Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Bazıları ayetteki ifadenin çoğul olduğunu ve tek kişi olan İmam Ali’ye (a.s) delalet etmesinin Arap edebiyatının fesahat ve belagatına aykırı olduğunu iddia etmişlerdir. Allame Tabatabai buna Kur’an-i bir cevap vermiş ve böyle bir şeyin fesahat ve belağata aykırı olmadığını söylemiştir. Allame Tabatabai Mübahele ayetinde geçen “kadınlarımız” ifadesinin tek kişi olan Hz. Fatıma’ya delalet ettiğini söylüyor ve şöyle diyor: Tekil biri hakkında çoğul ifade kullanılması fesahat ve belagata aykırıdır ama çoğul ifadeden sadece tekilin kastedilmesi fesahat ve belagata aykırı değildir. Ayrıca bu ayetin İmam Ali (a.s) hakkında nazil olduğu sırada yaşayan Arap edipleri ve şairlerinin de bunu eleştiri konusu yapmamış olmaları sözümüzün kuvveti için başka bir delildir.
Ayetle ilgili bir diğer eleştiri ise Allah ve Resulü hakkındaki velayetin tekvini olduğu, yani her türlü velayeti kapsadığı, ancak üçüncü velayetin ise dostluk ve muhabbet anlamına geldiği yönünde olduğudur. Fakat böyle bir şey olsaydı ayetin velayet kavramını tekrarlaması gerekirdi. Nitekim Tevbe suresinin 61. Ayetinde Peygamberin (s.a.a) Allah’a inanması ile müminlere inanmasından söz ederken “inanır” anlamına gelen “yu’minu” sözcüğü tekrarlanmıştır. Çünkü Allah’a inanmakla müminlere inanmak arasında fark vardır; bu farkın belirtilmesi için “yu’minu” kelimesi tekrarlanmıştır. Velayet ayetinde de eğer Allah ve Resulünün velayeti ile İmam Ali’nin velayeti arasında bir fark söz konusu olsaydı, “veliyy” sözcüğünün tekrarlanması gerekirdi. Bu sözcüğün tekrarlanmamış oluşu, sözü edilen velayetin Allah, Resulü ve İmam Ali hususunda aynı manaya geldiğinin delilidir. Fakat bu velayet Allah konusunda zatidir; Peygamber ve İmam Ali’ye ise Allah tarafından inayet edilmiştir.