Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Câbir b. Abdullah da Resûlullah’tan (s.a.a) şu şekilde nakletmiştir: “Ali’nin bu ümmet üzerindeki hakkı, babanın evlat üzerindeki hakkı gibidir.” (Bihârü’l-Envâr, c.36, s.5; İhkâkü’l-Hak, c.6, s.491; Ferâidü’s-Simtayn, c.1, s.297).
İmam Muhammed Bâkır’dan (a.s), şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
“Kim, Allah katındaki değerini anlamak istiyorsa, en değerli iki babası olan Muhammed ve Ali’nin (Allah’ın salavatı onların üzerine olsun) yanında ne kadar değer sahibi olduğuna baksın.” (Bihârü’l-Envâr, c.23, s.260).
İmam Ali Rızâ (a.s.), babaları kanalıyla Resûlullah’tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:
“Ben Allah’ın (Azze ve Celle) yarattıklarının efendisiyim; ben Cebrâil, Mikâil, İsrâfil, Arş’ın taşıyıcısı meleklerden ve bütün mukarreb meleklerden ve Allah’ın peygamber ve resullerinden üstünüm. Şefaatin ve değerli (Kevser) havuzunun sahibiyim Ben. Ben ve Ali bu ümmetin iki babalarıyız. Kim, bizi tanırsa, Allah’ı (Azze ve Celle) tanımıştır ve kim bizi inkâr ederse, Allah’ı (Azze ve Celle) inkâr etmiştir. Benim ümmetimin iki peygamber torunu ve cennet gençlerinin efendisi olan Hasan ve Hüseyin, Ali’dendir. Hüseyin’in evladından ise dokuz İmam olacaktır ki onlara itaat etmek, Bana itaat etmektir; onlara karşı gelmek, Bana karşı gelmektir; onların dokuzuncusu, onların kâimi ve Mehdi’si olacaktır.” (Kemâlü’d-Din, s.261.
Ubeydullah b. Râfi’den şöyle nakledilmiştir:
“Resûlullah (s.a.a) oturduktan sonra, ne zaman kalkmak isterse, Ali’den başkası onun elinden tutmazdı. Resûlullah’ın (s.a.a) ashabı da bunu bildikleri için Resûlullah’ın elinden ondan başkası tutmazdı.” (İ’lâmü’l-Verâ, s.189; Hilyetü’l-Ebrâr, c.1, s.233).
Hammâni’den de yine şu şekilde nakledilmiştir:
“Resûlullah (s.a.a) oturduğunda Ali’ye yaslanırdı; kalkmak istediğinde ise, elini Ali’nin eline verirdi.” (İ’lâmü’l-Verâ, s.189; Hilyetü’l-Ebrâr, c.1, s.233).
Yine şöyle rivâyet edilmiştir: “Resûlullah (s.a.a.) vefat ettiği sırada başı Ali’nin kucağındaydı.” (İhkâkü’l-Hak, c.18, s.186).
Hz. Ali şöyle devam etti: “Abbâs ve Üsâme perde arkasından bana su veriyorlardı. Ben Resûlullah’ın hangi uzvuna elimi uzatsan, sanki otuz kişi de benimle birlikte onu çeviriyordu; bu durum gusül bitinceye kadar devam etti!” (İhkâkü’l-Hak, c.7, s.30).
y.mesaj