18 Ekim 2010 - 20:30
Ayet ve Hadisler Işığında Şarap Hakkında Heşey

Kur’an: “Hurma, üzüm gibi meyvelerden hem içki ve hem de güzel rızık elde edersiniz. Düşünen kavim için bunda ibret vardır. ”[1] “Sana içki ve kumarı sorarlar. De ki: “İkisinde hem büyük günah ve hem de insanlara bir takım faydalar vardır. Günahları faydasından daha büyüktür.” Ne infak edeceklerini sana sorarlar. De ki: “Affı.” Böylece Allah düşünesiniz diye size ayetleri açıklar.”[2] “Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.”[3] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- “Allah’ın laneti şaraba, şarabı (üzümü) sıkana, (ağacını) ekene, içene, sakisine (meclislerde şarap sunana), satıcısına, alıcısına, parasını yiyene, taşıyana ve kendisine taşınan kimseye olsun.”[4]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah şaraba, şarabı (üzümü) sıkana, hazırlayıcısına, içenine, sakisine, taşıyıcısına, kendisine taşınana, satıcısına, müşterisine ve parasını yiyene lanet etmiştir.”[5]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap ve iman bir kimsenin içinde veya kalbinde hiç bir zaman bir araya toplanmaz.”[6]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah bir Peygamberi gönderdiğinde dininin olması için içinde şarabın haram oluşunun da yer alması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden şarap sürekli haram olmuştur. Din hasletten haslete değişmektedir. Eğer din başta kamil olsaydı insanlar onu kabullenmezlerdi.”[7]

Şarap Çirkinliklerin Anasıdır 

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap çirkinliklerin ve büyük günahların anasıdır.”[8]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap çirkinliklerin anası ve büyük günahların en büyüğüdür.”[9]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap aşağılıkların anasıdır.”[10]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap günahların toplamı, aşağılıkların anası ve kötülüklerin anahtarıdır.”[11]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şarap içmek her kötülüğün anahtarıdır. Şarap içen kimse aziz ve celil olan Allah’ın kitabını yalanlamıştır. Zira Allah’ın kitabını onaylamış olsaydı, haramını haram bilirdi.”[12]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kötülük tümüyle bir evde toplanmış ve anahtarı da şarap içmek olarak takdir edilmiştir.”[13]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah kötülüğe kilitler takdir etmiştir. Bu kilitlerin anahtarını ise şarap karar kılmıştır. Şaraptan daha kötüsü ise yalandır.”[14]

Şarap Sofrasına Oturmaktan Sakındırmak 

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şarap içilen sofraya oturmayın. Şüphesiz kul ne zaman canının alınacağını bilemez.”[15]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse şarap içilen sofraya oturmamalıdır..”[16]

Resulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “İsteğiyle şarap içilen sofraya oturan kimse mel’undur, mel’undur.”[17]

Şarabın Haram Oluş Sebebi 

İmam Sadık (a.s), kendisine şarabın haram oluş sebebini soran Mufazzal’a şöyle buyurmuştur: “Allah şarabı kötü tesiri ve fesadı sebebiyle haram kılmıştır. Zira şarab içen kimse titreme hastalığına düçar olur, nuraniyeti yok olur, mürüvveti ortadan kalkar. Haramları işleme, kan dökme ve zina hususunda küstahlaşır. Sarhoşluk halinde mahremine bile tecavüz etmekten güvende değildir. Bu amelin kötülüğünü akledemez. Şarap içen kimse sadece kötülüklerini çoğaltır.”[18]

İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah şarabı kötü etkisi ve fesadı sebebiyle haram kılmıştır.”[19]

İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şarap ağacı her ağaçtan yüksek olduğu gibi şarabın kötü etkileri de her günahtan daha büyüktür.”[20]

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah şarabı içindeki fesat, şarab içenin aklını değiştirmesi, şarap içeni aziz ve celil olan Allah’ı inkara sürüklemesi, Allah’ı ve elçilerini iftiraya sevketmesi, fesat ve cinayet gibi diğer bir çok kötülüklere sebep olması sebebiyle haram kılmıştır.”[21]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah akılları korumak için şarap içmenin terk edilmesini farz kılmıştır.”[22]

Şarap İçmenin Akıbeti 

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Haram olduğunu bildiği halde şarap içen kimseye, Allah, cehennemliklerin iriniyle karışık çamurdan içirir.”[23]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sürekli şarap içen kimse aziz ve celil olan Allah’ı bir putperest gibi karşılar.” Kendisine, “sürekli şarap içen kimdir?” denilince şöyle buyurmuştur: “Her şarap bulduğunda içen kimsedir.”[24]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sarhoş edici şeyden içen kimsenin kırk gün ve kırk gece namazı kabul olmaz.”[25]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim şarap içerse kırk gece namazı kabul olmaz. Eğer yeniden içerse, içtiği günden itibaren kırk gece daha namazı kabul olmaz. Bu kırk günde tövbe etmediği halde ölürse Allah kıyamet günü ona cehennemliklerin irinleriyle karışık olan çamurdan içirir.”[26]

Şarap İçen Kimseye Davranış Metodu 

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap içen kimse bir şey söylerse onu onaylamayın, kız isterse onu evlendirmeyin, hastalanırsa ziyaret etmeyin, öldüğünde cenazesine katılmayın ve ona hiç bir şeyi emanet etmeyin.”[27]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap içen kimselerle oturmayın, hasta olanlarını ziyaret etmeyin, cenaze törenlerine katılmayın, ölülerine namaz kılmayın. Şüphesiz şarap içen kimseler ateş ehlinin köpekleridir. Nitekim Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “Ateşte kaybolun ve benimle konuşmayın.[28]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap içen kimsenin misali, kükürt gibidir. Ondan sakının ki sizi kükür gibi kötü kokutur. Şarap içen kimse gece gündüz Allah’ın gazabındadır. Her kim şarap içerek sabahlarsa, sabaha kadar şeytanın gelinidir. Bu yüzden, cenabet olduğunda guslettiği gibi sabahleyin gusletmesi gerekir.”[29]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim şarap içerek sabahlarsa, sabaha kadar şeytanın gelini  olur.”[30]

Şarap İçen Kimsenin Haşrolma Şekli 

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dünyada sarhoş edici şeyleri kanasıya içen kimse susuz olarak ölür, susuz olarak haşrolur ve susuz olarak cehenneme girer.”[31]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sürekli şarap içen kimse kıyamet günü, gözleri morarmış, yüzü kararmış, dudakları sarkmış, ağzından sular akar bir halde getirilir.”[32]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şarap içen kimse alnında, “Allah’ın rahmetinden ümitsizdir.” diye yazılı olduğu bir halde mezarından dışarı çıkar.”[33]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Beni hak üzere Peygamber gönderene andolsun ki şüphesiz şarap içen kimse kıyamet günü yüzü kararmış, başını yere vurarak, “Ah, susadım!” diye feryat ettiği bir halde getirilir.”[34] 

Allah’tan Başkası İçin de Olsa Şarap İçmeyi Terk Etmeye Teşvik 

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’tan gayrisi için de olsa şarabı terkederse Allah ona halis ve mühürlenmiş şaraptan içirir.” Ali (a.s), “Allah’tan gayrisi için mi?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Evet! Allah’a andolsun ki kendisini korumak için de olsa.”[35]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’tan gayrisi için de olsa şarabı terk eden kimseye Allah halis ve mühürlenmiş şaraptan içirir.” Ravi, “Ey İbn-i Resulillah! Şarabı Allah’tan gayrisi için terk edeni mi?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Evet Allah’a andolsun kendisini korumak için de olsa. ”[36]

Şarabın Yaptığını Yapan Şeylerin Haram Oluşu 

İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah şarabı ismi için haram kılmamıştır; aksine akıbeti için haram kılmıştır. Akıbeti (etkisi), şarabın akıbeti (etkisi) olan her şey şaraptır.”[37]

ABNA.İR

............................................................................................

[1] Nahl suresi, 67. ayet

[2] Bakara suresi, 219. ayet

[3] Maide suresi, 90. ayet

[4] Emali el-Seduk, 346/1

[5] Kenz’ul-Ummal, 13191

[6] el-Bihar, 79/152/64

[7] Vesail’uş-Şia, 17/237/1

[8] Kenz’ul-Ummal, 13181

[9] a.g.e. 13182

[10] a.g.e. 13183

[11] el-Bihar, 79/149/64

[12] a.g.e. 79/140/48

[13] a.g.e. s. 148/58

[14] Sevab’ul-A’mal, 291/8

[15] el-Hisal, 619/10

[16] a.g.e. s. 164/215

[17] el-Bihar, 79/141/53

[18] İlel’uş-Şerayi’, 476/2

[19] el-Bihar, 79/136/33

[20] a.g.e. s. 141/50

[21] Uyun-u Ahbar’ir-Rıza (a.s), 2/98/2

[22] Nehc’ul-Belağa, 252. hikmet

[23] el-Hisal, 621/10

[24] el-Hisal, 632/10

[25] a.g.e.

[26] el-Bihar, 79/131/20

[27] a.g.e. s. 127/7

[28] a.g.e. s. 148/58

[29] a.g.e. s. 150/64

[30] a.g.e. s. 148/64

[31] Sevab’ul-A’mal, 290/5

[32] a.g.e. h. 4

[33] Kenz’ul-Ummal, 43958

[34] Tenbih’ul-Havatir, 2/115

[35] el-Bihar, 79/150/64

[36] Tefsir-i Ali b. İbrahim, 2/411

[37] el-Kafi, 6/412/2

Ekler