Irak parlamentosunda Kürt parti olarak ikinci sırada yer alan Değişim partisidir.
Irak Kürdistan Değişim Partisi düzenlenen referandumu büyük bir yanlış olarak yorumladı ve bu yapılan referandumun Irak Kürdistan Bölgesinde yaşanan krizlerin özellikle yeni parlamentonun şekillenmesini ve milli gelirin adilane bir şekilde paylaştırılmasını engelleyeceğini ve geciktireceğini vurguladı.
Referandum karşıtları, genelde son referandumun Barzani ve aşiretinin hâkimiyetinin daha da güçlenmesi için yapıldığı görüşüne sahipler.
Referanduma karşı olan birçok kimsenin evet oyu vermediği ve referanduma katılmadığı ihtimali göz önüne alındığında, hayır oyu verenlerin sayısı da Irak Kürdistan Bölgesinin bağımsızlığı noktasında çok büyük problemleri de beraberinde getirecektir.
Referanduma evet oyu veren %60 ya 70lik bir grubun, Irak Kürdistan Bölgesinin Merkezi Bağdat yönetiminden ayrılarak bağımsız olma isteği netice itibarıyla zayıf ve ümit verici bir gelişme değildir.
Bu netice onaylandığı takdirde, Irak Kürdistan bölgesel Yönetimi içerisinde dâhili münasebetlerde çok büyük sorunların olduğunu gözler önüne serebilir.
Mesut Barzani, içerde yaşanan boşlukları doldurabilmek ve halkın siyasi desteklerini üzerine çekmek için böyle bir referandum düzenledi.
Zira Barzani, bundan sonra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi için başkanlığa aday olmayacağını açıkladı. Barzani, bu açıklamalarını Suudi Arabistan menşeli Ukaz gazetesine yaptı ve şimdiye dek birçok defa aynı açıklamaları tekrarladı.
Mesut Barzani, aynı zamanda Irak parlamentosunu harekete geçirmek için büyük çabalar sarf etti. Örneğin 14 Eylül 2015 de Irak Kürdistan Parlamentosunun oturumu olmamasına rağmen, kendi başkanlığında toplamaya çalıştı.
Bu vesileyle ilk parlamento toplantısını yapmaya kalkıştı. Bu parlamento çok acil bir eylemle referandumun belirlenen tarihte yapılmasına karar verdi.
Referandumun alelacele yapılmasında Barzani’nin asıl niyeti nedir?
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani’nin alelacele bir şekilde referanduma gitmesini birkaç başlık altında toplayabiliriz:
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Ortadoğu’da değişen dengeler özelliklede Irak Merkezi Hükümeti’nin tekfirci terör örgütü IŞİD’e karşı yürütmüş olduğu savaş ve yaşanan kaos ve kriz ortamından en iyi şekilde yararlanarak, istediği imtiyazları almaya çalışıyor.
Bağımsız bir Kürdistan kurma hayaliyle hatta referandum sonrası böyle bir netice doğurmasa dahi bu rüyanın gerçekleşmesi ve gereken şartlar için ön hazırlığının yapılması.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani’nin referandum sonucu elde etmiş olduğu netice her ne olursa olsun, en azından coğrafi olarak sınırlarının sabitleşmesine ve petrolden elde edilen gelirin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimine verilmesine yarayacak, buda bağımsızlık yolunda atılmış büyük bir adım olarak tarihe geçecek.
Irak Kürdistan Demokratik Partisi ve lideri Mesut Barzani ve ekibi bağımsızlık referandumu düzenleyerek, halkın gözünde kendi itibarını yükseltmeye ve rakibi olan Kürt partileri içte ve dışta problemle karşı karşıya bırakacaktır.
Bu referandum, Barzani için Irak Kürdistan Parlamentosunun kapanmasına ilave olarak yeni bir krizin başlangıcı olmuş oldu.
Referandum Sonrası Senaryolar
Gerçi Mesut Barzani’nin inatla referandum düzenleme çabası ve referandum tarihini erteleme konusunda geri adım atmaması, Bağımsız Kürdistan hayaliyle yapılmış olsa dahi daha çok referandum sonrası siyasi ve ekonomik olarak bir kazanım peşinde olduğunun bir nişanesidir.
Mesut Barzani’nin tüm ısrarları neticesinde yapılan referandum eğer hedefine ulaşacak olmazsa, Irak Kürdistan Demokratik Partisi adına çok büyük bir yenilgi olarak tarihe geçecektir.
İşte sırf bundan ötürü yani Barzani Irak Merkezi Hükümeti’nden imtiyaz alayım derken bağımsızlık bir yana bölge de daha büyük problemlerle karşı karşıya gelecektir.
Referandum Sonrası Üç Ayrı Senaryo:
Konfederasyon devletinin kurulması
Normalde konfederasyon devleti federal bir devlet için ayrılık ve bağımsızlık hedefi gütmez fakat olay Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi için tamamen farklı zira Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminde Konfederasyon devleti eşittir ayrılık ve bağımsızlık. Bu senaryo netice itibariyle birkaç sorunla karşı karşıya kalacaktır:
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi içerisinde var olan krizler ve problemler.
Bölge devletleri bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkacaktır.
Uluslar arası ve bölgesel ülkeler, Kurulan Kürt devletini resmiyette tanımayacaktır.
Görünüşe göre Erbil ve Bağdat çok yakın bir gelecekte Konfederasyon devletinin kurulması için masaya oturacak.
Konfederasyon devleti kurulursa Erbil yönetimi petrol gelirleri üzerinde bağımsız olarak tasarruf etme hakkına sahip olacaktır. Dış ülkelerle olan askeri, ekonomik ve kültürel ilişkilerinde tamamen bağımsız olarak hareket edecektir. Tamamen bağımsız bir orduya ve güvenlik güçlerine hâkim olacaktır. Sonuç olarak Irak Kürdistan bölgesi, Bağdat merkezi hükümetinin payını da petrolden elde edilen gelirden ödeyecek ve her iki tarafta kendi menfaatlerini karşılıklı bir biçimde koruyacaktır.
Bu senaryoyu hayata geçirmek oldukça zor ve aynı zamanda uzun yılları gerektirmektedir.
Bu senaryonun zor olan tarafıysa her iki tarafın vereceği imtiyazlar açısından oldukça karmaşık bir durum olmasıdır.
Konfederasyon devletinin kurulması her iki tarafın onayını alsa da o kadar kolay olmayacaktır zira Bağdat merkezi hükümeti, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin isteklerini kısa vadede onaylayacak gibi görünmüyor.
Zaten Irak Merkezi Hükümeti, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bu isteğini kabul edecek olursa, bağımsız bir Kürdistan’ın kurulması için ilk adımı atmış olacak.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Bağımsızlığı
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani ve ona destek verenlerin sözlerinden de anlaşıldığı gibi, referandum sonrası yapılacak ilk icraat Kuzey Irak’ın bağımsızlığıdır.
Barzani sözlerinde her daim Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bağımsız olması gerektiğini vurgulamakta ve ancak bu sayede asıl görevinin tamamlanacağını dile getirmektedir. Ancak bu hedefine ulaşmasını engelleyecek birçok mani var:
Kırılgan bir ekonomi ve kötü müdüriyet: Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin asıl ekonomi damarı petrolden elde edilen gelirdir yani ekonomisi tamamen dış yatırımlara bağlıdır aynı zamanda elde edilen gelir adilane bir şekilde dağıtılmamaktadır.
Buna ilaveten son zamanlarda petrol fiyatlarından yaşanan düşüş, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin dış borçlarının 20 milyar dolara ulaşmasın sebep olmuş durumda.
Bu durum karşısında bazı yabancı şirketler, alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda çalışanlarını Irak Kürdistan bölgesinden geri çekeceklerini ve petrol üretimini durduracaklarını açıkladılar.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, petrol gelirleriyle çalışanların maaşlarını ödemekte ve onlarda bu paralar sayesinde komşu ülkelerden ihtiyaçlarını ithal etmektedir.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi içerisinde mali yolsuzluklar ve rüşvet almış başını gitmiş, özelliklede bazı aşiretler bu noktada tüm ipleri elinde bulundurmakta ve bu zincirlerin kırılması ve yolsuzluk şebekelerinin çökertilmesi oldukça zaman alacak gibi görünüyor.
İçte ayrılık: Irak Kürdistan Devletinin kurulmasına ikinci büyük engel, içeride Kürt gruplar ve siyasi partiler arasında var olan anlaşmazlıklardır. Zira gruplar ve partiler tek bir lider üzerinde anlaşmaya varmış değil.
Irak Kürdistan bölgesi, Irak Kürdistan Demokratik Partisi ve Irak Kürdistan Ulusal Birlik Partisi arasında siyasi, ekonomik, askeri ve devlet kurumları olmak üzere ikiye bölünmüş durumdadır.
Bölge ülkelerinin karşı çıkması: Bölge ülkeleri başta Türkiye, İran, Irak ve Suriye yapılan referanduma karşı çıkmakta ve tanımamaktadır. Buna ilaveten referandum bölge ülkelerinin askeri müdahalesiyle de sonuçlanabilir.
Diğer yandan uluslar arası arenada resmiyette tanınmayabilir ve bu konuda dış ilişkilerde büyük sorunlar yaşamasına neden olabilir zira yapılan referandumda Irak Merkezi Hükümetinin onayı alınmamıştı.
Tüm bunlara rağmen, Kürt aktörler başta Mesut Barzani ve taraftarları en büyük hayalleri olan bağımsız Kürt devletinin kurulması yönünde geri adım atacaklar gibi görünmüyor ve bölgede oluşan siyasi krizin kendi adlarına tamamlanacak bir fırsata dönüştüğüne inanmaktalar.
Mesut Barzani, bölgede 40 yıllık bir liderliğin vermiş olduğu sarhoşluk sayesinde en büyük hayali olan bağımsız Kürdistan’ın kurulması için ve kendini içte ve dışta Kürt halkının haklarını savunan bir kahramana dönüştürmek için ve adını tarihe altın harflerle yazılabilmesi için bu sevdasından vazgeçmeyecektir.
Müzakere ve İmtiyaz Elde Etmek
Referandum, Erbil ile Bağdat arasında yeni haritanın şekillenmesi ve petrolden elde edilen gelirin paylaştırılması noktasında müzakere masasına çekecek gibi görünüyor.
Bu şartlar doğrultusunda, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi bundan böyle daha ileriye gitmeyerek anlaşmaya boyun eğecek ancak harcamalarını da Bağdat’a sormadan rahatça yapabilecek.
Bu şekilde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi konfederasyon devleti kurmaktan vazgeçecek ve elde etmiş olduğu imtiyazlar ile yoluna devam edecek.
Irak Merkezi Hükümeti, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bu çıkışını önlemek için Barzani’nin sunacağı koşulları kabul edecek ve petrolden elde edilen milli gelirin paylaşılması noktasında ve dış ülkelerle olan siyasi ilişkilerde bağımsız hareket etmesi doğrultusunda onay verecektir ve bu karar uluslar arası ve bölge ülkeleri tarafından de olumlu karşılanacaktır.
ABNA24.COM