Imam Ali
-
“Ramazan Ayının Çocukları”nın Bayramı Mübarek Olsun…
Ömrü bayramla geçmiş İmam Ali (a.s.) ne de güzel buyurmuş; “İçinde Allah’a (c.c.) isyan edilmeyen her gün bayramdır” diye. İtaatin yücelttiği ruhların sahipleri için bayram, isyanın darağacına çekildiği gündür elbet. O gün kuruyunca günah deryası, gözyaşları doldurur vadileri ve yeni bir hayatın meyveleri yeşerir samimiyet ağacının dallarında. Bahar bir başka güzelleşir, bir başka eser seher yeli. Her tohum yedi başak verir ve her başakta yüz dane büyür bereketin her zerresine işlediği topraklarda. Güneş nurunu salar ama kavurmaz yüzleri ve çiçekler bürüyüverir henüz günah yükünden silkinip kurtulmuş olan arzı.
-
Alevileri Ali’siz Bırakmak!..
Daha önce Şiileri ‘yalancı, iftiracı ve fitneci’ olarak niteleyerek farklı bir savrulma yaşayan Erdoğan, bu kez Alevileri ‘Ali’li Aleviler’ ve ‘Ali’siz Aleviler’ diye kategori etmeye çalışıyor.
-
İmam Hüseyin -aleyhi selam- (2)
Ben, sizin -inandığınızı iddia ettiğiniz- peygamberinizin kızının evladı değil miyim? Peygamberinizin çağrısına ilk koşan, onun davet ettiği İslâm’ı ilk kabul eden vasisi ve amcasının oğlunun evladı değil miyim?
-
Fatıma’ya (s.a) hakaret edilmesine Ali’nin (a.s) suskun kalması doğru mudur?
“Acaba İmam Ali’nin (a.s), eşine yapılan saygısızlık karşısında sessiz kalmış olması doğru mudur?” sorusuna Ayetullah Cafer Subhani şu cevabı verdi:
-
Allah Resulü (s.a.a):
“Ali, Benim sırrımın saklandığı yerdir”
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Ey ashabım, hiç kuşkusuz Allah size Ali b. Ebî Tâlib'in velâyetini ve ona uymayı emrediyor. Şüphe yok ki, Allah Ali'yi Benim vasîm ve Benden sonra hidâyet vesilesi kılmıştır. O, Benim sırrımın saklandığı yerdir”.
-
Allah Resulü:
Eğer insanlar Ali'nin ne zaman Emirü'l-Mü'minîn olarak adlandırıldığını…
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Eğer insanlar Ali'nin ne zaman Emirü'l-Mü'minîn olarak adlandırıldığını bilselerdi, onun faziletini inkâr etmezlerdi. Henüz Âdem ruh ve ceset arasındayken Ali, Emirü'l-Mü'minîn olarak adlandırıldı"
-
Nasıl Bir Dünya ? -2- (Özgürlük)
İçinde barındırdığı güçler vasıtasıyla tüm yeryüzüne hükmedebilen insanoğlunun, bütün bu melekelerini yerli yerinde kullanabilmesi için ihtiyaç duyduğu en önemli olgu özgürlüktür.
-
İmam Humeyni'den İçtihadi Dersler (5)
Ulemanın İhmalkârlık ve Sessizliğinin Zararı Herkesten Daha Çoktur
Baştaki yöneticilerin bidatlerinin önünü alacak ve bu bozukluk ve fesatları durduracak güce şimdilik sahip değilseniz, hiç olmazsa sessiz sedasız oturmayın! Başınıza vuruyorlarsa en azından bağırıp çağırın, itiraz edin! İnzilam (zulme eğilmek, zulme rıza gösterip susmak) etmeyin! İnzilâm, zulümden daha beterdir! İtiraz edin, inkâr edin, tekzip edin. Haykırın. Onların propaganda ve yayın araçlarına karşılık sizin de propaganda ve yayın aracınız olmalıdır ki onların yalan ve iftiralarını tekzip edebilsin
-
Ayetullah Mekarim Şirazi:
Gerçek Sevgi, Sevenle Sevilenin Ahlakını Buluşturur
Ayetullah Nasır Mekarim Şirazi bugün verdiği yüksek düzey fıkıh dersinin başlangıcında Resulullah’ın (s.a.a) şu hadisini nakletti: Müminin amel defterinin başlığı Ali b. Ebutalib sevgisidir.
-
İmam Ali b. Ebu Talib Aleyhi selam (3)
İmam Ali, şecaat meydanının bir numarası idi. Geçmişteki (kahramanları) insanların aklından çıkarttı, gelecektekileri de kendisiyle yok etti. Hz. Ali, savaşlarda asla firar etmeyen kahraman bir yiğitti. Orduların çokluğundan korkmamış, yokluk diyarına göndermediği kimse ile tutuşmamış ve hiçbir zaman ikincisine ihtiyaç duyulan bir darbe vurmamıştır. İkisinden birisinin ölmesiyle insanların zarar görmemesi için Muaviye’yi mübarezeye (teke tek savaşmaya) çağırdığında Amr b. As, Muaviye’ye şöyle dedi: Ali sana karşı insaflı davrandı. Muaviye ona dönerek şöyle dedi: Benimle olduğun süre zarfında bana asla hiç bu şekilde bir kazık atmamıştın! Sen beni hiçbir zaman kimsenin pençesinden kaçamadığı kişiye karşı mı mübarezeye çağırıyorsun? Öyle sanıyorum ki benden sonra Şam’a hükmetmeyi gönlünden geçiriyorsun!
-
İmam Ali b. Ebu Talib Aleyhi selam (2)
Talha ve Zübeyr, ilk önceleri hilafete göz dikmişlerdi, ancak isteklerine kavuşamayınca ve İmam Ali (a.s) halife olunca, imamla hilafeti paylaşma eğilimine girmişledir. O ikisi, İmam Ali’den Basra ve Kufe valiliklerini onlara vermesini istemişler, ancak İmam onlara bu iki yerin valiliklerini uygun görmemiştir. Bundan dolayı, kendi amaçlarına ulaşmak için Ayşe ile birlik oldular. Hâlbuki Ayşe’nin kendisi de Osman’ın evi kuşatıldığında bırakın Osman’a yardım etmeyi Osman’a itiraz edenleri hak talep edenler olarak anmıştır, ama buna rağmen Ayşe, halkın İmam Ali’ye (a.s) biat ettiğini duyunca, hemen Osman’ın zulümle öldürüldüğünü dile getirmiş ve Osman’ın katillerinin cezalandırılmasını istemiştir. Ayşe, önceden beri İmam Ali’ye (a.s) kin ve hınç duymaktaydı. Bundan dolayı, Talha ve Zübeyr’le birlik oldu.
-
İmam Ali b. Ebu Talib Aleyhi selam (1)
Hz. Ali b. Ebu Talip (Hicretten 23 yıl önce – Hicrî 40) tüm Şia fırkalarının birinci imamı ve Ehlisünnet nezdinde Hulefa-i Raşidin’dendir (Raşid Halifeler veya Dört Büyük Halifelerden). Kendisi vahiy kâtibi idi. Şia tarihçileri ve çok sayıda Ehlisünnet âliminin söylediğine göre Kâbe’nin içinde dünyaya gelmiştir. O, Peygambere (s.a.a) iman eden ilk kişi ve ümmetten Allah’a ibadet eden hiç kimse olmadan yedi yıl önce Peygamberle (s.a.a) birlikte Allah’a ibadet etmekteydi.[1] Şia açısından O, Allah’ın emri ve Hz. Peygamberin (s.a.a) tasrihi ile Allah Resulü’nün (s.a.a) fasılasız halifesidir.[2] Kur’an-ı Kerim ayetleri de onun masum olduğuna ve kir ve günahtan temiz olduğuna delalet etmektedir.[3]
-
Çorum'da Hz. Ali (a.s) Coşkusu / Foto
Allah’ın aslanı, dillerin destanı, Haydar-ı Kerrar, Esedullahi’l Galip, Peygambere kardeş, Fatıma Zehra’ya eş, Müminlerin emiri, dinin direği hidayet önderi Hz. Ali’ni kutlu doğum günü münasebetiyle Çorum Ehlibeyt Vakfında Çorumlu Aleviler, “Hz. Ali’yi anma ve anlama” konulu kutlama programı düzenlediler.
-
Allah Resulü:
“Allah ve Resulü kimin mevlâsı ise, Ali de onun mevlâsıdır…”
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: “Allah ve Resulü kimin mevlâsı ise, Ali de onun mevlâsıdır. Allah’ım, onu seveni sev ve ona düşman olanın düşmanı ol! Allah’ım, insanlardan kim onu severse, sen de onun sevgilisi ol ve kim ona buğzederse, sen de ona buğzet”
-
‘Zülfikar gibi bir kılıç ve Ali gibi bir yiğit yoktur’
İmâm Cafer-i Sâdık’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Bedir gününde, Rıdvan isimli bir melek semadan şöyle seslendi: Zülfikar gibi bir kılıç ve Ali gibi bir yiğit yoktur.”
-
Ayetullah Gorgani: Âlimlerin de Öğüt Almaya İhtiyacı Var
Ayetullah Alevi Gorgani, âlimlerin ve hatta taklit mercilerinin dahi din hakkında öğüt ve nasihatten müstağni olmadıklarını vurguladı.
-
Allah Resulü ve İmam Ali...
“Kim, Allah katındaki değerini anlamak istiyorsa, en değerli iki babası olan Muhammed ve Ali’nin (Allah’ın salavatı onların üzerine olsun) yanında ne kadar değer sahibi olduğuna baksın.”
-
Allah Resulü (s.a.a): Ali’nin misali…
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: “Ali’nin misali, sizin aranızda veya ümmet arasında, Kâbe–i Müşerrefe gibidir; ona bakmak ibâdettir; onun ziyaretine gitmek farizâdır”
-
Recep Ayının Fazilet ve Amelleri
Recep, Şaban ve Ramazan ayları ibadet ve maneviyat olarak diğer aylara göre daha üstün bir şeref ve fazilete sahiptir.
-
Recep Ayının Fazilet ve Önemi
Recep, baldan daha tatlı sütten daha beyaz olan cennette bir nehrin adıdır. Her kim bu ayda oruç tutarsa bu nehrin suyundan içecektir. Mübarek Recep ayı, ilahi rahmetin indiği, Kabe’nin oğlunun doğduğu ve efendimizin me’bus olduğu aydır. Her kim Recep ayında bir gün oruç tutarsa Allah’ın hoşnutluğunu kazanır. İlahi gazap ondan uzaklaşır ve cehennem kapıları üstüne kapanır.” Bu ayın en önemli amellerinden bazıları şunlardır: Oruç Tutmak, Sadaka Vermek, Dua Okumak, İmam Hüseyin’i (a.s) Ziyaret etmek, Umre yapmak, Regaip Gecesinin (Kandili) Amellerini yerine getirmek…
-
Allah Resulü:
Benden sonra imam ve halife Ali’dir; kim ona sarılırsa…
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: “Benden sonra imam ve halife Ali’dir; kim ona sarılırsa, hedefe ulaşır ve kurtulur. Kim de ondan ayrılırsa, yolunu kaybeder ve şaşkın kalır”
-
Allah Resulü (s.a.a):
“Bana ilk iman eden, en büyük Sıddık ve Hakkı Batıldan ayıran…”
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: “Bana ilk iman eden, beni ilk tasdik eden Ali’dir. Odur en büyük sıddık ve odur bu ümmetin hakkı bâtıldan ayıran fârûku; odur mü’minlerin reisi”.
-
Harun’a Caiz Olmayan, Karun’a Caiz Midir?..
“Safvan’ın -günümüzün tabiriyle- bir taşımacılık şirketi vardı; o dönemde bu iş daha çok deveyle yapılıyordu. Taşımacılık vesileleri o kadar fazla ve belirgindi ki bazen hilafet sistemi onu yük taşımak için çağırıyordu.
-
En Büyük Günah “Süfyani Sistemlere” Rızadır…
Siyasi bilinç kazanma ve bu yolla mektebe hizmet etme sürecinden biraz uzaklaşarak kendimizle olan büyük cihada daha fazla önem vermek üzere ve tam da bu sırada bir kardeşimizin “büyük günahlarla” ilgili yazı yazmamızı istemesini de bahane ederek bu konuların üstadlarından olan Ayetullah Muhsin Kıraati’nin “Günah ve Korunma Yolları” kitabını elimize alıp okumaya başladığımızda, niyetlendiğimiz mevzunun öyle kolay kolay gerçekleşmeyeceğini ve istesek de siyasi bilincimizi bir kenara koyamayacağımızı anlamış olduk.
-
İmam Hasan Mücteba aleyhi selam
Hz. Hasan b. Ali b. Ebu Talip, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın oğlu, Şiaların ikinci imamı ve dördüncü masumdur. Kendisi 37 yaşında iken imamet ve hilafet makamına ulaşmıştır. Hicretin 41. Yılında Muaviye ile sulh yapmıştır. Hükümet dönemi altı ay üç gün sürmüşt
-
İbn Teymiyye’nin İmam Ali’nin faziletlerini inkâr metotları
Vahhabîler ve onların öncüsü İbn Teymiyye, Hz. Peygamber’in (s.a.a) Ehlibeyti’nin (a.s) faziletleriyle ilgili hadislerle karşılaştıklarında mümkün mertebe inkâr yoluna başvurur ve bunu yaparken de farklı metotlardan faydalanırlar. Bu stratejileri üç temele; tekzip, tevil ve teşrik (belli bir fazilete bir başkasını ortak etme) dayanır. Bu makalede biz, söz konusu metotları örnekleriyle ele almaya çalışacağız.
-
Allah Resulü (s.a.a):
"Ali Benim Özümdür ve Bana İtaat Etmek..."
Resûlullah (s.Aa.a.) buyurdu ki: "Ali bendendir, Ben de ondanım ve o, Benden sonra her mü'minin velisidir." (Menâkıb-u Ali b. Ebî Tâlib, s.230).
-
Allah Resulü (s.a.a):
“Benden sonra Sıratı Müstakim ve Müminlerin Önderi…”
İbn Abbâs’tan şöyle nakledilmiştir: “Allah Resulü (s.a.a.) Hz. Ali’ye (a.s) hitaben buyurdu ki: Apaçık yol sensin; sırât-ı müstakim (dosdoğru yol) sensin; mü’minlerin önderi sensin.”
-
Allah Resulü (s.a.a):
Kim Benden Sonra Ali’den Ayrılır ve Ona Muhalefet Ederse…
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: “Kim Benden sonra Ali’den ayrılırsa, Kıyamet günü, o Beni görmeyecektir, Ben de onu. Kim Ali’ye muhalefet ederse, Allah cenneti ona haram kılar ve yerini ateş olarak kararlaştırır”