7 Kasım 2011 - 20:30

Peygamber Ehlibeyti (a.s) takipçileri olan Şiiler ezan ve ikamelerinde yüz yıllardır “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” şehadetini demektedirler. Ancak Şia ve Caferi mezhebini yeterince tanımayan toplumumuz bu cümleyi ezan ve ikamede ilk kez duyduklarında şaşırmakta ve haklı olarak bunun ne anlama geldiğini ve ezanın bir parçası olup olmadığını sormaktadırlar. Biz abna.ir olarak burada Şia dünyası tarafından taklit edilen önemli müçtehitlerin bu konudaki fetvalarını yayınlıyoruz…

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA-

İmam Humeyni: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin kısmından değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet (Allah’a yakınlaşma) kastıyla söylenmesi iyidir.

İmam Hamaney: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” Şia’nın şiar ve sloganı olarak güzel ve önemlidir ve mutlak kurbet kastıyla denilmelidir, ancak ezan ve ikamenin kısmından değildir.

Ayetullah uzma Mekarim Şirazi: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” (yani, Hz. Ali’nin tüm yaratılmışların velisi olduğuna tanıklık ediyorum) ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak  “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra teberrük kastıyla denilmelidir, lakin onun bir kısmından olmadığı anlaşılmalıdır.  

Ayetullah uzma Seyyid Ali Sistani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet kastıyla denilmelidir.

Ayetullah uzma Vahit Horasani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak Hz. Ali’nin velayeti dinin tamamlayıcısı olduğundan ona tanıklık edip şehadet getirmek tüm hallerde iyidir. Bunlardan bir diğeri de “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra demek en faziletli kurbetlerden biridir.

Ayetullah uzma Cafer Subhani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra mutlak kurbet kastıyla ve ezan ve ikamenin ziyneti olarak söylenmelidir.

Ayetullah uzma Safi Gulpeygani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet kastıyla denmesi iyidir.  

Ayetullah uzma Nuri Hemedani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet kastıyla denmesi iyidir. Lakin bizim zamanımızda olduğu gibi Şia’nın şiar ve sloganı sayıldığından her nerede bu şiarın söylenmesi güzel, yerinde ve gerekli olursa onun söylenmesi güzel, yerinde ve gereklidir.   

Ayetullah uzma Alevi Gorgani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet kastıyla denmesi iyidir.    

Ayetullah uzma Mezahiri: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra iki defa (müstahap üstüne müstahaptır) söylenmesi müstahptır, lakin Şia’nın şiar ve sloganı olduğundan denilmesi gereklidir.   

Merhum Ayetullah uzma Behçeti: Emire’l Mümin’in Ali bin Ebu Talib’in (aleyhi selam) velayetini ikrar etmenin müstahap olduğu uzak değildir, ezanda matlup olma niyetiyle denmesi suretiyle denmelidir. “Nihaye”, “Fakih” ve “İhticac” kitaplarında “enne Aliyyen veliyullah” veya “Aliyyun Emiru’l Mümin’in” veya şu ibarette “eşhedu enne Aliyyen veliyullah” denmesi istenmiştir. Ezan dışında bile olsa velayeti ikrar etmek güzeldir. Dolayısıyla has bir delile ihtiyaç yoktur. Burada söylenmesi gereken en kapsamlı cümle Hz. Emire’l Mümin’inin (aleyhi selam) ve masum imamların halife veya vasi olduğunu ikrar etmektir.  

Merhum Ayetullah uzma Mirza Cevad Tebrizi: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet kastıyla denmesi iyidir.   

Merhum Ayetullah uzma Fazil Lenkerani: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçası değildir, ancak “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra kurbet kastıyla denmesi iyidir.   

Ayetullah uzma Sadık Ruhani: Ezan ve ikamede “eşhedu enne muhammeden Resulullah” tan sonra “eşhedu enne emire’l mümin’in aliyyen veliyullah” veya “eşhedu enne aliyyen emire’l mümin’in veliyullah” demek müstahpatır, hatta bu zamanda bu cümle Şia’nın şiar ve sloganı olduğundan, bazı fakihler bu cümlenin denilmesinin farz olduğu ihtimalini vermişlerdir. Terk edilmemelidir.   

Buraya kadar bu cümlenin ezan ve ikamenin kısmından olmadığı, ancak denilmesinin iyi, güzel, müstahap olduğu veya Şia’nın şiar ve sloganı olduğundan denilmesinin farz olduğu ortaya çıkmaktadır. Ancak burada bir müçtehidin farklı bir nazarı bulunmaktadır. İşte o nazar:

Ayetullah uzma Seyyid Sadık Şirazi: “Eşhedu enne aliyyen veliyullah” ezan ve ikamenin bir parçasıdır. Bazı rivayetlerde buna işaret edilmiştir.

Üçüncü şehadetin (Eşhedu enne aliyyen veliyullah) ezan ve ikamenin bir parçası olduğunun anlamı şudur: yani eğer ezan ve ikame onsuz okunursa ezan ve ikame eksiktir anlamındadır.

ABNA.İR

BENZER HABERLER

Ezanda “es-Salat-u Hayr’un Min’en-Nevm” Demek Bidat midir?