Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- ABD’nin IŞİD’e karşı mücadele planında PKK stratejik müttefiği haline geldi. ABD ile PKK arasında geçmiş dönemlerdeki örtülü görüşmelerle sürdürülen ittifak durumu artık açık işbirliğine dönüştü.
‘BİZ HAVADAN PYD KARADAN’
Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby, 15 Ekim’deki basın toplantısında PYD ile işbirliği düzeyi hakkındaki sorulara ayrıntılı yanıt vermekten kaçındı. Kirby’ye PYD yetkililerinin ABD uçaklarına IŞİD’in bulunduğu yerlerle ilgili koordinatları verdikleri yönündeki açıklaması soruldu. Kirby, soruya şöyle yanıt verdi: “Sözünü ettiğiniz konuyla, yani karada yapılan koordinasyonla ilgili size verebileceğim herhangi bir bilgi yok. Biliyoruz ki, Kürt milisler şehirlerini korumak için zorlu şekilde savaşı sürdürüyor ve inanıyoruz ki biz hava saldırılarıyla bu savaşta onlara yardım ediyoruz. IŞİD, Kobani’yi hala tehdit ediyor fakat Kürrt milisler hala şehri ellerinde tutuyorlar.”
SİLAH YARDIMI OLACAK MI?
IŞİD’in Ayn el Arap’a saldırısının başladığı andan itibaren, PYD sözcüleri bütün dünyadan silah istediklerini tekrar tekrar açıkladılar. Son olarak, ABD ve Batı ülkelerinden de silah istekleri Pentagon Sözcüsü Kirby’ye soruldu. Kirby’nin bu soruya verdiği yanıt da dikkat çekiciydi: “Gelecekte ne yapacağımıza ilişkin operasyonalarla ilgili herhangi bir spekülasyon yapmayacağım. Gelişmeleri yakından izliyoruz. Ve onların şehirlerini savunmak için gösterdikleri çabaya destek olmak için havadan yapabileceklerimizi yapıyoruz.”
PYD SÖZCÜSÜ: İŞBİRLİĞİ RESMİLEŞTİ
PYD Sözcüsü Polat Can, ABD ile işbirliği içinde olduklarını şöyle açıklamıştı:
“Kobani direnişinden önce de içinde Amerika’nın da olduğu birçok ülke ile ilişkilerimiz vardı. Birbirimiz tanıma, görüş alışverişinde bulunma vb. ilişkiler vardı. Kobani’de çatışmalar başlayınca mevcut durumun aciliyeti nedeniyle var olan fikir alışverişleri pratik işbirliğine döküldü. Yani Kobanê’nin acil durumu bazı şeyleri hızlandırdı. Bu konuda hem koalisyon güçlerinin istekleri oldu, hem de bizim. Eğer bir işbirliği söz konusuysa bu en çok zor günlerde, tarafların birbirlerine sahip çıkmasıyla olur.”
Can, PYD ile uluslararası koalisyon arasında resmi bir ilişki bulunduğunu kaydederek, şunları söylemişti:
“Uluslararası koalisyon güçleriyle birlikte hareket ediyoruz. Hem istihbarat olarak, hem askeri olarak, hem de hava saldırılarında direkt işbirliği halindeyiz. Kobani’de ve diğer alanlardaki özel bir birimimiz bize koordinatları veriyor, sonra bu koordinatlar YPG tarafından koalisyon güçlerine, oradan da uçaklara aktarılıyor, daha sonra hava saldırıları direkt gerçekleşiyor.”
İLK İŞBİRLİĞİ SİNCAR’DA
PKK ile ABD arasında IŞİD saldırılarının ardından ilk işbirliği ve resmi açık temas, Ağustos ayında ortaya çıkmıştı. IŞİD’in Irak-Suriye sınırındaki Sincar (Şengal) kentini ele geçirmesinin ardından PKK yöneticileri ile ABD’nin askeri “yardım” timi Sincar dağında biraraya gelmişti.
ABD’nin 13 Ağustos’ta operasyonu yerinde tespit gerekçesiyle Sincar dağına yolladığı askeri heyetle bölgeyi kontrol eden PKK yöneticileri arasında görüşme gerçekleştirildi. PKK’nın ajansı Fırat Haber Ajansı’nda görüşmeyle ilgili habere göre, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’na (USAID) bağlı askeri danışmanlar, KDP peşmergeleri eşliğinde gece saat 02:00 sularında PKK’nın kontrolü altındaki Sincar dağına ulaştı. Üç helikopterle alana inen ABD’li yetkilileri ve KDP peşmergelerini, alanda denetim sağlamış olan PKK yöneticileri karşıladı.
OLAYLARIN GELİŞİM SÜRECİ
Daha önce Suriye’de Rakka kentinde karargah kuran ve Irak’ta da El Anbar bölgesinin yanısıra Orta Irak’taki Sünni Arapların çoğunlukta olduğu kentlerinde etkinliği bulunan IŞİD, Haziran ayı başında beklenmedik şekilde Irak içlerine doğru saldırıya geçti. IŞİD’in ilk hedefi Musul kentiydi. Musul’u işgal eden IŞİD’in hızla Bağdat’a doğru ilerlediği haberleri yayıldı. Çatışmalar iki ay boyunca sürdü. Daha sonra IŞİD Ağustos ayında bu kez Irak’ın kuzeyine yöneldi ve Sincar ve Telafer’e girip Kerkük ile Erbil’i tehdit etmeye başladı. ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batı ülkeleri ardı ardına Barzanistan’a silah yardımı yapacaklarını açıkladı. PKK ile ABD arasındaki açık resmi temas bu dönemde gündeme geldi. PKK’nın da AB’de ve ABD’de terör örgütleri listesinden çıkarılması tartışmaları başladı.
Batı basınında ABD’nin Ortadoğu’dak tek müttefiğinin PKK ve Barzani olduğu propagandası başladı. ABD, 10 Eylül’de IŞİD gerekçesiyle Ortadoğu’ya yönelik yeni bir strateji açıkladı.
Bir hafta sonra IŞİD, PKK’nın Suriye kolu PYD’nin kontrolündeki Ayn el Arab (Kobani) kentine yönelik bir saldırı başlattı. Ve PKK ile ABD arasındaki örtülü olarak devam eden ittifak açık
işbirliğine dönüştü.
‘PKK’YA SİLAH VEREBİLİRİZ’
Spiegel Online’e konuşan Hristiyan Birlik Partileri Federal Parlamento Başkanı Volker Kauder, ilk kez PKK’ya da silah gönderilebileceğinden söz etti. Başbakan Angela Merkel’in en yakınındaki kişilerden biri olarak bilinen Kauder, IŞİD’e karşı savaşta, Peşmerge güçlerinin dışında, PKK da dahil, diğer Kürt gruplara da silah gönderilebileceğini söyledi.Derginin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Volker Kauder, “Türkiye’nin PKK ile ne tür problemleri olduğunu biliyorum. Ancak, dünya için giderek büyük tehlike haline gelen IŞİD’in sınır bölgesindeki kentleri ele geçirmesini izlemek çözüm değil. Başka grupların da desteklenmesi konusuna kapıyı açık tutuyorum. Tabi bu Türkiye’ye rağmen olacak bir konu değil, onunla birlikte yapılacak. Buna PKK’nın desteklenmesi konusu da dahil. Tabiki, tüm silah yardımında risk vardır” diye konuştu.