Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Kuzey Hama kırsalında Hazım Hareketi ve Nusra Cephesi’yle şiddetli çatışmaların ardından Suriye ordusu, 23 Ekim’de stratejik Morek kasabasını ele geçirdi. Kasaba meydanında muhalefetin bayrakları indirildi ve yerlerine Suriye’nin iki yeşil yıldızlı bayrağı dikildi.
Hükümet güçlerinin Hama’nın 30 kilometre kuzeyindeki Morek’i ele geçirmesi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın birbirini tamamlayan coğrafi bölgelerde yavaş yavaş ilerleme stratejisinin bir parçası. Bu zafer, Halep kırsalındaki kazanımlar ve Hama’nın 25 kilometre kuzeybatısındaki Halfiye kasabasının alınmasının devamı olarak geldi. Ufukta şimdi kuzeydeki muhalif güçlerle yeni çatışmalar görünüyor. Zira kentlerin dışındaki kırsal bölgeler, kesintisiz bir cephe hattı oluşturuyor.
Hama’daki göreceli sükûnet, kırsalda kritik çarpışmaların yaşanmadığı anlamına gelmiyor. Kentten çıkınca uluslararası otoyolun iki tarafında konuşlu ordu tanklarının insanları sakin bir şekilde karşıladığı görülüyor. Ancak Kamhana’ya varınca kasabalardan ve araziden siyah dumanların yükseldiği görülüyor, çatışma sesleri duyuluyor.
Al-Monitor muhabiri Morek’e girdiğinde kasabanın genelinde sükûnet sağlanmıştı. Sadece birkaç mahallede askerler, muhaliflerin pusu veya patlayıcı tuzağı kurmuş olması ihtimaline karşı araziyi taramaya devam ediyordu.
Çatışmalarda yer alan bir Ulusal Savunma Güçleri mensubu, kimliğinin gizli kalması kaydıyla Al-Monitor’a şunları aktardı: “Kentin güneyinde yoğunlaşan birlikler kente doğru ilerlerken, kuzey ve batıdan da makineli tüfek ve ağır silah ateşiyle baskı artırıldı. Bunun neticesinde Morek içinde sıkışan militanların savunması çöktü. Kasabanın kuzeydoğusunda tank taburunun olduğu tepeyi 18 Ekim’de alınca kasabayı kuşatmak ve ikmal hatlarını kesmek mümkün oldu.”
Muhalif güçlere eşlik eden gazeteci Ahmed Fadıl, rejim güçlerinin yoğun ateş ve hava saldırılarıyla savaşçıları çekilmeye zorladığını teyit etti. Fadıl Al-Monitor’a şu bilgileri aktardı: “Yoğun ateş altında kalan savaşçılar, çoğunlukla kuzeydeki El Kasara kontrol noktasıyla Han Şeyhun kasabası ve doğudaki Atşan köyüne doğru çekilmek zorunda kaldı. Savaş uçakları ve helikopterler varil bombaları ve termobarik bombalar kullanarak 10 saat boyunca 90’ı aşkın hava saldırısı düzenledi. Bunun ardından da kasabaya üç koldan girdiler. Neticede savaşçılar iki gece önce çekilmek zorunda kaldı.”
Muhalif güçler, haziran sonunda Morek’i ele geçirmiş ve bu sayede hükümet güçlerinin bölgedeki ikmal hatlarını kesmişti. Hükümetin Hama vilayetinde kontrol ettiği bölgeleri İdlib’in doğusundaki Hamadiye ve Vadi El Deyf askeri üslerine bağlayan bu hatlar, Morek’i alan muhalif güçler tarafından tümüyle sarılmıştı.
Kasabanın konumu muhalefet için stratejik önemdeydi. Morek, muhalefetin Hama kırsalından sahilde kontrol ettiği bölgelere kadar uzanan ikmal hatlarını birleştiren halkaydı.
Askeri konularda uzman gazeteci Tahir Dayub rejim güçlerinin Morek’i almasını şöyle değerlendirdi: “Suriye ordusu, Morek’in kontrolünü ele geçirerek İdlib kırsalında savaşçıların etkili olduğu geniş bölgelere erişim imkânı sağladı.”
Dayub, Suriye ordusunun Hama’nın batı ve kuzey kırsalındaki kazanımları ve Halep ile İdlib’i çevrelemesinin ardından daha da ilerleyeceğini öngörüyor: “Morek’in düşmesi, kuzeydeki ikmal hatlarının tümüyle emniyete alınması anlamına geliyor. Bu da Halep’teki birlikler için tehlikeyi azaltıyor, hem Halep hem Halep kırsalındaki mücadelenin gidişatını olumlu etkiliyor.”
Şam’daki bir emekli subaya göre Nusra Cephesi’yle diğer muhalif grupların Hama Askeri Havaalanı’na ve Meharde kentine yaklaşması, Suriye ordusu için bir uyarı oldu. Kimliğinin gizli kalması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan kaynak şöyle devam etti: “Rejim Hama’daki askeri havaalanını kaybetmeyi göze alamaz. Muhalif güçlerin Meharde’yi alması ise daha da tehlikeli olur. General Süheyl Hasan’a verilen görev işte bu kapsamdaydı. Generalin birlikleri, 22 Mayıs’ta Halep şehrinin kuzeyine kadar ilerlemeyi başardı ve Merkezi Cezaevi etrafındaki kuşatmayı kaldırdı.”
Nusra Cephesi, ağustosta kuzey Hama kırsalında askeri harekât başlattığını duyurmuş ve ana hedef olarak Hristiyan ağırlıklı Meharde’yi belirlemişti. Bu arada Hama’ya ulaşan örgüt, kentin mahallelerini ateşe tutmuş ve askeri havaalanına doğru ilerlemişti.
Emekli subay, ordunun Morek’de kontrolü sağlamasıyla muhalif savaşçıların Hama kırsalının geri kalan bölgelerinde de olumsuz etkilendiğine dikkat çekti: “Morek etrafında çember daralınca Hama’nın kuzey ve batı kırsalındaki kasabalarda bulunan savaşçılar, Han Şeyhun’a doğru çekildi ve bu kasabalar da Suriye ordusu tarafından sarılmış oldu.”
Emekli subay, ordunun Morek ve Halfiye’yi alarak İdlib kırsalında kuşatılan Vadi El Deyf ve Hamadiye üslerine giden güzergâhı da açtığını vurguladı. Ordu, şimdi Nusra Cephesi’nin ana kalesi olan ve Morek’ten kaçan savaşçıların çekildiği Han Şeyhun’u ele geçirip İdlib kırsalına ve ordu kontrolündeki İdlib şehrine doğru ilerlemeye çalışacak.
Emekli subay, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Han Şeyhun, İdlib kırsalından Merat El Numan, Kafr Nebil, Sarakib ve Ariha üzerinden İdlib’e giden güzergâhın tümüyle kontrol altına alınması için önemli bir çıkış noktası. Rejimin bu stratejisi başarılı olursa Suriye’nin merkezinin bir bölümü – İdlib’den başlayarak Şam, Süveyde ve sahil şeridi – rejimin kontrolünde olacak. Bu, rejim güçlerinin diğer cephelerdeki mücadelesi için stratejik önemde olacak.”
İki yıl önce emekliye ayrılan subaya göre muhalif savaşçıların kuzeydeki çokluğu, hükümet güçleri için sorun olacak: “Han Şeyhun’a ulaşabilmeleri için El Hazanat Kampı’nı ve El Selam kontrol noktasını almaları gerekiyor ki bu kolay değil. Suriye ordusu daha sonra Nusra’nın kalesi Han Şeyhun’da mücadele verecek. Burası harekâtın başarıya ulaşması bakımından en zorlu engel olacak.”
Öyle anlaşılıyor ki Suriye ordusu daha önce ulaşamadığı hatları açmayı başarmış durumda. Ordu, Halep kırsalına ulaşma hedefini başarır ve kuzeye doğru yeni ikmal hatları açabilirse muhalefetin başı büyük derde girecek. Muhalif savaşçılar, bir tarafta Suriye ordusu bir tarafta da İŞİD arasında kalacak. Ancak İŞİD’e karşı uluslararası harekâtın başlamasıyla birlikte muhalefete yeni silahlar verildiği düşünülürse sürpriz unsuru burada asıl belirleyici olacak.
Khaled Atallah