AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Perşembe

25 Mayıs 2023

09:20:34
1368632

Bolivya'nın Dolar'ı eleyen ülkelere katılması

Dünya alışverişlerinde ve ilişkilerinde doları silme ve eleme girişimi, birçok ülke tarafından artık gündeme alınan bir siyasettir. Kimi ülkeler ise bu doğrultuda önemli adımlar da atmaya başlamıştır.

Bu bağlamda Güney Amerika bölgesinin iki büyük ülkesi olan Brezilya ve Arjantin gibi Bolivya hükümeti de Çin ile yapacağı ticaret anlaşmalarında yuanı ABD doları yerine kullanacağını parasal politikalarını değiştireceğini açıklamıştır. Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce ve ülkenin iş sektörünün temsilcileri, Pekin ile ticarette Çin yuanının kullanılması konusunda anlaştılar. Çin Merkez Bankası, "Çalışmayı kolaylaştırmak için Güney Amerika ülkelerinde şubeler açmayı planlıyor" açıklaması da yapıldı. Ticari işlemlerde dolar dışındaki para birimlerinin kullanılması politikası, başta Rusya olmak üzere çeşitli ülkeler tarafından uzun süredir önerilmektedir. Son yıllarda Moskova, ticaretinin çoğunu başta Çin yuanı olmak üzere diğer para birimleriyle yapmaya çalıştı. Bu konuda Venezuela, Arjantin ve Brezilya gibi dünyanın diğer ülkeleri de bu politikayı izlemiştir. Nitekim doları farklı ülkeler üzerinde baskı aracı olarak kullanma doğrultusundaki Amerikan politikaları ve diğerlerine yönelik yaptırımlar uygulaması gibi hasmane siyasetleri aslında finansal dolaşım döngüsünü bozarak dünya ülkelerini doların yerine başka milli para birimleri arayışına istekli hale getirmiştir. Böylece işlemlerde doların yerine başka para birimleri tercih edilmeye başlanmıştır. Bu politika, özellikle ABD'nin Rusya, Venezuela ve diğer ülkelere yönelik kapsamlı yaptırımlarının ardından yoğunlaştı.

Amerikalı bankacılık stratejisti Michael Hartnett, "Doları bir silaha dönüştürmek, notunun düşmesine neden olabilir" diyor. Dolara bağımlılığı azaltma politikası Amerika Birleşik Devletleri ortağı ve müttefiki sayılan ülkeler tarafından bile planlanıyor. Kısa bir dönem önce , Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron şu uyarıda bulunmuştu: "Avrupa, dolara bağımlı olmamalı ve stratejik bağımsızlık olmaksızın, Avrupa tarihten silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak."  Uluslararası Para Fonu Başkanı Kristalina Georgieva, bu konuda, şu anda küresel olarak ABD dolarından uzaklaşma sürecinin  olduğuna işaret ederek, "Son yıllarda, dolara bağımlılığı azaltma hareketi ivme kazandı çünkü farklı ülkeler Amerika'ya olan ekonomik bağımlılıklarını sona erdirmek istiyorlar."

 

Bir Bloomberg raporuna göre, 2010 yılına kadar yuan ile dünya ticaret etkileşimleri %1'in altındaydı ve aynı dönemde ABD dolarının bu sektördeki payı %83'ü kapsıyordu. Bu rakam, geçen Mart ayından bu yana ilk kez yuan'ın dünya ticaretinde ABD dolarını geçmesine ve daha büyük bir pay almasına rağmen gerçekleşti.  Mevcutta dünya ticaretinde Çin yuanının payı yüzde 48'e ulaşırken, küresel ticaretin yüzde 47'si ABD doları üzerinden yapılıyor.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, "Doların rolüne ilişkin mali yaptırımları kullandığımızda, bunun zamanla doların küresel hegemonyasını zayıflatma riski var" uyarısında bulundu. Aslında, ABD'nin doları kötüye kullanmalarına ek olarak, Çin yuanı gibi diğer para birimlerinin güçlenmesi, ekonomik ve ticari işlerde güçlü bölgesel birliklerin yanı sıra BRICS ve G8 gibi uluslararası birliklerin de bu sürece destek vermesine yol açmıştır.  Şimdi doların yerini alma konusunun farklı ülkeler tarafından daha fazla ilgi gördüğü ABD'yi daha fazla endişelendirmesine yol açtığı görülmektedir.  Görünen o ki, küresel ekonomik ortamdaki değişim, siyasi ve ekonomik rekabet, ABD'nin doları kötüye kullanması, artık doların ülkelerin kur sepetindeki payını düşürme sürecini tetiklemiştir, bu bağlamda  Bolivya gibi ülkeler arasında yaygın bir konu haline gelmiştir.  Bu tür ülkeler küresel finansal sistemin yeni koşullarından yararlanmalarını artırmak için bu sürece katılmayı da planlamaktadır.

Dünya alışverişlerinde ve ilişkilerinde doları silme ve eleme girişimi,  birçok ülke tarafından artık gündeme alınan bir siyasettir. Kimi ülkeler ise bu doğrultuda önemli adımlar da atmaya başlamıştır.