22 Mayıs 2014 - 10:47
Ayetullah Hatemi İlim Havzalarının En Etkili İki Silahını Açıkladı….

Kum İlim Havzası Yüksek Öğretim Kurulu üyesi Ayetullah Seyyid Ahmet Hatemi, birilerinin sıklıkla dile getirdiği “ilim havzasında Kur’an’a gereken önem verilmiyor” sözünü eleştirdi ve şöyle konuştu: Gerçi biz bu sözü İslam devriminden önce de kabul etmiyorduk ve hele bilakis şu anda asla bu sözün kabul edilebilir bir yanı yok. Zira halihazırda ilim havzasında 200’den fazla tefsir dersi var ve bu azımsanacak bir rakam değil.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Dün akşam Kum Masumiye Medresesinde düzenlenen Allame Hilli panelinde bir konuşma yapan Ayetullah Seyyid Ahmed Hatemi, ilim havzalarının nübüvvet ve imamet mirasının tecelligâhı olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: Eğer birisi nübüvvet ve imamet mirasını bir yerde görmek istiyorsa ilim havzalarına gelmelidir. İlim havzalarının dosyası siyasi, sosyal ve bilimsel anlamda birçok iftiharla doludur. Bugün İslam dininin bir yaşam tarzı olabildiğini sağlam delillerle ortaya koyabiliyorsak bu, ilim havzalarında yetişmiş büyük şahsiyetlerin emeğinin sayesindedir. Onlar insan hayatının her alanını idare edecek çok değerli ilmi eserler bırakmışlardır.

Allame Hilli’nin seçkin şahsiyetinden de söz eden Tahran Cuma İmamı Ayetullah Hatemi, sözlerini şöyle sürdürdü: Allame Hilli 70 yıl yaşadı ve yaklaşık 14 devir fıkıh yazdı. Büyük şahsiyetlerden böyle bir şeyi yapmış başka birini tanımıyoruz. Hiç unutmam, Ayetullah Merhum Necefi Mer’aşi şöyle derdi: “Kim Allame Hilli’nin “Muntehe’l Metalib Vasiyetleri” kitabının sınavını bana verecek olursa ona içtihat icazeti veririm!” Allame Hilli usul alanında da 10 ciltten fazla kitap yazdı. Eğer onun yazdıklarını ömrüne taksim edecek olursak 70 sayfa olur! İşte nübüvvet ve imamet mirası bize bu şekilde ulaşmıştır.

Ahmet Hatemi sözlerine şöyle devam etti: Bazılarına göre ilim havzası başarı noktasında tam da zirvededir. Bazılarına göreyse ilim havzası geriye gitmiştir. Ben her iki görüşe de karşıyım. Zira birinci görüşte ifratçılık var ve eğer bunu kabul edecek olursak yerimizde sayarız. İkinci görüşte ise tefrit vardır ve eğer onu da kabul edersek insanları ilim havzalarına karşı bedbin etmiş oluruz.

Şunu kabul etmemiz gerekir ki inkılâptan sonra ilim havzalarında övgüye şayan düzeyde gelişmeler olmuştur ve her geçen gün bir adım daha ileriye gidilmektedir. Bu, ümit verici bir durumdur. Bugün yüzlerce kitap yazan araştırmacı ve yazarlar bu havzaların bereketlerindendir.

Ayetullah Hatemi şöyle konuştu: İlim havzalarının en etkili silahı beyan ve kalem silahıdır. Bu iki silah çok iyi ve yerinde kullanılmalıdır.

shafaqna

Ekler