AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Aydınlık
Cuma

10 Ocak 2020

18:35:12
1001139

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez üssü vuruldu. 1979’dan sonra ilk kez Büyükelçiliği basıldı. ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler’e mektup yazarak İran’la önkoşulsuz görüşmeye hazır olduğunu bildirdi. Trump’ın bu mektubu ‘yenilginin itirafı’ olarak yorumlandı.

Ehlibeyt (as) Haber Ajansı ABNA - ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler’e mektup yazarak İran’la önkoşulsuz görüşmeye hazır olduklarını bildirdi. Emekli Hava Tümgeneral Beyazıt Karataş, ABD’nin İran’da, Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da tek başına savaşacak gücü kalmadığını ifade etti. Karataş İran’ın füzelerini çok geliştirdiğini ve Irak’ta ABD hedeflerini büyük bir isabetle, 80-90 derece açıyla vurduğunu belirtti.

İran’ın Irak’ın Anbar eyaletindeki Ayn el Esed ve Erbil’de Amerikan askerlerini vurması sonrası Trump ilk açıklamasını yaptı. Daha önce “İran üslerimize saldırırsa belirlediğimiz 52 hedefi vuracağız” diyen Trump geri adım attı. Trump, İran’ın saldırılarında hiçbir Amerikalının zarar görmediğini, üslerde de çok ufak zarar meydana geldiğini ifade etti. ABD’nin açık ara dünyanın en güçlü ve donanımlı ordusuna sahip olduğunu fakat bunları kullanmayacaklarını kaydeden Trump, İran füzelerinin hava savunma sistemleri tarafından hedefi vurmadan neden etkisiz hale getirilemediği konusuna değinmezken, hiçbir can kaybının yaşanmamasında “çok iyi iş çıkaran” erken uyarı sisteminin etkili olduğunu söyledi.

YATIŞTIRMA GAYRETİ

Trump’ın askerleri arkasına alarak yaptığı açıklamada gerilimi yatıştırma çabası öne çıktı. İran’a karşı askeri yanıt vermek yerine ekonomik yaptırımlar uygulayacaklarını vurgulayan Trump, “ABD silahlı kuvvetleri hiç olmadığı kadar güçlü. Füzelerimiz büyük, güçlü, isabetli, öldürücü ve hızlı. Çok sayıda hipersonik füzeler de yolda. Ama harika bir ordu ve ekipmana sahip olmamız, bunu kullanmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Bunu kullanmak istemiyoruz. Amerika’nın gücü, hem askeri hem ekonomik açıdan, en büyük caydırıcı unsur” diye konuştu.

İran’ın “yıkıcı ve istikrar bozucu” faaliyetlerine çok fazla süre tolerans gösterdiklerini iddia eden Trump kendisinin görevde olduğu sürece İran’ın nükleer silaha sahip olmasına asla izin vermeyeceğini söyledi.

TOPU NATO’YA ATTI

NATO’dan “Ortadoğu sürecinde çok daha fazla müdahil olmasını” isteyeceğini kaydeden Trump, İran’la dünyayı “daha güvenli ve daha barışçıl bir yer haline getirecek bir anlaşmaya” varmak için hep birlikte çalışmaları gerektiğini savundu. Trump açıklamasını bitirirken de İran halkı ve liderlerine seslenerek “Hak ettiğiniz, harika bir geleceğe sahip olmanızı istiyoruz; içeride zengin, diğer ülkeleriyle de uyum içinde bir gelecek. ABD barış arayışında olan herkesle barışı kucaklamaya hazırdır” dedi.

Trump açıklaması sonrası gazetecilerin soru sormasına izin vermedi.

İRAN’DAN YANIT: ÖNCE YAPTIRIMLARI KALDIR

İran’ın hava saldırılarının ardından “işbirliği” çağrısı yapan ABD’ye yanıt İran’ın BM Temsilcisi Majid Takht Ravanchi’den geldi. Resmi devlet ajansı IRNA’nın aktardığına göre Ravanchi, çağrı için “inanılır gibi değil” yorumunu yaptı. Ravanchi, Tahran hâlâ Washington’ın yaptırımları altındayken Trump’ın teklifinin inanılmaz olduğunu söyledi. ABD Başkanı Donald Trump, saldırıların ardından dün yaptığı Ulusa Sesleniş konuşmasında, “İran’la dünyayı daha güvenli ve barışçıl kılacak bir anlaşma için hep birlikte çalışmalıyız” demişti. Washington ayrıca, Birleşmiş Milletler’e yolladığı mektupta İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin meşru müdafaa olduğunu savunmuş ve Tahran’a ‘ön koşulsuz’ müzakere çağrısında bulunmuştu.

ABD İSVİÇRE ÜZERİNDEN DE MESAJ YOLLADI

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, General Süleymani’nin öldürülmesinin ardından İsviçre hükümeti aracılığıyla Washington yönetiminden bir mesaj aldıklarını söyledi. ABD’nin İran’daki diplomatik temsilciliğini yürüten İsviçre’nin Tahran Büyükelçisi’nin bugün ikinci kez bakanlığa çağrıldığını aktaran Musevi, “ABD’nin mesajına gerekli cevap kendisine iletildi” dedi. Musevi, mesajların içeriğine ilişkin ise bilgi vermedi.

'İRAN FÜZELERİNİ GELİŞTİRMİŞ ABD'Yİ İSTEDİĞİ YERDE VURABİLİR'

Emekli Hava Tümgeneral Beyazıt Karataş, Trump’un açıklamalarını Aydınlık’a değerlendirdi. Karataş, İran’ın füzelerle ABD hedeflerine nokta atış yaptığını kaydederek, “İran’ın füzelerinde hassasiyet konusunda sıkıntı vardı. Bunlar aşılmış. İran füzelerini çok geliştirmiş. ABD en üst seviyede alarm durumunda olmasına rağmen İran füzelerini havada vuramadı. İran da ABD’ye ‘seni istediğim zaman, istediğim yerde vururum’ mesajı verdi” dedi.

ABD’nin İran saldırısına karşı ufki dağılma gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, personeli güvenceye aldığını, ancak şaküri dağılımı yapamadığını, uçakların helikopterlerin ortada kaldığını vurgulayan Karataş şu bilgileri verdi: “ABD üslerinde hava savunma sistemleri var. Patriotlar var. Zaten Amerikalılar hava savunma sistemleri olmadan çalışmaz. İran ABD üslerine çoklu füze atışı yaptıkları için ABD’nin savunma sistemleri etkisiz kaldı. İran, hakiki hedeflere karşı füzelerini test etti. Hedeflere hassas vuruş yaptı, başarılı oldu. Bu menzildeki füzeler yere 45-80 derece arasında açıyla düşer. Yeni İran füzelerinin düşüşünü görüntülerden izledim. 80-90 derece açıyla düştüler. Bu çok önemli. Bunu hava savunma sistemleri vuramaz. Kilitlenerek vurma çok zordur. Yeni nesil İran füzeleri önemli gelişme sağlamış.”

CAN ALICI NOKTA

Karataş, son gelişmelerde can alıcı noktanın Trump’ın NATO’ya çağrısı olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Artık ABD’nin Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de tek başına hareket etmeye ve başarılı olmaya gücü ve kabiliyeti yok. ABD İran’a karşı da koalisyon peşinde. ABD bölgede giderek güç kaybediyor. Bu Afganistan için de Irak için de Suriye için de İran için de geçerli. İran ilerden savunma yapıyor. Lübnan’dan, Suriye’den, Irak’tan, Yemen’den savunma yapıyor. Geri adım atarsa düşmanı topraklarında karşılamak zorunda kalacağını biliyor. ‘Türkiye’nin Suriye’de, Libya’da ne işi var’ diyenler İran’ı iyi incelemeli.”

'SALDIRILAR SEMBOLİK DEĞİL

RAND Corporation’da Rusya’daki savunma konularına odaklanmış politik araştırmacı Dara Massicot, İran’ın ABD üstlerine saldırısı ile ilgili şu tespitlerde bulundu: “Ben bir İran uzmanı değilim. Ama askeri bir analist olarak İran’ın Ayn el Esad hava üssüne yaptığı saldırının etkilerini gördüğümde, bazılarının düşündüğünün aksine, kayıp verilmemesi için tasarlanmış tamamen sembolik saldırılar olarak görmüyorum. Saldırılar üssün askeri kapasitesini hedef alıyor gibi. Füzeler üssün alt yapısındaki teçhizat ve depolama binalarına (personelin olduğu) isabet etmiş. Füzelerin isabet alanları, üssün güney tarafındaki boş alanlara veya pistlere dağılmamaktadır. Hedefe ulaşamayan İran füzelerinin sayısı hakkında ABD’nin resmi bir açıklaması yok. Diğer füzelerin nereyi vuracağını bilemeden, tam olarak hedefleme stratejisini kestirebilmek zor. Erken uyarı sistemleri, belki bazı ihbarlar, füze arızaları ve üssün hazırda beklemesi bir çok hayat kurtardı.”

'ABD YÖNETİMİNDEN KAYNAKLANAN PROVOKASYONLARI ÖNLEMEK GÖREVİMİZ'

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump’ın açıklaması öncesinde sosyal medyadan ABD yönetiminin İran ile ilgili eylemlerini provokasyon olarak niteledi:

“Irak’taki ABD birliklerini hedef alan bombalamaların ardından durumu yakından izliyorum. (ABD) yönetimin gereksiz provokasyonlarını sona erdirmek ve İran’ın şiddetini kesmesini istemek de dahil olmak üzere hizmet üyelerimizin güvenliğini sağlamalıyız. Amerika ve dünya savaşı göze alamaz.”

ONUR ÖYMEN:ABD'NİN PATRIOTLARINA NE OLDU?

Türkiye’nin eski NATO Daimi Temsilcisi emekli Büyükelçi Onur Öymen de Trump’ın açıklamalarını Aydınlık’a değerlendirdi.

Trump’un açıklamasında İran füzelerinin neden engellenemediğine ilişkin bir açıklama olmadığına dikkat çeken Öymen, “ABD üstlerindeki Patriotlar ne oldu? Füzelerin hedeflerini vurması niye konuşulmuyor?” diye sordu.

ABD Başkanı Trump’ın NATO’dan destek istemesinin tuhaf bir durum olduğunu ifade eden Öymen, “Hem ABD ordusu dünyanın en büyük ordusu diyeceksin, hem de NATO’dan yardım isteyeceksin. Bunu izah etmek mümkün değil. ABD’den daha önce yapılan açıklamalarda Ortadoğu’da birçok ülkenin rejiminin değiştirileceğinden söz ediliyordu. Bunlar arasında İran da vardı. Şimdi ‘İran’da rejimi değiştirmek gibi bir düşüncemiz yok’ deniliyor. Gelinen nokta ilginç” diye konuştu.

Öymen, ABD ve İran’da iç kamuoyuna yönelik açıklamalara rağmen ABD ve İran’ın gerilimi daha da derinleştirmek istemediğini vurguladı.