Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA-
Şia rivayetlerinden anlaşıldığı üzere masum İmamlarda, Allah tarafından
verilen gayb bilgisi bulunmaktadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“O, gaybı bilendir. Kendi gaybını (görülmez bilgi hazinesini) kimseye açık tutmaz (onu muttali kılmaz).
Bu
ayetten anlaşıldığı gibi gaybı bilen yalnızca Allah’tır. Fakat Allah
gayb bilgisini, Peygamber’ine veya diğer istediği kimselere verebilir.
Merhum Allame Tabatabai bu hususta şunları yazıyor:
“İmam
Hüseyin (as), Şia inancına göre Allah tarafından Peygamber vasıtasıyla
belirlenen üçüncü masum ve tam velayete sahip bir imamdır. İmam’ın olan
veya olacak olayları bilmesi iki kısımdır.
Birincisi;
imam her durumda âlemde oluşan bütün olayları ister beş duyu
organımızla algılanabilen, isterse de hissi olaylar olsun hepsini
Allah’ın izniyle bilmektedir. Örneğin gökteki varlıklar, geçmişte ve
gelecekte olan olaylar.
İkincisi; Peygamber ve
İmamların bilgisi diğer insanların bilgisi gibi normal bilgidir.
Fiziksel kapasiteleri ve normal bilgileri ölçüsünde ne uygunsa o işi
yapmaktadırlar.”
Şunu unutmayalım ki İmam’ın,
kesin oluşacak olayları bilmesi cebir anlamında değildir. Zira Allah
insanların yapacağı işleri bilmektedir, ama bu insanın özgürlüğüyle
çelişmez. Allah insanın iradesini kullanarak özgürce yapacağı işi
bilmektedir.
İmam Hüseyin’in (a.s) şehit
olacağını, Resulullah (s.a.a) ve Hz. Ali (a.s) çok önceden
bildirmişlerdi bu husustaki rivayetler mütevatir olarak birçok tarih ve
hadis kitabında nakledilmiştir. İmam’ın şehit edileceği haberini
sahabeler, Peygamber’in eşleri ve akrabaları, Peygamber’den direk veya
dolaylı olarak duymuşlardı.
Hz. Hüseyin’in
(a.s) Medine’den Mekke’ye oradan da Irak’a gideceği haberini alan
İslam’ın ileri gelenleri, iyice korkup tedirgin olmaya başladılar. Çünkü
herkes Peygamber’den nakledilen hadisler üzere İmam’ın şehit
edileceğini biliyordu. Bundan ziyade, zaten Kufelilerin geçmişi, Hz.
Ali’ye karşı vefasızlıkları, ayrıca Yezid’in ve ordusunun acımasızlığı
herkes tarafından bilinen bir gerçekti. İmam Hüseyin’in (a.s) şehit
edilmemesi ve olayların başka bir şekilde cereyan etmesi çok zayıf bir
ihtimaldi.
Hazret, sürekli olarak
öldürüleceğini söylemekte ve hiçbir zaman Yezid’in azledilip yeni bir
hükümetin kurulacağı haberini vermemekteydi. Lakin ister sonunda
öldürülmek olsun, isterse de hükümete ulaşmak her halükarda bütün
Müslümanların vazifesi İmam Hüseyin’in (a.s) yanında yer almaktı,
Yezid’e biat etmeyip zalim hükümete karşı kıyam etmekti. Elbette İmam da
halkın topluca kıyam etmeyeceğini iyi biliyordu, dolayısıyla kendisi ve
yanındaki az bir grupla sonunda ölüm olsa bile kıyam etmek zorundaydı.
Bu yüzden şehit olacağını önceden söylüyordu.
Bazen kendisine Irak’a gitmemesi gerektiğini söyleyenlere şöyle buyuruyordu:
“Ben Resulullah’ı (s.a.a) rüyamda gördüm, beni yapmam gereken bir işle görevlendirdi, onu yapmam çok daha iyi olacaktır.”[2]
Keşfu’l-Kumme adlı eserde, İmam Zeynelabidin’den (as) şöyle nakledilmektedir:
“Yol
boyunca nerede dursak, babam hep Hz. Yahya’nın nasıl şehit edildiğinden
bahsederdi. Örneğin bir gün şöyle buyurdu: Dünyanın Allah katında
değersiz ve kötü olmasının sebeplerinden birisi de Hz. Yahya’nın mübarek
başının kesilip, İsrailoğullarından zinakar bir kadına hediye olarak
sunulmasıdır.”
Sonuçta, hadislerden ve tarih
kaynaklarından anladığımız kadarıyla İmam Hüseyin (as), şehit olacağını
ve askeri bir başarı kazanmayacağını kesin bilmekteydi. Fakat her şeye
rağmen kıyam etmesinin nedeni; Yezid’in hükümetinin batıl olduğunu ilan
etmek, Resulullah’ın (saa) getirdiği dini, hurafelerden temizlemek ve
İslam’ı Yezid hükümetinin yok edici darbelerinden korumaktır.
İmam
Hüseyin’in (as) en büyük başarısı; haklılığını Kufelilerin davetine
olumlu yanıt vererek göstermesidir. Böylece herkese hücceti tamamlamış
oldu. Hareketini de mazlumiyet ile birleştirerek zalimlerin maskesini
düşürüp, kıyamını tarih boyunca ebedi kıldı. Eğer bugün Kerbela kıyamı
üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala canlı, hala özgün ve hala ilahi
bir renge sahipse bu şehadet ve esaret sayesindedir.
17 Temmuz 2024 - 15:37
News ID: 1472643

Şia rivayetlerinden anlaşıldığı üzere masum İmamlarda, Allah tarafından verilen gayb bilgisi bulunmaktadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: