Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Gazze’de yaşanan son saldırıların ardından yapılan sınırlı esir takası kapsamında serbest kalan Filistinli tutsaklar, İsrail hapishanelerinde maruz kaldıkları insanlık dışı muameleyi anlatırken, yaşadıklarının sıradan bir cezaevi deneyiminden çok öte olduğunu vurguluyor.
Serbest kalan 28 yaşındaki Muhammed el-Cebari, tutulduğu Ramon Cezaevi'nde gardiyanların sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, saatlerce ayakta bekletme, uykusuz bırakma ve tehditlerle baskı altına alındığını aktarıyor. “Yalnızca vücudumuz değil, zihnimiz de hedef alındı” diyen Cebari, yaşananların planlı ve sistematik olduğunu belirtti.
Bir başka tutsak olan 43 yaşındaki Lina el-Halebi ise kadınlara yönelik cinsel taciz tehdidinin sıkça kullanıldığını, hücrelerde sürekli ışık açık bırakılarak uyumanın imkânsız hale getirildiğini anlattı. “Zamanla saatleri, günleri saymayı bıraktık. İşkencenin bir takvimi yoktu” diyerek sistematik travmanın etkilerine dikkat çekti.
Tutsaklar, İsrail makamlarının özellikle Ekim 2023’te başlayan yeni çatışma süreciyle birlikte baskı dozunu artırdığını, birçok uluslararası kuruluştan gelen gözlem taleplerinin ise reddedildiğini ifade ediyor.
Filistin Esirler Cemiyeti, yayımladığı son raporda, işkencenin fiziksel darbelerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda tutsakların yakınlarıyla görüş hakkının engellenmesi, temel ihtiyaçların kısıtlanması ve sürekli hücre cezalarıyla psikolojik baskıya dönüştüğünü ortaya koydu.
Uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail’in özellikle idari tutukluluk politikası kapsamında Filistinlileri hiçbir suçlama olmaksızın aylarca, hatta yıllarca alıkoyduğunu ve bu durumun Cenevre Sözleşmeleri’ne aykırı olduğunu sık sık gündeme getiriyor. Ancak bugüne kadar herhangi bir uluslararası mahkemede ciddi bir hesap sorulmuş değil.
yorumunuz