24 Nisan 2014 - 10:02
Hüsnü Mahalli: Sorunun nedeni Türkiye

Başından beri Suriye sorununda başrol oynayan AKP Hükümeti 2012 ortalarından itibaren Türkiye'nin güney sınırına yakın bölgelerde bulunan muhalif Suriyeli silahlı grup ve aşiretleri örgütlemeye başlamıştı. Bu amaçla Urfa'da birçok toplantı yapıldı.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Bu çabanın sonucu olarak başta IŞİD olmak üzere birçok silahlı grup bir araya gelerek Mart 2013'te Rakka şehrini işgal etti. Temmuz'da IŞİD diğer grupları kovarak şehri tek başına kontrol altına aldı. Ama aynı IŞİD kavga etmeden önce ÖSO, Nusra ve diğer muhalif gruplarla birlikte bölgede bulunan PYD güçlerine ve genel olarak Kürtlere karşı kanlı saldırılarda bulunuyordu. PYD lideri Salih Müslim birçok demecinde 'İslamcı teröristlerin Türkiye'den geldiğini, Türkiye'den askeri destek aldığını ve sıkıştıklarında Türkiye'ye kaçtıklarını' söyledi. IŞİD ise tüm bu süre içinde Rakka'dan yola çıkarak Irak'a doğru uzanan tüm bölgeyi işgal etme çabasını sürdürdü. Son iki haftada Deyrezor kentinde IŞİD ile ÖSO ve Nusra militanları arasında çok yoğun çatışmalar yaşandı. Aralık 2013'ten bu yana süregelen gruplar arasındaki çatışmalarda 5000 kadar militan öldürüldü.

Başından beri tüm gruplara destek veren AKP Hükümeti ve yandaşı Arap ve Batılı ülkeler şimdi şaşkın. Bir taraftan bu grupları Esad'a karşı kullanıyorlar diğer taraftan bu grupların kendi aralarındaki kanlı kavgadan tedirginler. Şimdi de müttefik Nusra ile ÖSO kapışmaya hazırlanıyorlar. IŞİD'in beklenmedik ölçüde güçlenmesi ve IŞİD saflarında binlerce Avrupalı bulunması AB ülkelerini korkutuyor. Tıpkı IŞİD'in Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik tehditleri Ankara'yı farklı hesap yapmaya ittiği gibi. 

Bakan Davutoğlu'nun ofisinden sızdırılan ses kayıtları bunu kanıtladığı gibi, Ankara'nın IŞİD tehdidi altındaki türbeye askeri güç göndermesine gerekçe oluşturmuştur. Ama Ankara türbe bölgesinde ne yaparsa yapsın IŞİD direkt olarak kendisine saldırmadığı sürece şimdilik Türkiye'ye yönelik bir eylemde bulunmaz. AKP ise müttefik ABD'den tersi bir talimat gelmediği sürece Kürt bölgesinde gelişebilecek olası durumlar için IŞİD ve diğer silahlı gruplarla çatışmaktan kaçınacaktır. Üstelik silahlı gruplar Deyrezor ve Rakka bölgelerinde bulunan petrol kuyularından çıkardıkları petrolü Türkiye'ye satıyorlar. Hatay bölgesinde bu işten milyonlarca dolar para kazanan insanlar var. Tıpkı IŞİD ve diğer silahlı grupların kazandığı gibi. İşte böylesi karmaşık bir denklem içinde AKP Hükümeti'nin türbeyi koruma gerekçesiyle Suriye topraklarına tank ya da zırhlı araç göndermesi hiçbir anlam taşımazken olası gelişmeler ile Türkiye'yi Suriye ve dolayısıyla Ortadoğu denilen bataklığa daha fazla saplamaya yetecektir.

AKP Hükümeti başından beri 'Arap Baharı' ve Suriye ile ilgili olarak stratejik hatalar yapıyor.

Gelişen yeni bölgesel ve uluslararası dengeleri gözetmeksizin özelinde Süleyman Şah ve genelinde Suriye konusunda atılacak her adımın bedeli şimdiye kadar biriken tüm bedellerden çok daha fazla ağır ve tehlikeli olacaktır.

yurtgazetesi

Ekler