13 Kasım 2014 - 14:47
Iğdır Ehlibeyt Alimleri Bildirisi!

İnancımıza göre bir Müslüman ya dinden hükümler çıkaracak derecede alim, ya da böyle olan alimlere, ki biz bunlara müçtehid diyoruz, mukallid olmak zorundadır. Yani Müçtehidler, “Rabbani Alimler” olarak Allah’ın buyruklarına uymamız ve onları tanıyıp bilmemiz açısından çok önemli bir konumda bulunmaktadırlar. Hz. Mehdi (A.F.)’nin gaybetinde de, yine bizzat O’nun (A.F.) işaretiyle kendilerine uymamız emredilen ve “Masum İmamın naipleri” makamında oldukları önemle vurgulanan Müçtehidlerimize itaat, mektebimizin önemle vurguladığı bir husustur.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Allah'ın adıyla…

“(Ey Peygamber) Şüphesiz sen yüce bir ahlaka sahipsin.” (Kalem/4) “Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler” (İsra/53) İnancımıza göre bir Müslüman ya dinden hükümler çıkaracak derecede alim, ya da böyle olan alimlere, ki biz bunlara müçtehid diyoruz, mukallid olmak zorundadır. Yani Müçtehidler, “Rabbani Alimler” olarak Allah’ın buyruklarına uymamız ve onları tanıyıp bilmemiz açısından çok önemli bir konumda bulunmaktadırlar. Hz. Mehdi (A.F.)’nin gaybetinde de, yine bizzat O’nun (A.F.) işaretiyle kendilerine uymamız emredilen ve “Masum İmamın naipleri” makamında oldukları önemle vurgulanan Müçtehidlerimize itaat, mektebimizin önemle vurguladığı bir husustur.

Hal böyle iken, son günlerde hem de kendisini “alim” olarak tanıtan bazı zevat tarafından Mektebimizin iki güzide Müçtehidi olan Ayetullah-el Uzma Seyyid Ali Hamaney ve Ayetullah el Uzma Seyyid Ali Sistani’ye ahlak dışı ifadelerle saldırıldığı müşahede edilmiştir. Üstüne üstlük, Müçtehitlerimize, bu ifadesinden dahi hicap duyduğumuz aşağılık saldırı, Peygamber mirası minberden yapılmıştır… Bizzat Müçtehitlerimizin isimleri zikredilerek yapılan bu ahlaksız ve hayâsız saldırı, hepimizi derinden yaralamıştır. Ahlaktan nasibini almamış, Yukarıda zikrettiğimiz Kur’an ayetlerinde vurgulanan vasıflardan zerre dahi taşımayan bu zevatın sözleri, aslında nasıl bir şahsiyete sahip olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Çünkü Emir’ul Mü’minin Ali’nin (a.s.) buyurduğu gibi, kişi dilinin altında saklıdır. Bu zevat da bu talihsiz konuşmaları ile aslında kendi vasıflarını açığa çıkarmış, kendilerini açık etmişlerdir. Aziz müçtehitlerimize yaptıkları saldırı, elbette onların yüce şanından bir zerre dahi eksiltmemiş, ama “kötü söz sahibinindir” sözü mucibince, halkımız nezdinde de “kötü söz sahiplerinin” iğrenç vasıfları aşikar olmuştur…

İslam düşmanlarının saldırısı sonucu sağ elini kaybeden büyük müçtehitlerimizden Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in bu durumunu “alay ve küfür” vesilesi yapan bu zihniyet, Allah yolunda bir uzvunu kaybedenlere “gazi” ve “yaşayan şehit” denildiğinden habersiz görülmektedir. Ayrıca sıradan bir insanın dahi, engelli bir uzvu ile alay etmenin ne kadar zavallı bir durum olduğu göz önüne alınırsa, bu paçavra zihniyetin durumu daha da netlik kazanmış olur. Hele Allah yolunda kaybedilen bir uzvun şeref vesilesi olduğu göz önüne alınırsa, bu zevatın bu yüce manevi sıfatlara ne kadar yabancı oldukları da ortaya çıkmış olur.

Kendi fitne ve fücur eylem ve söylemlerini göremeyip, yüce iki şahsiyete, büyük iki Müçtehide, mektebimizin iftiharı iki rabbani âlime, emperyalizmin Müslümanları birbirine Kırdırtma siyasetinin önünde büyük bir engel oluşturan güzide iki öndere “fitneci” yakıştırması yapanların sıfatı nedir, onu da siz değerli halkımızın basiretine havale ediyoruz.

Bu zevatın ahlaksız saldırıları bununla da kalmamış, şehrimizin ulemasına da ancak kendilerine yakışan bir iğrençlikle saldırıda bulunmuş, çirkin ve iftira dolu sözlerle ulemanın itibarını zedelemek istemişlerdir. Hiçbir mesnedi olmayan ve iftiradan öteye geçmeyen iddiaları öylesine çirkin bir üslupla dile getirilmiştir ki, değil minberde, sokakta dahi duyulması hayâ sahiplerine ağır gelir…

Başta aziz halkımız olmak üzere hepimizi derinden yaralayan olayın vahameti ortadadır. Kendisine “âlim” sıfatı takan, ancak âlimlikle ne ilim bakımından ne de ahlak bakımından ilgisi olmayan insanlar tarafından, Kur’an ahlakından, Ehl-i Beyt ahlakından olabildiğince uzak, ahlaksız bir üslupla, hem de Peygamber minberinden dini değerlere pervasızca hakaret edilmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Ancak tesellimiz, halkımızın artık bu zevatın gerçek yüzlerini görmesi ve “dini söylemlerinin” hiçbir samimiyet taşımadığını, sözlerinin boğazlarından öteye geçmediğini ve böylesine ahlak dışı bir üsluba sahip olanların din içerikli sözlerinin de hiçbir kıymetinin olamayacağını görmüş olmalarıdır…

Şu bir gerçektir ki; bütün inanç gruplarında bu tür sıra dışı, kin ve öfkeden beslenen grupçuklar vardır. Ama şunu da iftiharla söylüyoruz ki, bu tür zararlı akımlar bizim mektebimizde asla taban bulamamıştır. Gerek Müçtehitlerimizin fetvaları, gerekse de halkımızın bu tür düşüncelere geçit vermemesi sonucu mektebimiz içerisinde kendilerine bir yer edinememişlerdir. Masum imamlarımızın ve onların naipleri Müçtehitlerimizin İttihad-ı İslam (İslam Birliği) konusunda gösterdikleri hassasiyet ve çabalar, bu tür zararlı akımların bünyemizde yuvalanmasına müsaade etmemiştir. Bu vesileyle de Aziz Müçtehitlerimize duyduğumuz şükranı ifade ediyor, siz değerli halkımıza da teşekkürlerimizi sunuyoruz.

“Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen” Yüce peygamberimiz buyuruyor ki; “Mümine söven kimse, helaka koşan kimse gibidir.” (Usul-u Kafi, 2. Cilt, s.599, Sövme Babı, Hadis no: 2757)Siz değerli halkımızın da bu vesile ile bu tiplerin iğrenç yüzlerini teşhis ettiğiniz inancıyla Aziz Müçtehitlerimize pervasızca hakaret eden bu ahlak yoksunu zevatı Allah’a havale ediyoruz…

Ayrıca bunların toplumda fitneye yol açan söylem ve eylemlerinden ve kendileri gibi düşünmeyenlere, zikrinden dahi hayâ ettiğimiz sıfatlar yakıştırmalarından uzak olduğumuzu beyan ederiz.

"Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder." (Nur Suresi 21. Ayet)

Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği

Ekler