8 Şubat 2013 - 20:30

Birisine zina, yahut livata isnadında bulunarak şöyle demek: “Sen zina eden birisin, yahut sen livata yapan birisin, yahut ben seninle zina ettim… kazftir. Eğer birisi kendi çocuğu olduğunu ikrar ettiği halde “sen benim çocuğum değilsin” derse çocuğun annesine kazf’tir (iftira atmaktır). Yahut başka birisine “sen babanın oğlu değilsin” dediğinde çocuğun annesine iftira atmış olur. Eğer birisine “sen zinadan dünyaya geldin”, yahut “ey veledizina” derse bu da kazf(iftira atmak)tır. Eğer “ey zina edenin (orospu) çocuğu” derse annesine zina iftirasında bulunmuş olur. Eğer birisine “ey deyyus” derse ta’zir uygulanır. Sarhoş edici şarap ve boza gibi sıvı şeylerin içilmesi haramdır. Eğer birisi boza içerse, satarsa, helal bilirse o kişiye had uygulanır. Boza Şia mezhebinde caiz değildir.

Burada iki konu ele alınacaktır:

Kazf’a Neden Olan Suçların Beyanı

Birisine zina, yahut livata isnadında (iftirasında) bulunmak. Örneğin: Sen zina eden birisin, yahut sen livata yapan birisin, yahut ben seninle zina ettim, yahut bir şeyini veren, bir şeyi yiyen… gibi zina ve livata yapıldığına delalet eden cümlelerin kullanılması. Kazf için ister fail olduğunu ister meful olduğunu söylemesi yeterlidir her ikisi de aynı hükme sahiptir. Eğer kendi çocuğu olduğunu ikrar ettiği birine sen benim çocuğum değilsin demesi çocuğun annesine kazf’tir (iftira atmaktır). Yahut başka birisine “sen babanın oğlu değilsin” dediğinde çocuğun annesine iftira atmış olur. Eğer birisine “sen zinadan dünyaya geldin”, yahut “ey veledizina” derse meşhurun görüşüne göre bu da kazf(iftira atmak)tır. Ancak burada had cezasını talep edecek şahsın anne mi, baba mı yoksa her ikisi mi olduğunda ihtilaf vardır. Bazıları eğer her ikisi de had talep ederse o kişiye had uygulanır, eğer her ikisi de talep etmezse uygulanmaz demişlerdir.

Eğer sen falan şahısla zina ettin derse, meşhurun görüşüne göre hem muhatap aldığı şahsa hem de zina nispetinde bulunduğu şahsa zina iftirasında bulunmuş olur. Eğer her ikisi de had talep ederse ona had uygulanır.

Eğer “ey zina edenin çocuğu” derse babasına zina iftirasında bulunmuş olur ve eğer “ey zina edenin (orospu) çocuğu” derse annesine zina iftirasında bulunmuş olur. Eğer “ey deyyus”[1], veya “ey Keşhan”[2], “ey Kurumsak”[3] derse meşhurun görüşüne göre ta’zir uygulanır, had değil. ancak eğer örfte o kelime karısının, annesinin, kız kardeşinin, yahut kızının zina ettiğine delalet ediyorsa had uygulanır.

Eğer kişinin aşağılanmasına, küçük düşmesine ve onurunun kırılmasına sebep olan başka küfürler ederse, ama aynı zamanda o sıfatlara müstahak değilse küfreden o kişiye had uygulanmaz, ancak şer’i hakimin uygun gördüğü miktarda ta’zir uygulanır. Örneğin “ey it”, “ey köpek”, “ey domuz”, “ey eşek, “ahmak”, “fasık”, “şarapçı”, “hain”, “yalancı”, “kafir”, “zındık”, “mürtet”, “kör”, “sağır”… veya bu sıfatlara sahip birine “ey şüpheden olan”, “ey hayızdan dünyaya gelen”…  

Eğer küçük düşürülmeyi hak eden bir şeyler yapıyorsa. Örneğin: aleni bir şekilde herkesin içinde hiç çekinmeden günah işlerse, yahut Allah’ın dininde bidat çıkarırsa böyle birinin saygınlığı yoktur. ve böyle birine küfür etmek kişinin ta’zirine sebep olmaz. Hz. İmam Cafer Sadık’tan (a.s) fasık birinin açıkça fasıklık etmesi halinde o kişinin saygınlığının olmadığını ve gıybetinin haram olmadığı nakledilmiştir. Başka sahih bir hadiste imam Cafer Sadık (a.s) Hz. Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Her ne zaman benden sonra Allah’ın dininde şüphe oluştururlarsa, bidatler icat ederlerse, onlardan teberi ettiğinizi gösterin, onlara çok fazla hakaret ve lanet edin, onlar hakkında kötü söz ve yerici şeyler çokça söyleyin. İslam dinini bozmakta tuğyan etmemeleri için onlara hücceti tamamlayın. Böylece insanlar onlardan uzak kaçmış olsun ve onların bidatlerini öğrenmesinler. Eğer böyle yaparsanız Hak Teala size sevap yazar ve ahretteki derecenizi yükseltir.”

Eğer kendi karısına seni bakire bulmadım. Sen bakire değildin derse, meşhurun görüşüne göre o kişiye ta’zir uygulanır.      

Küfür eden ve Edilenin Şartları

Küfür eden kişi baliğ, akıl sahibi ve ihtiyar sahibi olması gerekmektedir. Dolayısıyla eğer buluğa ermemiş bir çocuk küfrederse ona tedip uygulanır. Deliye bir şey yoktur. Meşhurun görüşüne göre ister özgür olsun ister köle had uygulanmakta aralarında bir fark yoktur. Dolayısıyla köleye 80 kırbaç cezası uygulanır.

Eğer birisi çocuğa, deliye, köleye, yahut aşikar zina eden birisine kazf ederse o kişiye had uygulanmaz, ancak şer’i hakim maslahat bildiği kadar ta’zir uygular.

Eğer annesi kafir olan birisine “ey orospu çocuğu”, “ey kahpenin çocuğu”, yahut “senin annen orospuydu” denilirse bunun hükmünde ihtilaf edilmiştir. Bazıları çocuğun saygınlığından dolayı ona had uygulanmasının gerektiğini (bu konuda rivayet de nakledilmiştir), bazıları annesinin Müslüman olmadığı için o kişiye ta’zir uygulanması gerektiğini söylemişlerdir.

Eğer baba, kendi oğlunu kazf ederse, ona oğlu için had uygulanmaz. Eğer karı, kocasını kazf ederse ve kocasından ona mirasçı kalan çocukları varsa kadına had uygulanmaz, ancak çocukları için o kadına imam (a.s) ta’zir uygular.

Kazf Haddinin Miktarı ve Hükümleri

Kazf haddi 80 kırbaçtır. İster zina, livata isnadında bulunan erkek olsun, ister kadın, ister özgür olsun, ister köle. Böyle bir kişiye çıplak değil, elbiseli had uygulanır. Ve zina haddinden daha yumuşak had uygulanır.

Güvenilir bir hadiste zina edene şarap içenden daha ağır had uygulanır, şarap içene kazf edenden daha ağır, kazf edene de ta’zirden daha ağır had uygulanır.

Eğer iki kişi bir kişiye (aynı anda) zina suçu isnat ederse had her ikisinden de düşer, ancak her ikisine de ta’zir uygulanır. Eğer bir kişi bir topluluğu kazf ederse ve tek tek onları sayarak söylerse onların her birisi için o kişiye bir had cezası uygulanır. (örneğin on kişi ise on tane had uygulanır) Eğer bir sözle hepsine birden kazf ederse ve hepsi birden gelip had talebinde bulunursa onların hepsi için bir had uygulanır, yok eğer her birisi ayrı ayrı gelip had talep ederse her birisi için bir had uygulanır.

Meşhurun görüşüne göre had cezası mirasçılara geçer. Dolayısıyla eğer birisi ona zina, livata… isnadından bulunursa ve o şahıs ölürse onun mirasçılarının her birisi o kişiye had uygulanmasını isteyebilir. Bu karı koca için geçerli değildir. Eğer mirasçılardan bazıları af eder ve bazıları af etmezse o zamanda had uygulanır.

Kazf Suçu Nasıl İspat Edilir

İki adil şahsın şahitliği ile, yahut kişinin kendisinin iki kere ikrar etmesiyle kazf suçu sabit olur. kazf ettiği kişi had talebinde bulunmayana kadar o kişiye had uygulanmaz. Şer’i hakimin yanında suç sabit olmadan önce ve sonra kazf edilen kişi isterse kazf suçunu işleyeni bağışlar ve affeder.

Şarap İçenin ve Sarhoş Edici Şeyleri İçenlerin Had Hükmü

Eğer birisi sarhoş edici sıvı bir şeyi içerse, örneğin şarap veya boza içerse ister şarap arpadan yapılmış olsun, ister buğdaydan, ister mısırdan, ister pirinçten, yahut hububat çeşitlerinden yapılmış olsun isterse hurmadan yapılmış olsun haramdır. Çok içildiğinde insanı sarhoş edip, aklını zail eden şey, isterse o şeyden bir damla içilsin o şey haramdır. Eğer sarhoş edici sıvı madde bir şeyin (macun, çikolata, yemek…) içine katılmışsa ve o şeyin içinde o sarhoş edici madde yok olmuş olsa bile, içildiğinde ve yenildiğinde insanı sarhoş etmese bile o şeyin yenilmesi ve içilmesi haramdır. Eğer böyle birisi buluğa ermişse, akıl sahibi ise ve haram olduğunu biliyorsa ve işin içinde zorlama ve ikrah olmazsa o kişiye had uygulanır.

Aynı şekilde eğer üzüm suyu kaynatılır ve üçte ikisi ortadan kaybolmazsa yukarıdaki şartlar altında bu madde içildiğinde, içen kişiye had farz olunur.[4] 

Şarap İçildiği Nasıl Sabit Olur

İki adil kişinin tanıklığı ile veya (meşhurun fetvasına göre) kişinin iki kere ikrar etmesiyle sabit olur. bazıları bir ikrarla sabit olacağını söylemişlerdir. Kadınların tanıklığı geçerli değildir.

Meşhurun görüşüne göre 80 kırbaç had cezası uygulanır. İster erkek olsun, ister kadın, ister köle olsun, isterse özgür. Bazı ulemalar köleye 40 kırbaç vurulmasını söylemişlerdir. (Allame Meclisi’ne göre bu görüş daha güçlüdür)

Eğer bir kişi iki veya üç kere şarap içer ve her seferinde had cezası uygulanırsa üçüncü veya dördüncü içişinde o kişi öldürülür.

Eğer bir kişi şarabın helal olduğunu söyler ve bilirse, o kişi tövbeye davet edilir. Eğer tövbe ederse ona had uygulanır ve eğer tövbe etmeyi kabul etmezse o kişinin öldürülmesi gerekir. Bazıları eğer Müslüman bir aileden geliyorsa onun öldürülmesi gerektiğini söylemişlerdir.

Eğer bir kişi içki satarsa ve yaptığı işi helal bilirse o kişi tövbeye davet edilir. Eğer tövbe etmez ve yaptığı işte ısrar ederse meşhurun görüşüne göre öldürülür.

Eğer kişi şarap dışında sarhoş edici başka bir şeyi içerse örneğin boza[5] içerse, satarsa, yahut helal bilirse onu öldürmezler. Ancak had uygulanır. Zira bu konuda Şia mezhebinde icma ve ittifak vardır, ancak İslam dininin zaruretlerinden sayılmamaktadır. Sebebine gelince Hanefi mezhebi Müslümanları boza içmeyi helal bilmektedir.

Eğer birisi kenevir ve katı sarhoş edici şeyleri yerse bazı fakihler ona ta’zir uygulanacağını, had uygulanmayacağını söylemişlerdir.  

Bir sonraki konuda hırsızlık ele alınacaktır…

ABNA.İR

[1] - Gayret (namus) sahibi olmayan kişinin kendi eşini başkalarına pazarlaması.

[2] - Kendi kız kardeşini başkalarına pazarlayan.

[3] - Kendi kızını pazarlayan.