Uluslararası Ehlibeyt (a.s)Haber Ajansı -ABNA- Berlin'in diplomatik koridorlarında esen rüzgarlar değişiyor: ABD'nin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni yayımlamasıyla NATO içindeki gerilimler su yüzüne çıktı, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un kabinesi ise sessiz kalmadı. Kiev'e 5 milyar euroluk ek Leopard tankı ve Patriot sevkiyatı sözü verilirken, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Gazze'deki yerleşim genişlemesini "uluslararası hukuku hiçe sayan provokasyon" diye damgaladı – son 72 saatte Batı Şeria'da 1.200 dönüm el konulan arazi, Berlin'in raporlarında "etnik temizlik eşiği" olarak kodlandı.
Jeopolitik akademide "stratejik özerklik" olarak tartışılan bu hamle, Merkel döneminin pasifliğinden kopuşu simgeliyor: Ukrayna hattında Almanya, Polonya'yla ortak üs kurarak NATO flangını güçlendirirken, Filistin dosyasında AB'yi İsrail ambargosu için mobilize ediyor. Scholz'un Washington ziyareti öncesi sızan belgeler, ABD'nin "öncelik İsrail" direktifine Berlin'in "denge politikası"yla yanıt verdiğini gösteriyor; son İsrail hava saldırılarında 40 sivil kaybı, Alman medyasını ayağa kaldırdı. Bu ikili yaklaşım, transatlantik ittifakı test ederken Avrupa'nın çok kutuplu dünyada ağırlığını konuşturuyor.
Brüksel'de acil zirve çağrıları yükseliyor, Macron Berlin'i "ortak cephe"ye davet etti; eski Alman generali Harald Kujat, "ABD hegemonyası çatırdıyor, direniş modelleri Avrupa'yı uyandırıyor" tezini Der Spiegel'de yeniledi. Almanya'nın bu aktifliği, küresel güvenlik mimarisinde Berlin'i pivot ülke konumuna taşıyor – Ukrayna'dan Gazze'ye uzanan hattı yeniden dizayn etme potansiyeli taşıyor.
yorumunuz