Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Suriye ordusu ve İslami Direniş güçleri Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) önemli sahabelerinden olan ve aynı zamanda Ehlibeyt ve Hz. Ali’ye yakınlığı ile bilinen Hz. Hucr b. Adiyy’nin (r.a) türbesini azılı teröristlerden geri aldı.
İki yıl önce dünyanın çeşitli ülkelerinden gelerek Suriye halkına kan kusturan azılı teröristler tarafından ele geçirilen türbe (kendi halinde bir türbe olmasına rağmen selefi teröristlerin hazmedemediği) yıkılarak Hz. Peygamber Efendimizin sahabesinin naaşı yerinden çıkarılarak bilinmeyen bir yere götürülmüştü.
Hz. Hücr b. Adiyy, Şam ve Kadisiyye’yi fetheden orduda yer almıştı. Cemel Savaşı’nda da Hz. Ali’nin safında yer almıştı. Sıffin Savaşı’nda Kinde kabilesinin, Nehrevan Savaşı’nda ise ordunun sol kanadının komutanlığını üstlenmişti. O, Tedmür denilen yerin batısında Dahhak b. Kays’ı yenen kahramandır.
- “Biz savaşın çocuklarıyız. Onu bol mahsullü kılar sonra meyvelerini toplarız. O bizi sınamıştır, biz de aynı şekilde onu sınamışızdır.” diyen kimsedir. Sonuç itibarı ile İslâm’da silâhsız, savunmasız olarak öldürülen ilk kişi olmuştur. Muaviye, onu ve onun dostlarından 6 kişiyi Hicrî 51 yılında Merc-i Azra denilen yerde -ki bu yer Şam’ın 12 mil ötesinde Ğute isimli bir bölgedir- öldürdü. Onun mezarı bu gün dahi bilinmekte ve mezarında bulunan kubbe oranın ne kadar eskilere dayandığını göstermektedir. Mezarın yanında büyük bir cami bulunmaktadır. Kendisiyle birlikte şehit edilen 6 dostu da aynı mezarda gömülüdür. Ziyad b. Ebih de Kûfe’deki evini yıktırdı.
Hucr’un Öldürülme sebebi Hz. Ali’nin hakkında çirkin sözler sarf eden Muğeyre ve Ziyad’ın sözlerini reddedip kabul etmeyen Hucr şöyle diyordu: “Ben şehadet ederim ki, yerdiğiniz ve hakkında çirkince sözler sarf ettiğiniz kişi yerilmeğe değil, övülmeye lâyıktır. Hakkında övücü sözler sarf edilen ise, yerilmeye daha müstahaktır.” Öyle ki, Hucr bu sözleri yüksek sesle söylediği zaman halkın üçte ikisi onunla aynı fikri paylaşarak hep birlikte şöyle diyorlardı: “Allah’a andolsun ki, Hucr doğru söylemiş ve ne güzel konuşmuştur!” İmam ve namaz yolunda daha önceleri İslâm fetihlerinde kılıcıyla cihat ettiği gibi, bu defa da diliyle cihada kalktı. Onun suç dosyası Hz Ali’ye küfredenlere karşı gelmesi idi. Başka hiçbir şey değil! Din ve namaz yolunda daha önceleri İslâm fetihlerinde kılıcıyla cihat ettiği gibi, bu defa da diliyle cihada kalktı.
Hücr b. Adiyy o zamanlar Hz. Ali ve Ehlibeyti savunup hakkı haykırdığı için Muaviye tarafından öldürtülmüş ve başı bedeninden ayrılmıştır. Şimdi de Muaviye ve Yezid’in takipçileri tarafından mezarına bile tahammül edilememiş ve kabri şerifleri yıkılarak pak naaşına küstahlık yapılmıştır.
Suriye ordusundan bir yetkili yaptığı açıklamada, türbenin her yerinde yüksek miktarlarda bombaların bulunduğunu ve tüm bombaların temizlendiğini bildirdi.
Aynı yetkili yaptığı açıklamada türbede bulunan minberin yıkıldığını, Kur’an ve Peygamber Efendimizin buyurmuş olduğu Ehli Kisa’dan olan beş kişinin, yani Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in (Allah’ın selamı onların ve Ehlibeytin başı olan Resulullah’ın üzerine olsun) duvarlarda yazılı olan isimlerinin kazındığını belirtti.
Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelerek ülkeyi perişan hale getiren İslam ve insanlıktan habersiz teröristlerin İslam adına yaptıkları vahşet, tecavüz, işkence ve katliamların hesabı elbet bir gün Allah tarafından sorulur, ancak bu dünyada yaptıkları tahribat İslam’ı öteki toplumlar nezdinde karalamış ve gerçek çehresinin aksine İslam’ı çirkin, katliamcı, birbirinin başını kesen, gerici, insanlık ve merhametten yoksun bir din olarak bilinmesine neden olmuşlardır. Peygamberin bin dört yüz yıl önce şehit edilerek öldürülen sahabesinin kabrini yıkmak, pak naaşını çıkarıp hürmetsizlikte bulunmanın hangi din ve vicdanda yeri vardır? Bu mu sizin İslam’ınız? Bu mu sizin insanlığınız? Masum bir şehidin naaşını çıkarmakla elinize ne geçti? Sizin bu yaptıklarınızı kafirler bile yapmamaktadır? Artık varın kendi yerinizi hesap edin…
ABNA.İR





