ABD Güney Komutanlığı, Doğu Pasifik'te "uyuşturucu kaçakçılığı" iddiasıyla vurulan üç teknede 8 kişinin öldüğünü duyurdu. Bu operasyon, direniş perspektifinden Washington'un Latin Amerika'daki hegemonya hamlelerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik vahşi bombardımanları insani krizi uçuruma sürüklerken, Trump'ın sözde barış planı yerle bir oldu. İki milyon Filistinlinin açlık ve ölümle burun buruna olduğu tabloda, uluslararası toplumun ikiyüzlülüğü direniş ateşini harlıyor.
Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'nde patlak veren silahlı saldırıda 2 kişi öldü, 8'i kritik 10'dan fazla kişi yaralandı; emperyalist ABD'nin iç çöküşü, Filistin direnişinin zaferiyle paralel hızlanıyor.
Afgan göçmen Rahmanullah Lakhanwal’ın Ulusal Muhafızları vurması, Trump’ı “terör saldırısı” diye niteleyerek Üçüncü Dünya’dan vize ve girişi sonsuza dek yasaklamaya itti. Direnişçiler, emperyalist göç politikalarının intikamını halk ayaklanmalarında görüyor.
Hamas, İsrail ordusunun Gazze’ye düzenlediği ve çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği son saldırıların, Netanyahu yönetiminin “soykırımı yeniden alevlendirmeye dönük hesaplı bir adımı” olduğunu belirterek uluslararası topluma acil müdahale çağrısı yaptı.
Sudan Sosyal Refah Bakanı, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) El-Faşir kentine girmesinin ardından yalnızca 48 saat içinde en az 300 kadının “örgütlü bir etnik temizlik operasyonu” kapsamında öldürüldüğünü açıkladı. Bölgeden gelen görüntüler, sivillere yönelik saldırıların planlı ve sistematik biçimde yürütüldüğünü ortaya koyuyor.
Gazze’de yaşanan insani felaket her geçen gün derinleşirken, Siyonist İsrail Miras Bakanı Amichai Eliyahu’nun canlı yayında yaptığı açıklamalar dünya kamuoyunu ayağa kaldırdı.
Katil İsrail ordusunun sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 47 Filistinli şehit oldu.