AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Çarşamba

24 Mayıs 2023

08:52:00
1368323

Ukrayna savaşı ve Avrupa’nın artan askeri harcamaları

Ukrayna savaşı, Batılı ülkeler özellikle Avrupalı ülkelerin askeri masraflarının artmasına yol açmıştır. Bu rakamların soğuk savaş sonrasında rekor seviyeye ulaştığı ifade ediliyor.

Polonya, Hollanda ve İsveç, son on yılda silahlı kuvvetlerine en çok yatırım yapan ülkeler arasında yer alıyor. Sadece Ukrayna'da askeri harcamalar, ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının üçte biri olan yılda 44 milyar dolara yükseldi. Buna, Batı bloğu tarafından Ukrayna'ya sağlanan on milyarlarca dolarlık askeri yardım ve silahlara ek olarak dikkat çekmektedir.  Değerlendirmeler, Rusya'nın askeri harcamalarını ve silahlı kuvvetlerine yaptığı yatırımı da yüzde 9,2 oranında artırdığını gösteriyor. Ancak savaş halindeki iki ülkeyi hariç tutsak bile, Avrupa'daki askeri maliyetler önemli ölçüde arttı. Avrupa ülkeleri geçen yıl silahlı kuvvetlerine toplam yaklaşık 480 milyar dolar yatırım yaptı. Bu, Avrupa ülkelerindeki askeri harcamaların son on yılda yalnızca üçte bir oranında artması gerçeğine rağmen gerçekleşti.

Askeri uzman Nan Tian şöyle diyor:" Ukrayna'daki savaş, Avrupa ülkelerini askeri harcamalarında benzeri görülmemiş bir artışı düşünmeye sevk etti. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından Avrupa'nın en önemli ülkesi ve Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin askeri ve güvenlik yaklaşımında köklü bir değişiklik meydana geldi." Aslında Ukrayna'daki savaş hızlandırıcı bir faktör oldu. Avrupa'da militarizm alanında önemli gelişmelere yol açtı.  Almanya örneğinde, bu ülkenin eski başbakanı Angela Merkel hükümeti, birçok söz vermesine rağmen bu ülke militarizme doğru gitti.  Halbuki daha önce NATO üyesi olarak Almanya, GSYİH'nın %2'sini askeri işlere ayırma alanındaki taahhüdünü yerine getirmeyi reddetmişti.

Bu özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlığı döneminde Berlin ile Washington arasındaki en büyük ihtilaflardan biri haline gelmişti ve hatta Trump, Almanya'yı cezalandırmak için ülkede konuşlanmış önemli sayıda Amerikan kuvvetinin geri çekilmesi emrini vermişti.  Joe Biden'ın başkanlığı sırasında transatlantik yakınsamayı canlandırma yaklaşımına göre, Berlin hükümeti bu konuda daha fazla esneklik gösterdi ve askeri bütçeyi artırdı. Ancak Ukrayna savaşı, Alman askeri harcamalarının tartışılmasını hızlandıran bir faktör oldu.

Berlin açısından bu saldırı, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bile Avrupa kıtasında klasik bir savaş çıkma olasılığının çok düşük olduğu düşüncesinin aksine, siyasi ve askeri gelişmelerin bunu imkansız hale getirmediğini göstermektedir. Bu nedenle, özellikle Rusya'dan gelen mevcut ve gelecekteki tehditlere karşı askeri hazırlığını artırmak için Berlin, 100 milyar avroluk bir bütçe ayırarak askeri kabiliyetinde bir atılım yaptı. İlginç olan husus, bu miktarın NATO'nun belirlediği standardı bile aşmış olmasıdır. Bu adım Washington tarafından memnuniyetle karşılandı, özellikle Alman hükümeti eşi benzeri görülmemiş bir dönüşle Amerika'dan önemli sayıda beşinci nesil F-35 savaş uçağı satın almak bile istedi. Alman Sol Partisi'nin meclis grup başkanı Dietmar Bartsch, hükümetin Alman ordusunu yeniden silahlandırmak için 100 milyar avro ayırma planını çılgınca olarak nitelendirdi ve bu eylemin sosyal yardımlarda azalmaya yol açabileceğini kaydetti.

Ukrayna’ya kendisi milyarlarca dolar yardımda bulunan ABD, NATO'nun lideri olarak siyasi, ekonomik ve güvenlik çıkarları doğrultusunda Avrupalı ortaklarını Ukrayna'ya daha fazla silah göndermeye teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda Ukrayna'daki istikrarsızlık ve güvensizlik ateşini de körüklüyor.

 342/