Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: El-Kuds el-Arabi gazetesi, Gazze halkının; Siyonist işgal saldırılarının yol açtığı zorunlu göç, açlık ve altyapı yıkımıyla eşzamanlı olarak şiddetlenen soğuk ve yağışlı hava koşulları karşısında yaşadığı ağır insani tabloyu mercek altına aldı.
Haberde, yalnızca birkaç gün önce, Han Yunus kentinin batısında çadırına önceki fırtınanın verdiği hasarı onardıktan sonra ailesiyle birlikte barınağına dönen yerinden edilmiş Filistinli İbrahim Ebu Salah’ın, yeni bir fırtınayla yeniden evsiz kaldığı anlatıldı. Şiddetli rüzgârların çadırın büyük parçalarını koparıp sürüklediği, Ebu Salah ve ailesinin bir kez daha açıkta kaldığı vurgulandı. Bu tablo, mevcut hava koşulları altında acı çeken binlerce Gazzeli yerinden edilmiş kişinin ortak hikâyesi olarak aktarıldı. Haberde ayrıca, onlarca kişinin bu zorlu koşullarda hayatını kaybettiği belirtildi.
Gazze’de Kışın Acıları: Evsiz Bırakılan Savaş Mağdurlarını Takip Eden Bir Kâbus
Rüzgârın insafına terk edilen çadırlar
İbrahim Ebu Salah ve ailesinin, Han Yunus’un batısındaki bir barınma merkezinde yaşadığı, aylar önce Siyonist işgal güçlerinin Gazze kentinin doğusunu işgal etmesiyle—halen sözde “sarı bölgeler” olarak anılan alanlar—zorla yerlerinden edildiği kaydedildi.
Ebu Salah, El-Kuds el-Arabi’ye yaptığı açıklamada, “Yerinden edildiğimiz ilk günden itibaren acılar katlandı. Yazın kavurucu sıcak, böcek ve yılan korkusu; kışın ise soğuk ve yağmur hayatımızı dayanılmaz kılıyor. Ne yeterli gıda var ne de giysi” dedi.
Soğuktan titreyen çocuğunun yanında konuşan Ebu Salah, yağmur sularının tüm alanı kapladığını ve çocuklarının kıyafetlerini tamamen ıslattığını belirtti. Önceki fırtınada çadırının, çevredeki diğer çadırlar gibi sular altında kaldığını; giysi ve battaniyelerin ıslandığını, çadırın batı kısmının şiddetli rüzgârla yırtıldığını aktardı. Fırtına dinince çadırını onarmak zorunda kaldığını, güneşin zemini kurutması umuduyla yırtık kısmı tekrar sağlamlaştırdığını söyledi.
“İki gün önce çadıra geri döndük; ancak bu kez fırtına çok daha şiddetli. Rüzgârlar daha sert ve durum son derece zor” diyen Ebu Salah, ailesiyle birlikte kaçmak zorunda kaldıklarında çadırına ne olduğunu bilmediğini; çadırın tamamen sökülüp parçalanmasından ve yeniden evsiz kalmaktan korktuğunu dile getirdi.
Yıkıntılar altında yaşam
Yerinden edilmiş Filistinliler, çok sayıda kişinin çadırlarda kalamayınca Gazze kentinde bombalanmış ve yıkılma tehlikesi bulunan evlerin ve binaların altına sığınmak zorunda kaldığını vurguluyor. Bu yapıların her an çökme riski taşıdığına dikkat çekiliyor.
Kısa süre önce, şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle bir binanın çökmesi sonucu bir Filistinlinin şehit olduğu, çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi. Olay, Gazze kentinin batısındaki Şati (Sahil) Mülteci Kampı’nda meydana geldi. Yağışların şiddeti, yağmur sularının Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin acil servis ve çocuk bölümlerine kadar ulaşmasına yol açtı; bu durum hastanenin işleyişini aksattı ve halkın yaşadığı insani felaketi daha da derinleştirdi.
Boğulma sahneleri tekrar ediyor
Yerinden edilmiş Filistinli kadın Ümm Abdurrahman en-Neccar, ailesi ve komşularıyla birlikte çadırlarının yanına toprak set çekmeye, çadırların üst kısımlarındaki delikleri kapatmaya ve kenarlara kum torbaları yerleştirmeye çalıştıklarını; ancak şiddetli rüzgâr ve yağmurun tüm önlemleri boşa çıkardığını anlattı. Büyük miktarda suyun çadırlara dolduğunu söyledi.
“El-Kuds el-Arabi”ye konuşan en-Neccar, “Durumumuz çok zor. Eskiden yağmur için dua ederdik, bugün ise yağmurun durması için dua ediyoruz” dedi. Ani hava değişimlerine karşı sürekli teyakkuzda olmak zorunda kaldıklarını, her fırtınadan sonra sular altında kalan eşyaları ve giysileri kurutmaya çalıştıklarını ifade etti.
En-Neccar, Gazze’deki tüm yerinden edilmişler gibi barınma için bir alternatif bulunmamasından yakındı. Yaşanabilir konutların yokluğu nedeniyle çadırlarda kalmaya mecbur bırakıldıklarını belirterek, geçici evler ya da konteynerlerin acil bir çözüm olabileceğini söyledi. “Yeniden inşa ne zaman başlayacak?” sorusunun ise herkesin ortak sorusu olduğunu vurguladı.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, şiddetli rüzgâr nedeniyle çadırların yıkıldığı ve yağmur sularının evleri bastığı görülüyor. Bu görüntüler, birçok ailenin bir kez daha evsiz kaldığını ortaya koyuyor.
Gazze’nin orta kesiminde ailesine ait bir binanın dördüncü katında yaşayan Mahmud Cum’a ise, binanın Siyonist işgal topçu ateşiyle hasar gördüğünü ve bir bölümünün yıkıldığını anlattı. Hasarlı kısmın üzerine serilen plastik örtünün dahi şiddetli kış yağmurlarını engelleyemediğini; büyük miktarda suyun eve dolarak pek çok eşyaya zarar verdiğini belirtti. Cum’a, söz konusu plastiği yerleştirmek için kendisi ve kardeşinin bir gün boyunca uğraştığını, ancak tüm çabalarının boşa çıktığını söyledi.
yorumunuz